Yıllar önce Afganistan’da ortaya çıkan ve önceleri Rusya’ya karşı daha sonra Amerika’ya karşı mücadele eden Afganistan’da binlerce insanı öldüren Taliban örgütü ortaya çıkmış ve dünyadaki hiçbir yerde yorumlanmayan İslamla uzaktan yakından ilgisi olmayan radikal, çağdışı, bilimdışı bir anlayışa sahip olan bu örgüt  sözde İslami yönetim kurmak için ortaya çıkmış ancak tüm özgürlüklere karşı, kadınları düşman gören çağdışı bir anlayışa sahiptir, yoksul Afgan halkının her gün  kanını içmeye devam etmektedir.

El kaide adlı bir örgüt ortaya çıktı ve dünyanın her yerinde bombalama, intihar bombacısı, terör eylemleriyle binlerce insanı öldürmüş ve kan akıtmaya devam etmekte ve İslami bir düzen kuruluncaya kadar mücadeleye devam edeceğini söylemektedir.

Afrika’da yoksul Nijerya’nın kuzeyinde Bokoharam örgütü ortaya çıkmış ve 2009 yılından bu yana  beş bin kişinin ölümüne sebep olmuş ve 650 bin kişinin göçüne sebep olan örgüt, el kaide örgütünden   mali destek alan ve Selefi ve Vahabi akımların etkisinde olduğunu anlatan örgüt yoksul Afrika’nın  Nijerya’sında yüzlerce kız çocuğunu kaçırarak  satışa çıkardığını ilan etmiştir Nijerya’daki  okullarda İslami eğitim  verilene kadar kızları bırakmayacaklarını ilan etmiş ve kan içmeye devam eden bu örgüt yüzünden kaçırılma korkusuyla okullarda eğitim durmuştur.

Cezayir’de ortaya çıkan Mağrip El Kaidesi ise ülkedeki yabancı turistleri kaçırarak  fidye  isteyerek, gazeteci ve işçileri kaçırarak 50 milyon dolar fidye elde etmiştir. Cezayir’in bu fidyeci örgütü İslam adına hizmet ettiğini söylemekte ve Afgan el kaidesi bağlantılı Cezayir’de İslami bir devlet kurmayı amaçlamaktadır.

Filipinlerde faaliyet gösteren Ebu Sayyaf örgütü 40 yıldır ülkede terör faaliyetiyle binlerce insanı öldürmüştür. Terör faaliyeti, bombalama, gasp, uyuşturucu ticareti, adam kaçırma gibi faaliyetlerle   İslami İran usulü bir devlet kurmayı amaçlamaktadır.

Son olarak IŞİD adlı bir terör örgütüyle komşu olduk ve terör olaylarıyla Suriye ve Irak’ta Müslüman kardeşinin kafasını kesen, Müslüman kardeşini öldüren, kadınlarına tecavüz eden ve en son olarak  Musul elçiliğimizi basarak 49 Türk görevlisini esir eden bir örgütle karşı karşıyayız.

Türkiye’deki  İslami cephede yukarıdaki sözde İslami karaktere sahip ancak gerçekte İslamla uzaktan yakından  ilgisi olmayan bu kan içici, çağdışı, özgürlükler düşmanı yüce İslam dinimize zarar veren bütün dünyada nefret çeken bu örgütlere karşı  eleştiri yoktur, bu çağdışı terör yuvalarını mahkum eden, eleştiren, “İslama uygun değildir” diyenlerin sayısı parmakla gösterecek kadar azdır. İslami basında bazen bu terör örgütlerine övgü düzenler bile görülmektedir.

Bu terör örgütlerini Türkiye’deki İslami düşünceye sahip herkes, cemaat, basın, İslami dernekler, İslami kuruluşlar, diyanet işleri başkanlığı, ilahiyat fakülteleri, İslami düşünceye sahip inançlı kanaat önderleri, müftüler, imamlar, imamların sendikaları kınayarak, eleştirerek mahkum etmeleri gerekmektedir.