Bu hafta sonu pek kimseleri kızdırmayacağız. Yumuşak geçeceğiz. İşte üç ayrı başlıkla bugünkü gündemimiz.

SAADET MAHALLESİ KİRİŞDAĞI SOKAKTAKİ ÇÖPLER

Bir mahalle sakininin fotoğraflayarak bize gönderdiği konu ile ilgili olarak dün Meram Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğünden fotoğraflı olarak bilgilendirme notu geldi.  Zaten bu nottan öncede fotoğrafları gönderen okurumuz çöplerin alındığını yazarak teşekkür etmişti.

Meram Belediyesi görevlilerinin Kirişdağı Sokaktaki çöp olayı ile ilgili bilgilendirmesi şöyle   

“Sayın ÖZTEKE,

Köşenizdeki “Saadet Mahallesi Kirişdağı Sokak sakinlerinin isteği konulu” yazınız ile ilgili olarak;

Yayınlamış olduğunuz resimlerden de anlaşıldığı üzere Kirişdağı Sokak girişinde bulunan yeraltı konteynerimiz boş olup, bu konteyner dibine atılmış olan atıklar çöp (EVSEL ATIK)  değil inşaat artığıdır. Müdürlük olarak görevimiz inşaat atıklarını almak değil, ÇÖP (EVSEL ATIK) almaktır.

İnşaat atıklarını kaldırmak kişilerin kendi sorumluluğundadır. Ayrıca Konya Büyükşehir Belediyesinin MOLOZ HATTI mevcut olup, ücreti karşılığında bu molozlar alınmaktadır.

Aynı sokak girişinde bulunan STADİUM PLAYSTATİON oyun salonu sahiplerinin işyerlerini terk etmeleri sebebi ile gerçekleşen tadilattan kaynaklanan inşaat atığı kartonpiyerler, önce (ekteki resimlerden de anlaşılacağı üzere ) işyeri önündeki kaldırıma çıkarılmış oradan konteyner yanına ve oradan da konteynerlerin içerisine atılmıştır.

Fotoğraflamayı yapan kişinin “Abi buradaki çöp 4 gündür burada. Ne gelen var ne alan. Şu andaki Meram Belediyesi çalışanları belki de biz gideceğiz deyip işi biraz savsaklıyor ya da savsaklattırıyor sanırım…”  iddiası gerçeği yansıtmamakla beraber tamamen bilinçsizce yapılmış bir yorumdan ileri gitmemektedir.

Biz görevimize devam etmekteyiz ve işi savsaklama veya yavaşlatma gibi bir durum söz konusu değildir. Adı geçen bölge günlük alınmaktadır. Bütün araçlarımızda GPS sistemi ile ne zaman alındığı, saati, dakikasına kadar takip edilmektedir.

İlgili işyeri ile ilgili yasal mevzuat başlatılmıştır.”

………..

Meram Belediyesinin hassas ve duyarlı yöneticilerine de bilgilendirmeleri için teşekkür ediyoruz.

ÖĞRENCİYE YASAK ÖĞRETMENE

SERBEST AMMA VELAKİN…

Bir okurumuz Eyüp Bey samimiyetle şöyle bir gelişmeden bizi haberdar ediyor dolayısıyla önemli bir konuda bazı öğretmenlerimizin de dikkatini çekiyordu;

“SELAMÜN ALEYKÜM

Uğur Abim kolay gelsin

Abicim yazılarını ve yorumları hiç kaçırmadan ve kendi kendime değerlendirme yaparak ve zevkle okuyorum. Bir şekilde şehrin sorunlarıyla kırmadan, dökmeden ilgilenmeye çalışıyorsun.

Teşekkürler abicim.

Abi, uzun zamandır bir konu hakkında size yazmak istiyordum. Ellerinden öper, ortaokula giden biri kız, diğeri erkek 2 evladım var. Her ikisinin de şikâyeti okul. Şöyle ki, okula cep telefonu götürmek öğrencilere yasak, getiren olursa, müdür veya müdür muavini cihazları toplayıp, eve dönüşte teslim ediyormuş.

Buraya kadar her şey normal.

Ancak, öğrenciye yasak olan, öğretmene serbest. Çocuklar, diyor ki, “Bazı öğretmenler derste sürekli cep telefonu ile meşgul, o meşgul olunca, sınıfta gürültü oluyor, öğretmen kendine gelince, hep bize kızıp, bağırıyor. Bazen öğretmene telefon geliyor, çıkıyor dışarıya, yarım saat konuşuyor, ders bitiyor. Biz de dersten bir şey anlamıyoruz.”

Böyle yapmayan birçok öğretmenimiz vardır, onları tenzih ederim, ama bu bir gerçek. Derste cep telefonundan oyun oynayan öğretmen bile varmış Uğur abi.

Tamam, öğrencilerimiz, okullarımız, eğitim sistemimiz dört dörtlük değil de, öğretmenimiz bizim canımız, ciğerimiz. Böyle bir şey nasıl olur? Geleceğimizi emanet edeceğimiz yavrular, kime emanet? Her 2 çocuğum da böyle bir mevzudan bahsedince, sizi sürekli takipte olduğum için sizinle bu durumu paylaşmak istedim.

Teşekkür ederim.”….

……………..

Evet böyle kötü örneklerin bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar küçük olduğuna bizde okurumuz gibi inanıyoruz. Ama bu olay bir eğitim meselesi. Yani gelecek meselesi. Ülkenin geleceği demek. Bir kötü insan modeli onlarca gencimizin geleceğini karartmak demektir. Biz yine de bir tek kötü örneğin dahi bundan sonra olmayacağına inanıyor Eyüp beye de duyarlılığı ve hassasiyetleri için teşekkür ediyoruz.

BU UYGULAMA UĞUR BAŞKAN’A ZARAR VERİR

AK Parti teşkilatlarının ve Büyükşehir’in yaptırdığı seçimler öncesi yaptırdığı anketlerde önümüzdeki dönemde Uğur Başkan’ın başını ağrıtacak konuların 1 numaralı gündem maddesi şehir içi trafik sorunu.  

Bunun bilincinde olan Sayın Uğur İbrahim Altay da gerekli alt yapı çalışmaları ve alternatif çözüm konusunda mühendislik ufku ile bir dizi tedbirler almaya başladı bile.

Gelin görelim ki yeni çalışmalarda bazı konular trafikte can ve mal güvenliğini azaltmak yerine çoğaltacak gibi. Dahası şehir içi trafik akışını rahatlatmak yerine daha da yavaşlatacak gibi.

Gelin ne demek istediğimizi fotoğraf kareleri ile güçlendirmeye çalışalım.

Söz konusu yer Alaaddin İlkokulu ile Dedeman Kavşağı arasındaki yol.

50 adımda bir billboard ve reklamlar.

Şimdi bu billboard reklamlarını yayaların görme ihtimali yok. Sadece ve sadece sürücüler ile araçların içindekilerin dikkatini çekebilir. Sizce 50 adımda bir reklam panosunun mantığı nedir?

Haaa diyeceksiniz ki bunun tek mantığı var.

Büyükşehir para kazanacak.

Büyükşehir’den bunu para ile alan şirket para kazanacak.

Yani kazan kazan.

Güzel peki dikkat çekici bu ilanlar insanların dikkatini yoldan buralara çekerek can ve mal güvenliği tehlikeye atmıyor mu?

Mesela bir tane daha

Burası Askeri Hastane kavşağının tam önü. Yani dört yol ağzında trafiğin en riskli yerinde göze en batan nokta. Yani reklam için satış için albenisi için nam isabetli vuruş. Peki trafik aşını için ne kadar isabetli?

Vallahi herkes para kazansın. Kazansın ama birilerini de yoldan çıkarmayalım. Tepki verdirmeyelim. Şehrin yakın zamanına bakar mısınız? Tahir Başkan’a kızanlar yeni dönemde Uğur Başkan’a da aynı nedenlerle kızmamalı ya da öfkelenmemeli.

Çünkü kaybettiğimiz değerlerler hep bizim kendi değerlerimiz. Ve ben hâlâ bu insanların bu eleştirileri dahi hak etmediklerine inanıyorum.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İniş “sonunda zirvedeyim” dediğin yerde başlar.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ? 

Bu fani yalan dünyanın kimseye kalmadığını ve kalmayacağını hiç unutmayarak az hata yapmaya çalıştığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.