Umut, Gurur Ve Hüzün
Evvelsi gün gurur ve hüznü aynı dakikalar içerisinde yaşadık. Öncesinde ise mutlu ve umutluyduk. Halen gururluyuz, halen umutluyuz ama bugün mutlu olur muyuz emin olun tahmin edemiyorum. Geçen sene süper ligde Konyaspor taraftarının takımına olan desteği milleri Konya’ya getirdi. Maçların seyircisiz oynandığı, taraftarların artık küçük gruplar dışında takımlarına destek veremediği süreçte Konya halkının yeşil beyazlı takımının yanında olması ulusal basının dışında spor, sanat gibi tüm camianın dikkatleri üzerine çekmesine sebep oldu. Peki millileri Konya’ya çeken sadece taraftar mıydı? Büyük etken olsa da tabi ki hayır diyorum. Çünkü öyle olmuş olsaydı bu taraftar Milli Takım’ı daha öncesinde haketmişti. Şimdiye kadar A Milli Futbol Takım’ı İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Trabzon, Antalya, Gaziantep, Denizli, Kayseri, Kocaeli, Samsun, Manisa ve Mersin gibi illerde ter döktü. Şehrimiz ise ay yıldızlı ekibin 92 yıllık tarihinde A Milli maç oynanan 15.şehir oldu. Taraftarla birlikte artık hepimiz biliyoruz ki yeni silahımızın adı Konya Büyükşehir Torku Arena Stadyum’udur. 41.981 seyirci kapasiteli stadımız’da artık sesimizi duyurabiliyoruz. Konya’ya 64 yıl hizmet veren, 22.456 oturma kapasite sahip ve Balıkesir stadıyla beraber Türkiye'de bisiklet pisti olan iki stadyumdan biri olan Atatürk Stadı bu seyirciyi çok yormuştu. Yeni stadına kavuşan taraftar adeta yeniden doğdu ve çapını gösterdi. Evet taraftarından basınına, siyasilerinden ünlülerine, malzemecisinden top toplayıcısına kadar herkes tek bilek tek yürek olmuşken neden Letonya’yı yenemedik? Buna ister kader deyin ister şans deyin isterseniz büyü deyin ama biz Letonya’yı 92 yıldır yenemiyoruz. Bu maçta da adeta kapana kıstırdık ama sonuç yine hüsran oldu. Topla oynama yüzdesini elimizde tuttuk, sağdan soldan açtığımız ortaların hattı hesabı yok, otuzun üzerinde şut çektik ama kalemize üç kere gelen Letonya’dan bir puanı zor aldık. Futbolda adalet yoktur ve düz mantık düşünseydik takımımızda Hakan Balta olmasaydı 3-1 Selçuk İnan olmasaydı 3-0 yenilirdik. Şayet Letonya kalecisi Andris Vanıns olmasaydı da biz 7-1 gibi tarihi farkla galibiyete giderdik. Daha maçın ikinci dakikasında ilk golü, dördüncü dakikasında ise ikinci golü bulabilecekken maçı attığımız ve yediğimiz tek golle berabera sonuçlandırdık. Oysa Fatih Terim ideal denilebilecek kadroyla sahaya çıkmıştı. Bence maçın kilit noktalarında da Mehmet Topal hariç yapılabilecek müdahaleleri yaptı ama olmadı, yine olmadı. Şener’in oyuna müdahil olması, Ozan Tufan’ın ise orta alana geçmesiyle direnç ve ortalarımızın daha da artmasına sebep oldu ama bu girdiğimiz pozisyonları ne Burak ile ne de oyuma sonradan giren Umut ile değerlendirebildik. Forvetler suskunken sahneye çıkan başka bir isim oldu. Golümüzü 77.dakika da ve aynı zamanda A Milli Futbol Takımı’nın tarihindeki 700.golüne de imza atarak tarihe adını yazdıran Selçuk İnan attı. Doksanda yediğimiz golün adı şansızlık olsa da sanırım bu sefer Letonya’yı yenemememizin en büyük faktörü Andris Vanıns oldu. Böylelikte grupta 7. Maçları tamamlamış olduk ve İzlanda 18 puanla liderliğini de korumuş oldu. ikinci Çek Cumhuriyeti'nin 16, üçüncü Hollanda'nın ise 10 puanı bulunuyor. 9 puanlı Ay Yıldızlı ekibimiz ise dördüncü sırada yer alırken millileri 4 puanlı Letonya ve tek puanı bulunan Kazakistan takip ediyor. Bugün yani 8. hafta mücadelelerinde Türkiye-Hollanda, İzlanda-Kazakistan, Letonya-Çek Cumhuriyeti ile karşılaşacak. Umudumuzu tamamen yitirmemek adına ve kalan üç maç serisinin ilki olan Hollanda maçını kesin kazanmalıyız. Peki Letonya’yı yenemeyen takım Hollanda’yı yenebilir mi? Futbolun adaleti yok demiştik, hepbirlikte izleyip göreceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.