Vali Muammer Erol, İl Müdürümü Gürsoy, Din-Bir Sen ve…
Hayatı, yaşamayı, sağlıklı, özgür ve mutlu nefes almayı o kadar çok seviyorum ki. Bu güzellikler karşısında şükür konusunda ise çok eksiğimiz olduğunu da biliyorum. Mesleğimi ise sevmenin ötesinde kara sevdalıyım. Dahası hastayım. Şifası, dermanı olmayan bir dert “gazeteciliğe” bulaşmış yuvarlanıp gidiyoruz…
Dün şükürler olsun yine muhteşem bir gündü.
Güne Valimiz Muammer Erol Bey ile İl Milli Eğitim Müdürümüz Mukadder Gürsoy ile başlayacağımı biliyordum ama sabahın köründe bu kadar erken başlayacağımı tahmin etmemiştim. Çünkü dünkü yazımız Konya Lisesi bahçesine yapılacak İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile idi.
Büyüklerimizi dinledim ama Mukadder Bey bir ara dedi ki “Vallahi bizde 134 yıllık bir Müdürlüğüz ama bir binamız bile yok, bak kendimize bina arıyoruz”…
……….
Ağzına sağlık müdürüm! Bu ayıp ne Milli Eğitim’in ayıbı ne de sade vatandaşın ayıbı. Bu ayıp bu şehri yöneten etkili ve yetkili isimlerin ayıbı, gökdelenleri yaparken, 5 yıldızlı misafirhaneleri yaparken, süper lüks devlet binaları yaparken yaparız, Milli Eğitim’e bir bina denildiği zaman da ne arsa buluruz ne de bina…. Sizi şu andaki binanız gibi yerde oturtur size orayı layık görürüz.
Evet, ortada çok büyük bir ayıp var ama o ayıbın da adresi de belli.
Mukadder Müdürüm bu konuda daha açık bilgi verecek. Ama Müdürüm bilgi vermeden biz şahıs olarak bildiğimiz bir bilgiyi tek kelime ile sizlerle paylaşıp bu bölümü noktalayalım.
Bu bölgede Konya Lisesi’nin sonradan yapılan arka kısmındaki Şato Form yakınındaki bina da yıkılacak. Bunu bana bizzat bire bir Tahir Akyürek Başkanım söylemişti.
Tabii bu arada şöyle ince bir nokta var. Dün bize de 20’ye yakın telefon geldi. Mailler, mesajlar onlarca.
Sade vatandaş İl Milli Eğitim Müdürlüğü yapılmasına filan karşı değil. Mesela bize edilen telefonlardan birinde bir hukukçu abimiz şöyle diyordu “Uğur Bey Anıt’ta Meram Belediyesi’nin çıktığı bina bomboş. O kadar masraf edildi. İl Müdürlüğü niye oraya gitmez? Oraya yapılan masraf bari boşa gitmesi. Günah”… gibi.
Bana kalırsa çok daha geniş ve büyük bir arsaya Selçuklu Mimarisine uygun dev bir Milli Eğitim Müdürlüğü binası yapılmalı. Otopark sorunu asla yaşanmamalı. Ve bu binanın çevresi sosyal tesisleri ile şehrin yeni bir cazibe merkezi olmalı.
Burada da en büyük sıkıntı Konya’da böyle bir arsa var mı?
Varsa da biz oraya AVM ya da otel yapar para kazanırız. Kim düşünür Milli Eğitim’i?
BU İMAMLARI SEVDİM
Dünkü misafirlerimiz arasında Din-Bir-Sen Genel Başkanı, yönetim kurulu üyeleri, Konya’daki üyeleri yani bir kaçını da direkt tanıdığım, sevdiğim saydığım hocalarımızdı. En çok konuşan ya da tek konuşan Genel Başkan Yusuf Özdemir Bey’di. Allah için hocalar ayrılmaz, hepsi sevilir ama açık sözlü hatta gereğinden fazla açık sözlü çünkü samimi Genel Başkan’ı çok sevdim. Adam gerçekten doğrucu Davut gibiydi.
Biz imamız şöyleyiz, böyleyiz diye ayırt etmeden iyiyi de kötüyü de doğruyu da eğriyi de yüksek sesle haykırıyordu. Yanlış yapan dahası mahallesinde örnek insan olması gereken imamın nasıl mahallede tükürdüğünü, arabasının camını açıp çöpü yere attığını. Bir apartmana bakarken, “Bu apartmanda benim kaç cemaatim var? Bunun sayısını nasıl artırırım diye bakmadığını. O apartmana bakıp benim de bu apartmanda bir dairem olur mu?” diye düşündüğünü söylüyordu.
Açık söyleyeyim ben sendikacılardan korkarım. Siyasetçilerin bir farklı yüzüdür sendikacılar (Sözümüz meclisten dışarı), ama Yusuf Başkan’ı çok sevdim. Tabii ki heyetinde yer alan imamlarımızı da…
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
İyiliğin şartı beş imiş, tez olmalı, gizli olmalı, gözde büyütülmemeli, sürekli olmalı ve yerini bulmalı.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Pazar alış verişlerinde çevre kirliliğine ve temizliğe dikkat ettiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.