Bir dönemler evim o civarlara yakın iken çalıştığım gazeteye gelip gitmek için günde en az iki kere geçtiğim Zafer’den aylardır belki de yıllardır geçmiyormuşum!

Mesela Zafer-Şato Form arasındaki yol trafiğe açıkken ki hali ile, daha sonra kapatılarak yolun araç trafiğine kapalı yayalar için yürüme yolu olduğu günler bizim için belki de daha rahat günlerdi.

Evet belki o günlerde daha az paramız vardı. Hatta hiç unutmuyorum meğer eşim o yıllarda pazar parasını bile annemlerden alırmış. O yıllarda bunu bana söylememişti. Bu durumu yıllar sonra öğrendim hâlâ içim sızlar.

Aradan yıllar geçti. Allah’a şükürler olsun şimdi maddi yönden hiçbir sıkıntımız yok ama artık Zafer’den de o yıllardaki gibi gönül rahatlığı ile geçemiyorum. Çünkü şehir ve şehir insanı beni yoruyor, üzüyor.

Neyse pazartesi günü aylar belki de yıllar sonra Zafer’den o yaya yolundan yürüyerek geçmek zorunda kalmıştım. Hava pırıl pırıl güneşli ve sıcaktı. Genç kızlar sarı-kırmızı, sarı-lacivertli formalar ile yürüyorlar her yaş grubundan insan havanın tadını çıkartıyordu sanki. Kaldırım kenarındaki cafelerde çaylarını yudumlayan insanlara imrendim. Biz hiç şöyle ayağımızı uzatıp bir oturamamıştık.

İnsanların ve havanın güzelliği içerisinde sağıma soluma bakarak yürürken bir anda donup kaldım. Önce bu da neyin nesi? Dercesine çevreme baktım, sonra dayanamayıp hemen cep telefonumu çıkartarak aşağıdaki gibi birkaç kare çektim

Burası Zafer’deki yeniden restore edilen eski Kız Ortaokulu şimdiki adı da yanılmıyorsam Pratik Kız Sanat Okulu olan bina ile Atatürk Müzesi’nin arasında kalan eski polis noktasının olduğu alan.

Ve iki garip karavan.

Önlerinde yanmış odunlar ve sanki inşaat artığı gibi çirkin görüntüler.

Fotoğrafı çekip bir iki adım attıktan sonra aklıma geldi. Tabii bu yol üzerinde tanıdığımız pek çok dostumuz vardı. Bir dükkana girip durumu öğrenmek istedim.

Hani görmüş olduğunuz karavanların üzerinde “Sanat Yapıları Şube Müdürlüğü” yazıyor ya. Belki bir kaç günlük bir çalışma için orada duruyorlardı, kimseye haksızlık yapmayalım diye düşündüm. Sorup soruşturunca öğrendik. Meğer bu görüntü en az bir yıldır böyle imiş. Evet olabilir çevredeki arkasındaki yanındaki binada bir çalışması vardı. Ama al bunları sok bahçenin içine, kapat çevresini. Bu şehrin göbeğindeki trafiğe kapalı tek yürüyüş yolundaki sözüm ona Konya’nın İstiklal Caddesi’nden bu çirkin görüntüyü kurtar.

Offff… Offff.

Belediyenin başındaki müdürleri, amirleri o saf temiz çalışanları tanıyorum. Pek çoğu dostum. Hatta onlara zarar vermemek adına pek çoğuna selam dahi vermiyorum.

Ama kusura bakmayın da Zafer’in göbeğindeki bu görüntü gerçekten bize hiç yakışmıyor.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Kimsenin bardağında çay kaşığı olma, unutma şeker eriyince kenara konulursun.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Havaalanı yolunda tırlar yolun en sol şeridinden gitmedikleri zaman ADAM oluruz.