Gazali Bozkurt

Gazali Bozkurt

Abdestsiz Nöbet Tutmam

Abdestsiz Nöbet Tutmam

Tarihimizde örnek alınacak, yeni kuşaklara özellikle anlatılacak ders niteliğinde pek çok olay mevcuttur. Günümüzde bu tür olayları anlayabilecek ve anlatabilecek insanlara ihtiyaç bulunmaktadır. Şimdi sizlere geçmişin o muhteşem günlerinden bir olay aktaralım.

İster Kızıl Sultan, ister “şu” ister “bu” densin bizim gözümüzde O, Cennet Mekan Abdülhamid Han Hazretleridir. Sultan İkinci Abdülhamid Han zamanında, Sarayda gece gündüz nöbet tutan hassa askerleri vardı. Bu nöbetçilerin geleneksel olarak geceleyin bir seslenişleri yankılanırdı etrafta: 

- Kimdir o? 
- Kim var orda?

Hiç kimse yoktur ama onlar sanki birilerini görüyormuş gibi, belli aralıklarla hep seslenirlermiş... Böylece devamlı uyanık durduklarını ve vazife başında olduklarını duyururlarmış. Ayrıca bu askerler her saat başı nöbeti başka arkadaşlarına devrederlermiş. Bir gece, yine nöbet yerinden sesler duyar Padişah.

- Kimdir o?
- Kim var orda?

Aradan bir saat geçmesine rağmen, yine aynı ses bağırır: 

- Kimdir o? 
- Kimdir var orda?

Padişah'ın dikkatini çeker. Bu ses, bir saat geçtiği halde değişmemiştir. Halbuki her saat başı nöbetçi değişmelidir. Bir müddet bekler ve tekrar sese dikkat kesilir. Hayret, ses önceki sestir. Nöbetçi niçin değişmemiştir? Sultan Abdülhamid Han, hemen ilgilileri çağırtır ve durumu öğrenmek istediğini söyler. Çünkü kendisine karşı düzenlenmiş müthiş bir bombalı suikasttan kıl payı kurtulmuştur. Ve bu olay daha çok yenidir. Acaba yine bir Ermeni oyunu mu tezgâhlanıyor?

Biraz sonra saatinde değişmeyen nöbetçi, Padişah'ın huzurundadır. Heyecan ve korku ile yüzü yerde beklemektedir. 
Padişah sorar: 
- Sen kaç saattir nöbettesin? 
- Bir buçuk saate yaklaştı, Hünkârım. 
- Niçin saat başında vazifeni devretmedin? 
- Hünkârım, benden sonraki arkadaş rica etti, onun yerine de nöbet tutuyorum.
 
- Niçin? Neden usulü çiğniyorsun? 
O yiğit Mehmetçik utançla indirir mübarek başını. Ürkekliği iyice artar, söylemek istemez. Fakat Padişah'ın ısrarı üzerine şöyle konuşur: 
- Padişah'ım, benden sonraki nöbetçi ihtilâm olmuş. Arkadaşım kahrolmuş ve "Ben bu halde iken Halife-i Müslimîn'in korunmasında vazife alamam. N'olur, sen benim yerime de nöbet tut, sonra da ben senin yerine tutarım" dedi. Ben de kabûl ettim. 

Mehmetçiğin bu inceliği Sultan Abdülhamid Han'ın çok hoşuna gider. Sabahleyin hemen gusülsüz nöbet tutmayan askeri huzuruna getirtir. Geceki davranışından duyduğu memnuniyetini ifade eder.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Gazali Bozkurt Arşivi
SON YAZILAR