Hangi mevsimi yaşadığımızı bilmediğimiz bir zaman dilimindeyiz. 2 gün öncesine kadar hava sıcaklık değerleri Konya genelinde 20 derecenin üzerindeyken 20-25 derece birden düşüverdi.

Çiçek açan ağaçları don riski sardı. Belki de bu yaz birçok meyveyi yokluğundan ötürü daha pahalı yiyeceğiz.

Karsız geçirdiğimiz kışın ardından yağmursuz bir ilkbahara merhaba derken, bir anda yeniden mevsim kışa evriliverdi. Neye uğradığımıza bizi bırakın tabiat bile şaşırdı…

Konya’nın kışı bahara kalır derler… Öyle de oldu. Bahardan ilk günleri aldığımız bu dönemde adeta zemherinin ayazıyla buz kesiyoruz.

Eskiler tecrübelerini dile getirirken bizim de günümüzde dilimize pelesenk olacak ne güzel söylemler üretmişler. Kork martın beşinden, öküzü ayırır eşinden mesela…

Martın kapıdan baktırıp, kazma kürek yaktırdığı deyimi de bunlardan bir tanesi.

Bu yıl kışı serin geçiren Konya, tam bahara ulaştık, derken Mart ayının soğuk yüzüyle karşılaşıverdi.

Önceki akşam, Konya özlediği bir manzara ile karşı karşıyaydı. Kış boyunca şehir merkezine neredeyse hiç düşmeyen kar, önceki akşam başta yüksek kesimler ve ilçeler olmak üzere Konya’nın tamamında etkili oldu.

Yine eskilerin deyimiyle, eski Martlardan bir Mart yaşıyoruz... Belki şehir merkezinde sadece soğuğunu hissediyoruz eski Mart kışının. Ama şehrin çok değil şöyle birkaç kilometre dışına çıkıverdiğimizde beyaz örtünün birçok yeri kapladığını görüyoruz.

Yağdı ama yetti mi?

Konya Ovası’nın bereketli toprakları bu yıl umduğu rahmeti bulamadı.

Her ne kadar yeraltı kaynakları kullanılarak tarlalara serpiştirilen umutlar yeşertilmeye çalışılsa da Allah’ın rahmetinin yerini hiçbir şey tutmadı, tutmuyor...

Konya Ovası’nın birçok yerinde çiftçiler yağmur duasına çıktı. İlginç bir şekilde yağışlar bu sene çoğunlukla lokal gerçekleşti. Yani bir bölgede yoğun bir şekilde rahmet varken, 10 kilometre ötesinde toprak susuzluktan çatlıyordu.

Suya olan ihtiyaç, Allah’ın rahmetine olan istek ve arzu sadece çiftçiyi ilgilendiren bir durum değil bu tabii ki.

Su, hepimiz için hayati bir mesele. Susuz hayat olmaz, bunu biliyoruz.

Su tasarrufunun vurgulandığı çalışmalar kamuoyuyla paylaşılıyor, esasında suyla ilgili farkındalık oluşturulmaya çalışılıyor.

KOSKİ, belli dönemlerde tasarruf çağrısı yapıyor, yapma ihtiyacı hissediyor. Konya, şimdiye kadar içme ve kullanma suyu açısından aman aman bir problem yaşamasa da, tedbirli olmakta fayda olduğunu sürekli hatırlatıyor, hafızalarımıza tasarrufu kazıyor.

Çünkü içinde bulunduğumuz durumun vahameti ortada. Karsız geçen kışın, yağmursuz geçen baharın ardından gelecek olan ancak susuz yaz olur. İnşallah rahmet ve baharda gelecek olan bereketle korktuğumuz susuzluğu çekmeyiz. Cumanız hayrolsun…