AÇIK GÖRÜNÜMLÜ KAPALI ALANLAR
Son yıllarda çadırlık muşamba satışları arttı. Nargile içilen mekânlar başta olmak üzere CAFE’ler, kahvehaneler, kafeteryalar, lokantalar tüketimin başında geliyor.
Kahvehane, kafeterya, birahane, nargile içilen mekânlar, dernek ve vakıflara ait lokaller gibi eğlence hizmeti verilen işletmeler ve lokantalar dâhil kamu ve özel hukuk kişilerine ait tüm binaların açık alanlarını soğuktan ve güneşten korumak için çekilen çadırlar, muşamba perdeler ve katlanır camlarla kapatmak yaygınlaştı ama nedense buralar hala daha açık alan muamelesi görüyor.
Pek çok işte olduğu gibi bizim insanımız kolayını bulmuş kapalı ama aslında açık alan diye algılayacağız. Helal olsun.
Şehrimizdeki son yıllarda gelişen CAFE kültürü ile birlikte CAFE’lerin sayısı artmaktadır. Hayırlı olsun. Bol kazanç versin. Ama bakıyorsunuz açık alanları hep çadır ve muşamba veya katlanır cam ile kapatılmış, bu mekânlarda sigara ve nargile içimi alenen yapılıyor. Sorarsan buralar açık alan ama kapalı. Ne olmuş yani?
Allah aklımıza mukayyet etsin. Alan memnun, satan memnun bize ne değil mi?
4207 Sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla birlikte kapalı mekânlarda sigara başta olmak üzere tütün ve tütün mamulleri içimi yasağı uygulamasına 2013 yılından itibaren nargile, tömbeki harmanlanmış ve aromalı tütün mamulleri de eklendi.
İlgili yasaya göre: “Kapalı alan; sabit veya seyyar bir tavanı veya çatısı (çadır, güneşlik vb. dâhil) olan, kapıları, pencereleri ve giriş yolları dışında bütün yan yüzeyleri geçici veya kalıcı olarak tamamen kapatılmış alanlar ile aynı şekilde tavanı veya çatısı olup yan yüzeylerinin yarısından fazlası kapalı bulunan yerlerdir” diye tanımlanmaktadır.
Bilindiği gibi kişileri ve gelecek nesilleri tütün ürünlerinin zararlarından korumak ve herkesin en temel haklarından biri olan temiz hava soluyabilmesini sağlamak amacıyla 1996 yılında çıkarılan 4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun yürürlüğe konulmuş, daha sonra 5727 sayılı Kanunla da önemli değişiklikler yapılmış Yönetmeliklerle desteklenerek çerçevesi genişletilmiştir. 1996 dan buyana hükümette olan bu işin üzerine ısrarla giden ve takipçisi olan bütün yetkililerden Allah razı olsun.
Bunun sonucunda ülkemiz, tütün ürünlerinin zararlarından korunmak yolunda önemli adımlar atarak bu konuda mevzuat düzenlemesi gerçekleştiren dünyadaki az sayıda ülkeden biri olmuştur. Bu güzelliği bozmaya hakkımız var mı?
Dumansız hava sahası için, İl Tütün Kurulu ve başta belediyeler olmak üzere ilgili kurum ve kuruluş temsilcilerinden oluşan Tütün denetim görevlileri iş başındalar, her halde bu açık görünümlü kapalı mekanlardaki yasak ihlaline bir çözüm bulacaklardır diye sabırla bekliyorum.
Sağlık Bakanlığımız 2016 yılını “Tütünle Mücadele Yılı” olarak ilan ettiğine göre hep beraber dumansız ve temiz hava sahasında yaşamayı istemek hakkımız değil mi?
ÇETİNCE: Her şey “Dumansız Hava Sahası” için.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.