Bugünkü yazımıza önce şehirden birkaç konu ile başlayalım.

Defalarca Bera Otel’in oradan Şefik Can Caddesine çıkan alt geçit ile ilgili dahası bu alt geçidin yaya yolu ile ilgili fotoğraflı yazılar yazdık. Bunu da sanayici bir abimizin bizi uyarması ile yaptık. Bakın bizim insanımızın, bizim okurumuzun iyi niyetinin güzel yüreğinin nasıl büyük olduğunu şimdi hep birlikte göreceksiniz.

Belediyeye defalarca yazı yazan bizi bu konuda yazı yazmaya zorlayan abimiz şimdi önce şu fotoğrafları gönderiyor.

Sonra da şöyle diyordu;

“Uğur abim biz yaya geçidinden muzdariptik yetkililer ele almışken köprünün bütün bakımını yaptılar. Yaya geçidi, bisiklet yolu, yan duvarlar, köprünün tavanı, korkulukların boyasına kadar komple elden geçirdiler. Emeği geçenlere teşekkürü borç biliriz. Köprü yepyeni gibi oldu. Hani o zaman da demiştik ya hizmet edenlerle eziyet edenleri ayırmak lazım vesselam.”

…………

Evet, biz de bu abimizin sayesinde burayı yepyeni yapan yöneticilerimize ve işçilerimize teşekkür ediyor, Allah razı olsun diyoruz.

İNSANLARI YILDIRACAK GİZLİ SÖZLEŞME Mİ?

Bizim insanımız ne kadar akıllı, nasıl da zeki. Okurumuzun yazdığı şu ara başlık inanın çok ciddi bir tespit. İsterseniz izninizle ne demek istediğimizi bir yazalım önce;

“Merhaba uğur abi.

Hafta sonunu AVM’lerde değil de; spor alanlarında geçirmeye çalışan insanları yıldırmak için gizli bir sözleşme mi var? Merak ediyorum.

Nereye gitsek sorunla karşılaşıyoruz.

Selçuk Üniversitesi binicilik tesislerinin durumu da giderek vahimleşiyor. Temizleyecek eleman olmadığı için 21-22 Nisan’da yapılan yarışların pislikleri halen ortada duruyor.

Lisans almalarının hevesiyle daha fazla antrenman yapmak isteyen çocuklar ve gençlerin hevesinin kırıldığı bu ortamda ne yazık ki kokudan durulmuyor.

Rektör Mustafa Şahin Hoca’nın branşlara önem verdiğini duyarak ümit var olduğumuz bu tesise el atılmasını bekliyoruz. Biraz ilgi ve bakımla dört dörtlük bir spor ve sosyal tesis olabilecek bu mekan, her geçen gün kötüye gidiyor.

……………

Vallahi Rektör Hoca da hangi konuya el atacak, nereye bakacak bizde anlayabilmiş değiliz ama o gizli sözleşmeyi yazanı bir bulabilsek…

ADAY ADAYLARININ RUH HALİ

AK Parti’de temayül öncesi ve sonrası çıkartılan gürültünün ardından aday adaylarımız Ankara’da tek tek mülakata girip çıktılar. Bu adayların pak çoğu bizim de samimi dostumuz. Siyasetçi olmazlarsa dostluğumuz sürer. Ama nasip olur da vekil olurlarsa biz de bu dostluğu dipfrize koyarız.

Çünkü siyasetçi ile gazetecinin dostluğu olmuyor. Dostunuz siyasi kimliği kazandığı an sizden hiçbir eleştiriyi kabul etmiyor. Oysa aynı eleştiriyi o kartviziti almadan önce sizden daha şiddetli yapan dost siyaseti sürdürdüğü müddetçe asla toz konmasını istemiyor. Zaman içerisinde siyaset bitiyor yeniden eski samimi günler başlıyor o siyasetçi oluveriyor en koyu muhalefet.

İşte dün biz de bazı vekil aday adaylarımız ile mülakatı ve bundan sonrasını samimi bir şekilde konuştuk. 

Bendeki genel kanaatini söyleyeyim mi “Vallahi nerede ise hepsi ameliyat sonrası narkozdan çıkmış gibiydiler.”

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Kasana, kesene, rütbene sarhoş olma. Üzüm sarhoşluğuna benzemez teneşir, tahtasında ayılırsın 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Yağışlı havalarda nerede ve nasıl olursak olalım insan olarak biraz daha saygılı olmayı becerebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.