Bir toplumda ahlaksızlık alkışlanıyor, her türlü gayri ahlaki ilişki aşk diye televizyonlarda ballandıra ballandıra sunuluyorsa vay o toplumun haline vay!

            İnanın, utanma arlanma ortadan kalkmış, kadın ve kızlar gayri meşru ilişkilerini hiç utanmadan övünerek anlatabiliyor hem de başörtülü olanlar bile!

            Uydurmuyor, bizzat tanığı olduğum durumları aktarıyorum.

            Son günlerde tartışma ve sosyal medya paylaşımlarına konu olan ATV de Esra Erol’un programında yaşanan iğrenç bir olay üzerinde ben de duracağım ki anlatmak istediğim konu daha iyi anlaşılsın.

            Evli bir kadın kendisinden yirmisekiz yaş büyük komşusu bir erkekle gayri meşru ilişki yaşıyor. Bu zina ilişkisi sonucunda bir çocuk dünyaya geliyor.

            Kadının nikahlı kocası çocuğun kendisinden, karısı ise kırığından olduğunu iddia etmesi üzerine DNA testi isteniyor. İşte film burada kopuyor.

Kadın, DNA testi sonucunda doğurduğu çocuğun kocasından değil de kırığından olduğunu öğrenince sevinç gösterisinde bulunup "ben biliyordum zaten, şükür elhamdülillah" diye de çığlık atıyor.

Ya hiç düşünmeden akılsızca “şükür elhamdülillah" diyerek işlediği günahın tescillemesini “şükür” ve “hamd” ile karşılayarak ne büyük günah işlediğinin farkında bile değil! Bu durum kıyamet alameti olsa gerek!

Bitmedi!

Lütfen buraya dikkat edin, burası çok daha vahim!

Kadının, çocuğunu kırığından peydahlamış olduğundan dolayı attığı sevinç çığlıkları oradaki seyirciler tarafından da elleri patlarcasına alkışlanıyor.

Ey büyük Rabbim sen bizlere acı, merhametinle muamele ette bu şerefsiz alçaklar yüzünden hepimizi cezalandırma!

Durun bitmedi!

Bir de kadının kocası var ki o da ayrı bir rezalet!

Utanmaz adam, "Olsun, ben çocuğu vermem" diyor.

Burada üç tane rezaleti, ahlaksızlığı, utanmazlığı birlikte görüyoruz. Bu durum sıradan, hafife alınacak bir durum olmayıp üzerinde çok çok kafa yorulmalıdır.

Bırakınız bekarları evlilerin bile zina yapmasının normal karşılandığı gibi zina yapanların pişkin tavırlarına söylenecek bir söz bulamıyorum.

            En acı olan tarafı da stüdyoyu dolduran, sorulunca da kesin Müslüman olduğunu söyleyecek topluluğun zina sonucu peydahlanan çocuğun kırığından olduğunu çılgınca alkışlaması!

            Aslında bu, bizim Anadolu’da utanılacak durumlarda kullanılan “yer yarılsa da içine girsem” sözünün kullanılmasını gerektiren utanası bir durum.  

            İşte bu kadar rezil bir durumu yaşıyor toplum. Bu durum İslam’dan uzaklaşmanın en önemli göstergelerinden birisidir. 

  Zina, kişiyi büyük bir günaha sürüklediği gibi toplumun geleceği içinde telafisi mümkün olmayan felaketlere yol açar.

Bir toplumu yok etmek için atom bombasından daha etkili silahtır. Onun için emperyalist güçlerin maddi ve manevi hayatımızı bozmak için kullandıkları araçların başında zina gelir.

Özellikle gençlerimize yönelik her faaliyetin arkasında zinaya götüren ortamların oluşturulması vardır. Zina en büyük tuzaktır.

Söylemeye dilim varmıyor; ancak, acı gerçeği açık olarak ortaya koymak zorundayız. Yaşadığımız sorunları görmezden gelmek bu topluma yapılabilecek en büyük ihanet olur.

Bir genç kızın sevgilisi olmaması kusur gibi görülüyor. Kızların, erkek arkadaşlarının sayısıyla övündüğü bir zamanda yaşıyoruz.

-Ya, hangi birini anlatayım, her şey herkesin gözü önünde oluyor mu?                    

Zina, dinimizde kesin olarak haram ve büyük günahtır. Zina, insanın imanına ve ahlâkına zarar veren kötü bir fiildir.

Bir toplumun temelinde sağlam bir aile yapısı yoksa o toplumun geleceği sıkıntılıdır. Aile yapısı çökmüş toplumlar sanayi ve teknolojide ne kadar ileri giderse gitsin çökmeye, yok olmaya mahkumdur.

Bir toplum için aile ne kadar önemli ise ailenin korunması içinde zinadan uzak durmak o kadar önemlidir.

 Çağdaş medeniyet olarak yüceltip özendiğimiz batının en büyük sorunun ne olduğuna bir bakınız. Aile yapısı çökmüş, aileyi kurtarmaya çalışıyorlar.

Zinanın büyük günah olmasının dışındaki zararları bile saymakla bitmez. Zinanın sebep olduğu hastalıkları, cinayetleri, boşanmaları, aile dramlarını görmüyor muyuz? 

Şunu herkes bilmeli ve ona göre hareket etmeli ki, zina diğer günahlara benzemez. Çünkü, zinanın içgüdüsel bir tarafı olup ortamının oluşması durumunda zinadan kaçış zorlaşabiliyor.

Onun için Yüce Rabb’imiz zina yapmadan önce “Zinaya da yaklaşmayın; çünkü o pek çirkindir ve kötü bir yoldur.”(İsra Suresi 32) Buyuruyor.

Peygamber Efendimiz(sav) “Bir kadınla bir erkek bir yerde baş başa kaldıklarında üçüncüsü şeytandır.” (İbn-i Hanbel, Müsned) buyurarak zina ortamlarının oluşmamasına dikkat çekmektedir.

Ailemize, ahlakımıza ve değerlerimize sahip çıkmanın zamanı geldi geçiyor. Bu ve buna benzer programların arkasında İslam düşmanlarının olduğu unutulmamalı.

Benden söylemesi.