Ahmet abi ve vekillerimiz artık yeter “çapsızlara” sahip çıkmayın…
Türkiye bugüne kadar hiç yaşanmamış, görülmemiş, hayal dahi edilememiş, dahası bunun filmi çekilse çekenlerin, kitabı yazılsa yazanların sorgusuz sualsiz asılacağı bir iç hain örgütünün iç yüzü ile tanışıyor.
Bu örgüt ne acıdır ki bugün saf temiz, tertemiz insanlarımız ile de et ve tırnak olmuş durumda. Tam bu ince noktada devletin işi çok zor, hem de o kadar çok zor ki iki ucu b… değnek dedikleri değnek bunun yanında sabunlu sıcak sularla yıkanmış gibi…
Bu örgütün hainliği ortaya çıkıncaya kadar en büyük sermeyesi ve insanın damarlarına kadar işleyen özelliği önce dini yani İslamiyet’i ardından da kimliğimizi yani Türklüğümüzü kullanmasıydı.
Bu ülkenin yüzde doksan dokuz nokta dokuzu Müslüman olacak. “Elhamdülillah ben Müslümanım” diyecek.
Sonra bu millet ikinci can damarı olan kimliği ile Türküm diyecek.
Dünyanın en az 150 ülkesinde dalgalanan Türk Bayrağı ve ardından da söylenen istiklal marşı karşısında ağlamayan 70 milyonun yüzde kaçı idi?
Haaa bunlar bu milleti İslamiyet ve Türklük ile uyuttuklarını sanıp damarlarımıza enjekte oldukları sandıkları anda Devletin güvenlik birimlerini yemin ediyorum her şeyin farkında idi.
Siyasete bulaşmama adına direnen güvenlik birimleri bu örgütün fotoğrafını çekmiş dosyasına koymuştu.
Ve işte bu milletin üçüncü hassas noktası siyasi inancı, siyasi görüşü yani partisi.
Hain acımasız örgüt milletin din ve kimliğinden sonra düşünmeden teslim olduğu inandığı, gözü kapalı gidip mührünü vurduğu partisine de el atıp tam avucuna almıştı ki herkes uyuştuğu anda yüce rabbim temiz millete acıdı ve uyanmasına vesile oldu.
Kim ne derse inanmam.
Örgütün başarılı olamamasının tek bir sebebi var oda Cenab-ı Allah.
Ardından Cenab-ı Allah’ım birilerine bu işi vesile ediyor ve ülke uçurumun eşiğinden dönüyordu.
Cenab-ı Allah’ım bu milleti din ve kimlik ile kandıranların hesabını bozdu.
40 yıldır bu mesleğin içindeyiz.
Cumhurbaşkanları ile Başbakanlar ile çalıştık.
Şer güçlerin sistemi hiç değişmedi ve değişmeyecek de. Sadece roller değişiyor, oynayanlar değişiyor, isimler değişiyor. Millet olarak ülke olarak dünya birleşiyor tek cephe oluyor ve asla bizim kafamızı kaldırmamızı istemiyorlar.
İstemezler, istemeyecekler.
Tek gayeleri bu.
İşteee tam bu noktada siyaset bir kez daha devreye giriyordu.
Adım gibi inandığım ve bildiğim bir şeyi bir kez daha yazıyorum, eğer siyasiler olmasaydı FETÖ asla buralara kadar gelemez bu kadar da güçlenemezdi.
FETÖ bir Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın koluna giremedi. Bir tek Cumhurbaşkanı ile uyuşamadı. Kan tutmadı. Ten tutmadı. Bunu tutturmayan da Allah idi.
Ama ne acıdır ki Cumhurbaşkanı’nın en güvendiği kader arkadaşları ile bırakın uyuşmayı kimi ile akraba oldu kimi ile ortak.
İşte bu yüzden FETÖ siyasetin yüzünden millet ile et ve tırnak olmuş durumda.
……………
Buraya kadar yine yerel bir gazeteci olarak haddimizi aştık ve genel bir ülke tanımlamamızı kendimize göre yaptık.
Gelelim yerele.
Bir;
Yerelde de düne gerek yok. Çünkü dün, boğazımıza kadar lağım çukuruna batmış durumda. Yerelin iktidarları bugün yerelde Amerika’ya kaçanları büyüttü, yerelde iktidarlardaki isimler bugün yerelde büyüttüklerinin cezaevlerine girişlerini seyrediyorlar.
İki;
Dedik ki ülkenin kafasını kaldırması, ayakta dimdik durması için güçlü olması gerekir. Böyle olursak lider ülke oluruz. Böyle olursak dünyanın kocaman gördüğü Amerika Birleşik Devletleri’ni, İngiltere’yi, Rusya’yı; Çin’i, Almanya’yı hatta küçük Amerika İsrail’i yemin ediyorum bir şaplakta deviririz ama bu iş siyasette ilkeli görev başında da adam gibi adamlarla olur.
80 ili bilmem ama geliyoruz Konya’ya.
Düne filan değil bugüne.
Bakın en başta artık “Derviş” diyemediğim AK Parti’nin Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sorgun abimden vekillerimize şehir adına yine çok büyük hatalarını alabildiğince sürdürüyorlar.
En basiti Konya güçlü olacaksa güçlü, çaplı, kariyerli isimlerle olur.
Konya, Konya dışında güçlü olacaksa düzgün, dolu, vakur isimleri ile olur.
Ve olay siyaset ise AK Parti’de Konya ve Konya dışında bu özelliklere sahip isimleri ile güçlü olur. Ama ne gezer, kimse alınmayacak ve gocunmayacak. Ahmet abimin bile atadığı isimlerin bazıları donlarını bağlayamazlarken bugün şehir ya da başka şehirlerin yönetimlerin de söz sahibi olmaya çalışıyorlar. (Sözümüz meclisten dışarı)
Bu büyük bir vebaldir.
AK Parti kurulduğu günden bu yana yerel tüm siyasetçilere söyledim.
AK Parti iktidarında tartışmasız AK Partililer olmalıdır. Ama çapsızlar, gözü kırıklar, maddiyatçı ve madde düşkünleri asla değil.
15 yıldır nerede altı ıslak isim var hala “bizim adamımız” diye bunları atıyorsunuz.
Allah aşkına yapmayın etmeyin. Bu millet bu kadar saf ve salak değil. Bu milletin bugün için tek tutunduğu dal kaldı o da Recep Tayyip Erdoğan. Ve Tayyip Bey de eninde sonunda etten kemikten yaratılmış bir kuldur. Bir insana bu kadar yükü ve vebali yüklemek vicdansızlıktır.
İl Başkanlığından sonra vekil oluncaya kadar büyük saygı duyduğum, gözü kapalı inandığım, moral olsun diye, “kötü gün dostuyuz” diye ofisine gidip insani ziyarette bulunduğum Ahmet abim.
Genel Müdürlüğü’nden İl Başkanlığına ve sonrasından AK Parti Genel Başkan Yardımcılığına kadar tek bir istekte bulunmadığım ve bundan sonrada şifa bile olsa inşallah bir istekte asla bulunmayacağım, bazı atamalara vesile olmasından dolayı öleceğimi bilsem kapısını çalmayacağım Ahmet abim bile bu iğrenç politikada bunlara vesile oluyorsa “ben yoruldum”…
İnsanlara inancımı kaybettim.
Ha ben bir hiçim.
Bunu asla kendi adıma söylemiyorum.
Gözünü babasından, dedesinden milli görüş içerisinde açıp, beyaz kireçlerle duvarlara “Huzur İslam’da” yazarak büyüyen, günümüzün “kanımız, canımız Erdoğan’a feda olsun” diyerek dua eden isimleri; bugün en başta Ahmet abim olmak üzere parti yöneticilerini eleştirirken masaları yumrukluyorlarsa biz nasıl Amerika ile Rusya ile Çin ile boğuşacağız.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
“Ahlak”, falan ya da filan giysinin altında ne kazanılır ne de kaybedilir
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Genel ve iş yeri tuvaletlerini temiz bırakmayı öğrendiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.