Siyasetten anlamayız. Top tüfek işini bilmeyiz. A partisi, b partisi, Türkiye politikası, Dünya vizyonu bizim işimiz değil.

Tek bildiğimiz Konya... Konya... Konya...

O zaman 2002’den bu yana ülkeyi ve şehrimizi tek başına yöneten AK Parti’nin Konya’ya yaptıklarını, iyi yaptıklarını, eksik yaptıklarını, söylenip yapamadıklarını ya da yapılamayanları yazmak; insanımız, okurumuz milletimiz adına bizim görevimiz.

Bugün bir yerde hakkı teslim etmek istiyorum.

Bizim gazetecilerin dolayısıyla da bizim milletin en çok haberlerini yaptığı ve en çok okunup izlenen haberler eğitim ve sağlık haberidir.

“Öğretmen öğrencisini tokatladı hastanelik etti”...

Olur mu olur, oluyor da...

Bu haber ülke gündemine girer.

O gün öğretmen yargısız infaz edilmiştir.

Ardından hemen soruşturma açılır.

Bu haber hangi ilde olursa olsun Bakan Bey bile gazetecilere demeç verir “Soruşturma açılmıştır gereken yapılıyor”

.............

Evet, o öğretmen eğer psikolojik hasta değilse, o tokadı yiyen öğrenci öğretmeni niye o hale getirmiştir? Kimse bunu sormaz. Sormak bile aklına gelmez.

Peki ya o çocuğun anası babası evladına hiç tokat atmış mıdır?

Attı ise niye atmıştır?

Anne baba da empati yapmaz.

................

“Doktor hatası öldürdü”...

“Acile almadılar”...

“Hastane bahçesinde yatıyorlar”....

Bu tür haberlerde en çok okunan ve izlenen haberlerdir.

.............

En yetkililer bile demeç verme yarışına girerler “Soruşturma açılmıştır. Gereken yapılacaktır. Sorumlular cezalandırılacaktır”...

.............

41 yıldır bu tür haberleri zamanında yapan sonra kendi kendine yapmama sözü veren dahası her tarafı dinleme ve empati yapma adına söz veren ben geçtiğimiz hafta pazartesiden cumaya kadar Konya’nın bir ucunda dağın tepesinde kışın kurtların indiği bölgedeki Numune Hastanesinde polikliniklerden, acile, ameliyathane önlerinden koridorlarına kadar sabah, öğlen akşam, dahası gece yarısı gün doğmadan tam tamına 4.5 gün yaşadıklarım, gördüklerim ve de şahit olduklarımın ardından bugüne kadar hiç tanımadığım görmediğim, adını dahi bilmediğim Numune Hastanesi Başhekimi Dr. Süleyman Dönmez’in sekreterine gittim ve hoca ile görüşmek istediğimi söyledim.

İçeriye girdim Selamünaleyküm, Aleykümselam faslından sonra “Hocam pazartesi gününden bu yana yaşadıklarımdan dolayı sizin nezdinizde tüm personelinize teşekkür ederim. Hakkınızı helal edin. Mükemmelsiniz. Bütün düşüncelerimi ön yargılarımı yıktınız. Size ve en alt birimdeki personelinize bile teşekkür ederim” dedim.

..................

Başhekim Süleyman Bey hiç tanımadığı köşe yazılarından, televizyon programlarından tanıdığı belki de sevmediği Uğur Özteke’den duydukları karşısında inanın şok geçirdi.

Allah var ya belki de o anda Süleyman Bey kendisi ile dalga geçtiğimizi filan sanıyordu.

Ama çaylar gelirken başımdan geçenleri ve durumu detaylı anlatınca Başhekim Bey koltuğunda rahatladı ve çok mutlu oldu.

................

Allah şahit Beyhekim Hastanesi oraya yapılırken de, Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterlik binasının bulunduğu fizik tedavi bölümleri yapılırken de, Numune Hastanesi yapılırken de dönemin AK Partili siyasetçilerini hep eleştirmiştim.

.............

Kışın oraya inen kurtların fotoğraflarını okurlarımızla paylaşmıştım.

Hastaneye giden yollarda yanmayan aydınlatma lambalarından, yolcuların hastane önlerine kadar gitmeyen dolmuş hatlarını sizlerden gelen şikayetler ile defalarca yazmıştık.

..........

Peki ya şimdi...

Gördüklerim karşısında inanın ben şokta idim.

Burası, o dağın tepesi, resmen bir sağlık kompleksi olmuş.

..........

Numune Hastanesi yani bizim merkezdeki anam babam Numune Hastanesinin günlük hasta sayısı olan 6 bin, bugün o dağın tepesinde de 6 bine ulaşmış.

Dövsen silah zoru ile gidilmeyeceğini sandığım yere her gün yüzlerce insan koşa koşa gidiyordu.

.............

Geçen hafta 24 saat pür dikkat hastasını azarlayan personel, gece yarısı koridorlarda dolaşacak hamam böceği falan aradım. (Eskilerden böyle görmüştük ya.)

Vallahi de billahi de gördüklerimin şoku içerisinde oraya hastane mi yapılır diye eleştirdiğim siyasilerden utandım.

..............

Sonuç; Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Mehmet Koç hocamıza, bu bölgenin bu hale gelmesinde o ilk yılların ceremesini çeken hedef insan olan Gökhan Darılmaz’a, Numune Hastanesinin Başhekimi Dr. Süleyman Dönmez Bey’e ve tüm birimlerindeki tüm personeline bir hasta yakını olarak sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

KÜÇÜK BİR NOT; 4.5 gün boyunca doktorundan, hemşiresine ne adımı soyadımı söyledim ne de bir gazeteci olduğumu. Güvenlik görevlisinin bile önünde düğmemi ilikleyerek izin alarak rica minnet sessizce girdim, sessizce çıktım. Allah şahit.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

“Emniyetli (korkusuz) yaşamak ve sağlıklı olmak iki büyük nimettir ki, insanlardan pek çoğu bu iki nimetten mahrumdur”

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Sürücüler hastanelerin park yerlerindeki otoparklara kendilerini için çizilmiş alanlara araçlarını park ettikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.