Bayram Kabadayı

Bayram Kabadayı

ANADOLU KADINLARI

ANADOLU KADINLARI

Anadolu’daki gizli güçlerdir onlar… Ne zaman fotoğraf çekmek için yollara düşsem, mutlaka yol kenarında kâh patates toplarken, kâh domates dikerken, kâh koyun güderken rastlarız o güzelim Anadolu kadınlarına. Hep güler yüzlüdür Anadolu kadınları. Çalışmak yormuyor onları, aksine çalışınca daha dinç olduklarını söylüyorlar. Günün birinde göller bölgesi gezimizde yolumuz Aydın civarlarına düşmüştü. Genel olarak Yörüklerin yaşadığı bu ilimizde ekenek alanları bir hayli verimlidir: Üzümünden tütününe, incirinden buğdayına her şey yetişiyor oralarda. Tahmin edebileceğiniz gibi, genelde tarlalarda çalışan Anadolu kadınlarını görürsünüz: Yaklaşırsınız fotoğraf çekmek için ‘çek kuzum çek şu sefilliklerimizi çekinde görsünler’ diye şaka yollu seslenirler. Ama onları o manada gören de olmaz! Gönülleri çok geniştir Anadolu kadınlarının, size mutlaka çay, aç iseniz, ekmek ikram ederler. Misafirperverdirler. Hem çalışırlar hem de tatlı muhabbetler, latife yollu şakalar da yaparlar. Zaten ‘şaka olmasa biter mi kuzum koca gün’ dediklerine şahit oluyoruz. Şaka, şaka üzerine keyifli dakikalar geçirtiyorlar bizlere. Bu güzel havayı görünce sizin de onlarla beraber çalışasınız geliveriyor.

2.sayfa.jpg

Yine bir ablamız, eşini göstererek; ‘beni tarlada çalıştıracağını bilseydim varır mıydım kuzum’ diye bizlerin gülüşmemizi sağlıyor. Bakmayın siz iş hususundan şikâyet eder gibi görünseler de, işin aslı pek öyle değil gibi sanki. Esas itibarıyla da tarla kendi tarlalarıdır, kimseye emanet etmezler tarla işlerini. Mutlaka işlerin öyle ya da böyle bir ucundan tutarlar. Toprak kadar cömerttir Anadolu kadını. Acıları olsa da hissettirmezler Dikkatli okuyucularımın gözünden kaçmayacaktır daha önceki HASAN DAĞI YÖRÜK OBALARI başlıklı yazımda Hasan Dağı civarında yaşayan bir Anadolu kadınını kaleme almıştım. Orada yalnız yaşayan Rukiye Ebe’ye şu soruyu sormuştum; ‘ebe emekli maaşınız var mı?’ diye o ise "Yok kuzum hiç bir şeyimiz yok, devlet bizlere yeşil kart çıkartıyormuş ama kim gidecek, nasıl gidecek, ben yeşil kartın yerini de bilmem ki kuzum. Allah devletimize zeval vermesin, şükür Allah'a yaşayıp gidiyoruz" demişti. İşte böyledir benim Anadolu kadınım. İçinde bulunduğu zor şartlardan bile şikâyet etmeden yaşamlarını sürdürürler, onlar cömerttirler, fedakârdırlar ve o mahzun yüzlerinden gülümsemeyi hiçbir zaman eksik etmezler. Anadolu kadınları gibi, insanların da olduğu cömert bir dünyada buluşabilmek umudu ile. Saygılarımla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Bayram Kabadayı Arşivi
SON YAZILAR