Dünya Sağlık Örgütü, aşı olsanız dahi maskenizi çıkarmayın diye uyarıda bulundu. Amerika’da ve Avrupa’da hatırı sayılır bir kitle aşı olmayacağını söylüyor. Devletler bir an önce nüfuslarının %70’den fazlasını aşılamak istiyor, zira ancak bu seviye ile birlikte Covid-19 salgın olmaktan bir nebze çıkacak.

Şu ana kadar en çok sipariş edilen olduğuna göre en güvenilir aşı Pfizer – Biontech’in ürettiği mRNA aşısı diyebiliriz. Bunun bile bazı deneklerde yüz felci vakalarına neden olduğu ortaya çıktı.

Bildiğiniz gibi Türkiye de 50 milyon doz Çin aşısından sonra 25 milyon doz olarak Biontech aşısı sipariş etmişti. Hatta Sağlık Bakanımız  Dr. Fahrettin Koca’nın bizzat Prof. Dr. Uğur Şahin ile görüştüğünü ve bu dozu kotardığını biliyoruz. Çin aşısının faz-3 çalışmalarının hala yayınlanmamış olması soru işareti olarak önümüzde duruyor.

Türkiye aşı çalışmalarında faz-1’i tamamladı. Faz-2 için gün sayıyoruz.

Avusturya’daki aşı çalışmalarında aşı yapılan deneklerde HIV virüsüne rastlanması da ayrıca bir sorun olarak karşımızda duruyor.

Açıkçası salgınların dünya gündeminden yok olması için 10 yıldan fazla zamana ihtiyaç olmuş. Teknolojinin çok geliştiğini var sayıyoruz aşağı yukarı 1 yıl gibi bir sürede aşılar ortaya çıktı ama ortada bir netlik yok. Eğer dünya toplam 2 yılda bu korona salgınının defterini dürecekse korkarım ki önümüzdeki yıllarda bu işin çok daha büyük halleri ile karşı karşıya kalacağız.

NEREDEN NEREYE!

Aslında gerçeği çok iyi biliyorlar. Ancak yaftalamak mesele olunca her şey mübah sayılıyor.

Geçen yazımızda şehrin huzuru bozulmadan bazı meseleler halledilebilir, aleme rezil olacak şeylere gerek yok ana fikrinde cümleler kurdum.  Akabinde CHP’lilerin taciz olaylarından bahsettim.

Vay efendim sen misin bunları yazan. Ne Fetöcülüğümüz kaldı ne de parayla yazı yazdığımız…

Eğer imanları varsa buradan alenen söylüyorum Allah şahittir ki bir belediye yetkilisi veya farklı biri istiyor ya da bana ısmarlıyor diye o yazıyı yazmadım. Yazmam da!

Asla işçilerin haklarını teslim etmemek gibi bir düşüncem olmadı. Öğrendiğim, asgari ücret yüzdesinde işçilere destek verileceğiydi. Bu da tahmin ediyorum %15’in altında olmayacak. Tek bir gayem vardı şu şehirdeki huzur ortamına zeval gelmemesi. Çünkü biz bu şehri gerçekten gönülden seviyoruz.

İsteyen istediği iftirayı atmakta serbest. Tabi hukuki sonuçlarına katlanmak kaydıyla!

Aslında pek yapmadığım ve sevmediğim bir şey lakin bugün diğer okurlarımızın affına sığınarak bizi tanımayanlarınız için birkaç kelam etmek istiyorum.

Kendimizi bilmeye başladığımız yıllarda 1994 yerel seçimleri yapılıyordu. Mahallemizde MHP’nin ilçe başkan adayı ikamet ediyordu. Tüm sokak boyunca MHP bayrakları süslemek istiyorlardı. Onlarla bir şekilde kavga edip Refah Partisi bayraklarını yükseğe çıkarıyorduk.

28 Şubat’ın en sıkıntılı şekilde yaşandığı günlerde Vakit gazetesini günlük hatmeder, dağıtıcıya bir an evvel gazetemizi getirsin diye dua ederdik.

1999’da Fazilet Partisi Gençlik Kollarında yer alarak katıldığımız turnuvaların adıma düzenlenmiş belgesi var. Meram Yeniyol’daki köşkte İl Başkanı Tahir Akyürek Bey’den dinlediğimiz nasihatler hala kulaklarımda: ‘arkadaşlar zor günlerden geçiyoruz, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyemeyiz’ demişti.

2001 krizinde Zafer’de yürüyen halkın içinde sloganlar atıyordum. Yine 2001’de AK Parti Karatay Gençlik Kollarında çalışmalar yapıyordum. Aynı zamanda Enderun Fen Lisesi’nde eğitim görüyordum!

Gazetecilik faslından sonra parti ve teşkilat faaliyetlerine ara verdim.

Devletin bile 17/25 olarak süreci keskin bir şekilde ayırdığı bir yerde; Cumhurbaşkanımızın eşi hanımefendiyle katıldığı 2013 Kazlıçeşme olimpiyatlarıyla ilgili birlik beraberlik cümleleri içeren tweet atmışım. FETÖ’cü Emre Uslu ile tweet dizisinde kavga etmişim, 2012’de fitne çıkarmayın odaklı köşe yazısı kaleme almışım. Bunlardan çekinecek olsam arşivden kaldırmayı bilmez miydim ben?

Bunları toplayıp suç deliliymiş gibi; bir insanı FETÖ’cü diye itham etmenin hem bu dünyada hem de ahirette elbette bir hesabı olacak. Çamur at izi kalsın. Nasıl olsa sosyal medyada yaydınız! Amacınıza ulaştınız öyle mi? Milli görüş tabanlı olduğunu iddia eden şahıslar ‘Müslümanız diyenler’ alenen iftira atabiliyor. Okuduklarında kendilerinin bile inanmadıkları cümleler ile karalama yapabiliyor! Nereden nereye geldik yahu…

Bir taraftan kalkıp FETÖ ile dirsek teması yapacaksınız, KHK ile atılanların yılmaz savunucusu gibi davranacaksınız! Öte taraftan kalkıp işinize gelmeyenleri FETÖ’cü diye yaftalayacaksınız! Yuh olsun böyle anlayışa yuh olsun böyle vicdana!

Son 7 yılda bu devlet 70 defa elekten geçirmedi mi sanıyorsunuz bizleri? Bu makamlara tesadüfen mi geldik sanıyorsunuz?

Bizi tanıyın diye söylüyorum, sırf camiaya Türkiye çapında zarar gelmesin diye sustuğumuz haber dosyaları var. Sizin yaptıklarınızdan sonra bile kalkıp intikam duygusu ile hareket etmiyoruz. Çünkü biz o bilinçle yetiştirildik. Allah kitap korkumuz var.

Varın siz iftiralarınıza hakaretlerinize devam edin. Ahiret erzakımıza destek olduğunuz için ayrıca teşekkür ederim hepinize…