Bugün siz değerli okurlarımızdan gelen iki farklı konuyu sizlerle paylaşacağız.

Zaten bildiğim, gördüğüm, şahit olduğum ve adım gibi inandığım konu önceki gün bire bir yine öyle gerçekleşiyordu ki bir yerde pes artık dedim. Konyalı, dünyanın her yerinde. Ve bu Konyalılardan Allah bin kere razı olsun şehir ile bağlarını hiç koparmadıkları gibi bizi de ilgi ile takip ediyorlar. İki, üç ay oldu galiba (Ben geçmiş zaman yaş ve isim özürlüyümdür) belki de geçmiştir.

Vietnam’da dünyanın bir ucunda Kominist kızıl yıldızlı Vietnam’da Hanoi’de Konyalı bir dostum ile karşılaştım. Dahası Vietnamlı eşi ile bir akşam saatlerce oturduk sohbet ettik. Konya’yı Konyaspor’u konuştuk. Ve bu dost isimler dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar hep bizimle birlikteler.

Mesela bir gün Mevlüt Helvacıgil’in Chicago’dan yine böyle bizimle paylaşmış olduğu mesaj… Hiç unutmam. Bana o anda dünyaları verseler bu kadar mutlu olamazdım. Aramızdaki saat farkına rağmen orada ticari anlamda dünyaya ile entegre olmak için uğraş veren Mevlüt Bey bizi takip ediyor ve görüşlerini yazıyordu.

İşte biz yerel gazetecilerin en büyük mutluluğu budur.

Neyse konumuza dönelim. Önceki günde Samsun’dan Konyalı, Konya aşağı bir abimiz bir dizi fotoğraflar göndererek duygularını bizimle paylaşıyordu.  

Bu fotoğraf karelerini çekip gönderen Konya sevdalısı şöyle diyordu;

“Uğur abicim Samsun’da hiçbir yerde yol kenarına park edenden otopark parası alınmamakta….”

Sonra şunları gönderiyor

“Abicim bunlarda çöp varilleri çöp sandıkları. Çöp varilini ne güzel suni çim ile kamufle ederek güzel görünüm sağlamışlar. Bizim Konya belediyeleri de bundan daha güzelini yapamazlar mı?”

………….

İşte gurbette ki bir Konyalının Konya sevdası bu olsa gerek. Türkiye’nin, dünyanın en ücra köşesinde nerede güzel bir şey görüyor duyuyorsa “Bu Konya’da da olsun istiyor…”

Bazen kendi insanımıza kızsam da özünde hepsi birer can… can…

Allah bizi de böyle samimi güzel dostlarımızdan okurlarımızdan mahrum etmesin.

Bizleri onların önünde başımızı öne eğecek hatalardan korusun inşallah.

DİLENENLER ŞEHRİ OLDUK (!)

Ramazan öncesi 50 defa yazdık çizdik görüntüledik. Aile boyu dilenenlerin fotoğraflarını yayınladık. Ramazan bereketi ile şehrin her kavşağında her caddesinde, her alış veriş merkezinin önünde, camilerin çıkışlarında dile dileyebildiğin kadar dilenen çoluk çocuk 7’den 77’ye insan.

Sade vatandaş gına getirdi. Şehre gelen yabancılar şaşkın. Yollarda yürüyemiyorlar. Yetkililere kalsa mücadele var diyorlar.

Yahu Allah aşkına ramazanda beş günde şu kadar dilenen insana cezai işlem yapıldı otobüslere bindirildi memleketlerine gönderildi diyen var mı? 

Bakın Ahmet Kubilay …. isimli okurumuz bunalmış, daralmış, yetkililere yazmaktan yorulmuş ve en sonunda bize de yazmış;

“Uğur abicim merhabalar. Ufak bir maruzatım var. Gerekli mercilere söyledik ama sorun devam ediyor.

Siz Konya'nın bu anlamda en duyarlı gazetecisi olduğunuz için size söyleme gereği duyduk.

Bilhassa Havzan Tank Taburunun önündeki Şehir caddesi ve diğer bütün kafeler bölgesinde ciddi manada dilenci sorunu var. Çocuklar hep aynı tip hatta akraba gibiler.

Buralarda rahat bir şekilde oturmak, hatta yürümek mümkün değil. Ya pamuk şeker satmaya çalışıyorlar ya da para istemiyorum karnımı doyurun diyerek yapışıyorlar. Ama bu acziyet değil tehdit vari noktaya geliyor. Kocaman kocaman delikanlılar bunlardan eşimizle dostumuzla yürürken çekiniyoruz. Özellikle yanımızda bir kadın olduğu zaman iyice ısrarın dozunu arttırıyorlar illallah ettik. Hep de aynı tipler. Kim organize ediyor bu çocukları? Bir Selçuker Center’da, bir Şehir caddesinde bunlar oluyorlar mu? Bilmiyorum ama bu böyle gitmez.

Yetkililer lütfen bir şekilde bunun önüne geçsinler. Son dönemde hizmet alanında kaliteli alanlar oluşan Konya’mıza bu görüntüler vicdan suiistimali hiç yakışmıyor. Teşekkür ediyorum şimdiden.

Uğur abi koskoca Konya'da siz üstüne düşmez iseniz çözülmüyor. CİMER gibisin Allah kolaylık versin…”

……………….

Amiiiiiiiiiiiiin Allah cümlemize kolaylık versin inşallah.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Eşya dediğiniz nedir ki çul çaput. Evi güzel gösteren huzurudur.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Camii çıkışlarında araç trafiğine karşı daha duyarlı olup, gelen arabaların önüne kendimizi atmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.