Erol Sunat

Erol Sunat

BAŞKAN ÖZTÜRK’TEN TÜİK RAKAMLARI GİBİ, TOZ PEMBE TABLO!

BAŞKAN ÖZTÜRK’TEN TÜİK RAKAMLARI GİBİ, TOZ PEMBE TABLO!

Konya Ticaret Odası Başkanı ve TOBB Başkan Yardımcısı Selçuk Öztürk’ün düzenlediği  “Ekonomide 2019 Yılı Değerlendirmesi, 2020 Yılı Beklentileri ve Konya Ekonomisi” konulu basın toplantısına katılım ve ilgi çok yüksekti.

Başkanı Öztürk’ün 2019 yılı genel değerlendirmesi oldukça iyimser bir tablo ortaya koydu.

Pek tabi ki, 2020 beklentileri de aynı şekildeydi.

2019 yılı şehirde yaşanan çalkantılarla, dedikodularla, dedi ki, demiş kiler, battı, batıyor, dibe vurdu, kurtulamaz, çıkamaz denilen şirketlerin lafları ve iflaslarıyla hız kesmeden geçip-giden bir yıl oldu.  

Konkordato ilan eden şirketler nerelerdeydi.

Batanlar, iflas edenler, dibe vuranlardan kapak kaldırılmadı!

Kepenk kapatanlarla,

Havada uçuşan, bir hayli kabaran, çekler, senetler, ödeme güçlükleri gündeme gelmedi!

Soru soran arkadaşlarımız bu türden sorularda sormadılar.

Anlatılan toz pembe tablo, TÜİK verileri gibiydi!

Konya ticareti, ekonomisi, sarsıldık, sallandık, düşme, savrulma tehlikeleri geçirdik,  amma yıkılmadık, demenin yollarını aradı sanki…

2019 yılı bir an önce bitsin denen, her ayında, köy göçüren gibi, firmaları yere seren, insanları işsiz ve aşsız bırakan olaylara sahne oldu.

Biz bu işten en az hasarla kurtardık, diğer iller şu durumda, biz bu durumdayız demek, teselli babından iyi olabilir, bazılarımıza iyi de gelebilir.

Ancak, Güneş balçıkla sıvanmıyor.

Göstergeler, rakamlar, istatistikler eskisi gibi güven vermekten çok uzak!

Rakamlar doğruysa, esnafın, ticaretle uğraşanların hali neden böyle?

Ya rakamlar yalancı, yada iflas eden, batan esnaf kardeşimiz!

2019 yılı ticaretle uğraşan insanların dibe vurduğu yıl olarak anlatılıyor.

Dibe vurmak keşke, dibe vurduktan sonra hız kazanıp, fırlayıp dışarıya çıkabilmek olsaydı!

2019 dibe vuranların, dipte kaldıkları,

Kalkmaya, doğrulmaya mecallerinin olmadığı,

Kollarının kanatlarının hareket edemeyecek şekilde kırıldığı,

Zedelendiği bir yıl olarak tarihlere geçecek.

Enflasyon Canavarının toplumumuzun her kesimiyle dalga geçtiği,

Yakmadığı can,

Yakmadığı ocak bırakmadığı,

Vurduğu yerden ses getirdiği,

Ona karşılık hiçbir şey yapamadığımız bir yılın adı olarak anılacak!

 

İHRACAT REKORU, ŞEHRE HEYECAN GETİREBİLDİ Mİ?

Konya, diğer şehirlerle mukayese edildiğinde, çok daha iyi durumda diyor sayın Başkan. Hatta birkaç puan daha iyi olduğunu da ekliyor.

İçi bizi dışı sizi yakar bir hava hakim bu şehirde.

Konya çok uzun zamandan beri eğmiş başını, bükmüş boynunu, halimi görsünler, halimi bilsinler diyen, halini lisanen arz edemeyen bir şehir.

İyi misin Konya?

Elhamdülillah!

Şikayetin var mı?

Yok, çok şükür!

Bizden bir isteğin var mı?

Canınızın sağlığı!

Şehir bu…

İhracat rekorları kırılsın elbette…

Bu rekor kırmayı, şehir olarak hissedebildik mi?

İnanın güllük gülistanlık tablolar çizilmesini canı yürekten isterdik!

Lakin, durum o durum değil, devir o devir değil, şehir o şehir değil.

İhracat rekoru kırmak, bu şehre bir heyecan getirebildi mi?

Getiremedi!

Şehrin insanları günü kurtarmak derdine düşmüşken, borcunu, senedini ödeme derdine düşmüşken, ne o rakamları duydu, ne alakadar oldu, ne de rekorun faziletinin ne anlama geldiği konusunda akıl aşındırdı.

Temsilde hata olmasın, adamın akşama kadar beş bin lira bulması lazım, cebinde var 300 lirası. Bizden yine para isteyecek diyen iyi gün dostları telefona çıkmıyor, yok dedirtiyor. Kapısına vardıkları insanlar kapısını açmıyor. Adamın kalbi sıkışıyor, terler basıyor.!

Rekor kırdık diye çiftetelli mi oynasın, derdine mi yansın?

 

DÜŞEN DÜŞTÜ, KAYBEDEN KAYBETTİ, BİTEN BİTTİ!

Ticaretin çarkları dönmüyor. Sanayimizde bazı sektörler güzel işler yapabilirler. Allah işlerini daha da arttırsın.

Amma velakin, şehrin bütününe baktığınız da durum vahim!

Rakamlar o eski inandırıcı olma özelliğini kaybettiler. Piyasalar belli, fiyat etiketlerine kuruş kuruş, sonra lira lira eklenen yeni fiyatları kontrol eden yok, ne yapıyorsun diyen yok, utanmıyor musun diye ikaz eden yok. 

2019 birçok esnaf kardeşimizin ölen ölür, kalan sağlar bizimdir sözüne uygun bir dönemdi. Geldi geçti, ciğerimizi deldi geçti diyorlar!

Bu tür konulara da girmedi sayın Öztürk!

Onun yerine 2020 için temennilere, 2019 yılı için rakamlara dayalı bir tablo çizdi.

2019 Düşenin dostu olmaz sözünü de ortaya kodu.

Düşen düştü, kaybeden kaybetti, yanan yandı, biten bitti, insanlar yaşadıkları hayata kahretti!

Düşenlerin,  iflas edenlerin, gizli-açık konkordatolardan dönenlerin dedikoduları az dolaşmadı 2019 yılında.

Hz. Mevlana, “Bırakacağın eli hiç tutma, tutacağın eli ise hiç bırakma.” diyor.

Odalarımız binlerce esnafın elini tuttular ve tutmaya devam ediyorlar.

Madem ki tuttular, o zaman tutulan eli bırakmamak, odalarımızın şanındandır.

Keşke sayın Öztürk, sayı vermese de, bu krizli günlerde sıkıntıda olan üyelerimizi kurtardık, destek verdik, destek çıktık, yanlarında olduk diyebilseydi!

Bir olmanın, beraber olmanın, birlikte olmanın gereğini yerine getirdik gibi cümleler kurabilseydi.

Bu türden güzel cümlelerine ve açıklamalarına defalarca şahit olduğumuz KTO Başkanımızdan, şahsen böyle açıklamalar bekledim.

Ancak, rakamlara boğulduk kaldık! Bizim tanıdığımız Selçuk Öztürk bu değildi diye düşünüyorum!

Ahi geleneğinden geldiğini söylemekten gurur duyan şehrimizde, Odalarımız, kaç esnaf kardeşimizin elinden tuttular, kaç esnaf kardeşimizi kurtardılar?

Bu konularda görünürlerde yoktu!

Odalar meslek birlikleridir. Ahi ise kardeş demektir. Esnaf esnafın kardeşidir.  Kardeşliğin erdemi iyi günde değil, kötü günde belli olur diyen büyüklerimiz, böyle krizli günlere dikkat çekmişlerdi.

Belki de, esnaf kardeşlerimizi kurtaracak adımlar atılmıştır, onları bilemiyoruz! 

Ancak kriz dönemleri, sevmesek de, beğenmesek de ; Gemisini kurtaran Kaptan diyenlerin, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyenlerin günüdür, dünde öyleydi, bugünde aynen öyle.

Bu hal, dibe vurmanın, dipte debelenmenin, pembe tablolarla izah edilmeye çalışılan hali sevgili okurlar!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi
SON YAZILAR