Bitmedi kavgamız
Kavga insanı insan olmaktan çıkarır. Birlikten, dirlikten, dostluktan, kardeşlikten uzaklaştırır. Kavga insanları birbirinden ayırır, koparır. Kavganın güzel bir tarafı yoktur.
Halbuki, alttan almak gibi, üstüne gitmemek gibi, kavgaya neden olan sebepleri fazla uzatmamak, büyütmemek gibi birçok enstrümana sahibiz.
Keşke, kavganın yarısı kadar barışa değer verebilseydik…
Barış, elimizi uzatabileceğimiz kadar yakın olsa da, her savaş, her kavga, barışla aramıza giren dal budak saran, her yeri kaplayan kara çalı gibi…
Barış içerisinde, huzur içerisinde yaşamayı istemeyenler belli…
Niyetleri ortada…
Bitmeyen kavgalar, bitmeyen hesaplaşmalar, dünyanın tamamını eline geçirme hayalleri insan olmanın, insanlığın, huzur ve barışın önündeki en büyük engel.
Barış kavganın yerini alabilseydi, savaşın kan ve vahşetin cirit attığı coğrafyalara huzur gelirdi. Gözyaşları diner, akan kanlar dururdu.
Barış; diktatörlerin, tiranların, gaddar ve acımasız yönetimlerin başının belası, korkulu rüyası…
Bu dünya, ne kadar yaşlı olursa olsun, bu şımarıklığı ve zorbalığı kaldırmaz. Oysa o şımarıkların burnu o kadar çok sürtüldü ki, bir türlü anlamadılar. Ters kepçe geldiklerinde yine anlayamayacaklar.
*****
Ortadoğu’da kavgadan, kandan ve zulümden beslenen bir diktatör daha devrildi. Hafız Esad’ın zulmüyle inim-inim inlettiği Suriye, oğlu Beşar Esad’la devam eden toplam 61 yıllık zulümden kurtuldu.
Kendi milletine, kendi insanına zulmedenlerin coğrafyasında yaşananlar dileriz sona ermiştir. Şimdilik çok net bir şeyler yok. Mesele bitmeyen, bitmesi istenmeyen, bitirilemeyen kavgalar. Bu kavgalar kimsenin yüzünü güldürmedi.
Kavgaların gölgesinde insanlık öldü. İnsanlar insan olmaktan, insanlığından utandı. Sürekli kavga çıkaranların yüzünden bu dünyada cehennemi yaşadı insanlık.
Kıtalar kavgalardan kurtaramadı yakasını. Kavgayı çıkarana, yeter artık, yetmedi mi artık, dur artık diyen yok.
Göz yumanlar, hoş görenler, biz görmezden geleceğiz, bildiğin gibi devam et denilenler
kavgasına da zulmüne de devam ediyor.
Özgürlük için, barış için kavga verenleri de ne destekleyen var ne de yanlarında duran…
*****
Ortadoğu’da İsrail, Orta Doğuyu kendisi için dikensiz gül bahçesi haline getirmeye çalışırken, Asya’nın doğusunda Çin, Doğu Türkistan’da soydaşımız ve din kardeşimiz olan Uygur Türklerine kan kusturuyor. Afrika kıtasında ise ne huzur var ne istikrar ne de barış dokunabiliyor kan ağlayan ülkelere…
Bitmedi kavgalar. Bitmedi kavgamız. Bitmedi savaşlar, bir türlü gelemedi barış...
Ne mi geçti elimize?
İnsanlık adına bir kucak dolusu hayal kırıklığı…Bir kucak dolusu hüsran…Barış adına
Orta Doğu onlarca yıldır huzur diye, barış diye aldatıldı. Akla hayale gelmeyen hayal kırıklıkları ve hüsranı dolu-dolu yaşadı. Yaşamaya da devam ediyor. Bölgeyi elinde tutmaya devam edenlerin, kavgaları ve savaşları bitirmeye niyetleri olmadığı gibi, barış ve barış kavramına karşı duydukları antipati devam ediyor.
*****
Bize gelince, kavga etmekten barışmaya zamanımız yok. Hatta soluklanmaya bile. Sokaklar, evler, iş yerleri, çarşı pazar mis gibi kavga kokuyor diye anlatanların ağzı kulaklarına varıyor.
Tartışmanın, sataşmanın varacağı tek bir yer var.
Kavga…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.