Berat etme zamanı, bir fırsattır
Beraat etmek ne güzel bir şey…
Dünyada bile berat eden, aklanan kimsenin sevincini tarif etmek mümkün değilken ya rabbimizin huzurunda beraat etmenin onurunu güzelliğini ve sevincini düşüne biliyor muyuz? Bu gece Şaban ayının on beşinci gecesi olan mübarek berat gecesidir. Bu gece yalnız Allaha kul olmanın manevi zevkini tadarak, kalpleri İslam için, çarpan, gönülleri Allah ve Resulü için coşan, damarları tevhid heyecanıyla kaynayan mü’minlerin lütuf ve inayete nail olacakları nurani bir gecedir.
Bu gece mü’minlerin topyekün Allahın huzurunda secdelere kapanacağı hidayet gecesidir. Bu gece bir sene içerisinde olacak işlerin, rızıkların, ecellerin, harplerin hastalıkların, zelzele v.s.nin hükme bağlanıp, Allahın izniyle bu işleri görecek meleklere teslim olunduğu bir gecedir.
Resulü Zişan efendimiz bir hadisi şeriflerinde “Şaban ayının yarı gecesi oldu mu, onu ibadet ve taatle geçirin. Gündüzünde oruç tutun” buyurmuş.
Evet bu gece lütuf ve mağfiret gecesi... Zira Resulullah efendimiz yine bir başka hadisinde şöyle buyurur: “Allahü Teala Şaban ayının yarı gecesinde dünya semasına Lütufla tecelli edip Kelp kabilesinin koyun sürüsündeki kıllardan daha çok kimselerin günahlarını affeder”.
Başka bir müjdeleyici hadiste ise, “Allah Şaban ayının yarısında kullarım hallerini gözden geçirir, müşrik ve kindar olanlardan başka herkesin günahlarını affeder buyuruyor”
Ey Müminler böyle bir müjdeyi duyduktan sonra bu kurtuluş gecesini gafletle geçirmek imanlı gönüller için büyük kayıptır.
Bu geceyi değerlendiren ayeti kerime olan Duhan suresinin ilk ayetlerinde Rabbimiz “Helal ve haramı, vesair hükümleri açıkça bildiren bu kitaba yemin ederim ki, hakikat biz onu mübarek bir gecede indirdik. Gerçek biz (Kafirlerin uğrayacakları azabı) haber vericileriz. (O bir gecedir ki) her hikmetli iş, Nezdimizden sadır olan bir emirle o zaman ayrılır. Şüphesiz biz, Rabbinden bir eseri rahmet olarak (Peygamberler) gönderenleriz” buyuruyor.
Görülüyor ki âyeti kerimede Kuranı Kerim’in bu gecede indirildiğinden bahsedilmektedir. Bu gecenin, Şaban’ın 15. gecesi mi yoksa Kadir gecesi mi olduğu hakkında müfessirler itilaf etmişlerdir. Burada şu hususu bilmemiz kifayet eder. Kuran’ı Kerim Berat gecesinde “Levhi mahfuzdan” dünya semasına topluca indirilmiş. Kadir gecesinde 23 küsur senede tamamlanmak üzere fiili olarak Peygamber efendimize (SAV) nazil olmaya başlamıştır.
İşte bu gece bunun için de kudsidir. Böyle kudsi bir gecede Allahü Azimüşşan’a dua ve niyaz etmek, etrafımızdaki Müslüman kardeşlerimize merhamet nurları saçmak, fakirlerin yoksulların dertlerine derman olmak, bol bol namaz kılmak, Kuran okumak ve saadet beratı alarak Allahın huzuruna çıkmak en büyük arzumuz olmalıdır.
Bir Müslüman için imani ve insani pırıltılardan, İslami yaşayışlardan uzaklaşarak böyle bir gecenin feyzinden bereketinden rahmet ve mağfiretinden, lütuf ve şefaatinden mahrum kalmak akılsızlığın en korkuncudur.
Bu mübarek gece hürmetine: günahlarımıza tevbe edelim. Dargın olanlar varsa barışsınlar. Doğruluk, ihlas ve kardeşlik duyguları içerisinde yaşayalım.
Yüce rabbimiz bu mübarek geceler hürmetine devletimize ve milletimize dirlik düzenlikler, sağlık esenlikler versin. Ülkemize karşı kin ve nefret duyanları kahretsin, ordularımızı daima muzaffer eylesin.
Berat kandiliniz mübarek olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.