AK Parti’de 2. Olağanüstü kongrenin ardından Başbakanlık ve Genel Başkanlık koltuğunu Binali Yıldırım’a devreden hemşerimiz Ahmet Davutoğlu ile ilgili şehir insanın karmaşık duyguları tüm hız ile devam ediyor.

Evet, biz millet olarak gereğinden fazla duygusalız.

Mesele Davutoğlu’na sahip çıkmak ise sahip çıkmayız, çıkamadık da ama şimdi de kendimizde oturup hayıflanırız. Hayıflanmak şöyle dursun sözüm ona üzülürüz.

Hiç kimse kusura bakmasın biz ne sevmeyi biliyoruz ne sövmeyi. Haaa tabi samimi olmadığımız için Cenab-ı Allah’ım da bize aklımızı da fikrimizi de tam olarak kullandırmayı nasip etmiyor.

Kongre dolayısı ile öyle mailler mesajlar alıyoruz ki Allah sizi inandırsın biz dahi gelenlere inanamıyoruz. Hiç tanıdığım bir Konyalı sosyal medya aracılığı ile pazar günü bize ulaştı. Abimizin adı Mustafa Sağ. Yazdıklarından sadece bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum.

“SA. Abicim.

Ben aslen Konyalıyım. Ama şuanda Kırgızistan’da Bişkek’te yaşıyorum. Sizi bundan önce çalıştığınız gazeteden bu yana günlük olarak takip ediyorum. Burada her gün Haber 7 ve sizi PUSULA Gazetesi’nden takip ediyorum. Ülkemizin ve Konya’mızın bekası için dua ediyorum. Tayyip Erdoğan’ı çok seviyorum yalan değil. Ama hemşerimiz Davutoğlu’na da yapılanı kabul edemiyorum.

Abicim siz yaş olarak benden çok büyüksünüz. Sizin hayatınızı da okudum. Sizin kim olduğunuzu da çok iyi biliyorum. Konya’ya yapılana üzülüyorum. Ama ülkemiz çok büyük. Tayyip Erdoğan’ı Kırgız’ı da, Rus’u da, Tacik’i de çok seviyor. Ümmetin umudu. Bunu buradan görüyoruz.

Abicim Konyalı olarak canım yanıyor ama Tayip Erdoğan ümmetin umudu. Duygulandığım için bunları size anlatıyorum. “

.......

Bişkek’ten bizi günlük olarak takip eden Mustafa Sağ Bey ile daha çooook yazıştık. Ama anlayan anlamıştır değil mi?    

SEUL’DEN AYNI DÜŞÜNCELER

İşte cumartesi günü Kore’den bizi takip eden zaman zaman Konyaspor konusu ile ilgili olarak dertleşen bir başka Konyalı Memiş Sakman. Memiş abimiz de üç aşağı beş yukarı Davutoğlu konusunda Konya’nın kaybettiklerine vurgu yapıyordu.

KONYALI OLARAK VEFASIZ

Biliyorum biz böyle yazdıkça bize çok kızıyorsunuz. Ama bunları birileri yazacak ki kendimize çeki düzen vereceğiz. Bu paragrafta siyasetten kısa bir süreliğine çıkıp vefa ile ilgili bu günlerde yaşananlardan küçük bir örnek vermek istiyorum.

KOMBASSAN Holdingin kurucusu bir dönem Konya ve Türkiye ekonomisine damgasını vuran bir Haşim Bayram vardı değil mi?..

Peki şimdi ne yapıyor?

Yoğun bakımda en zor günlerini yaşıyor.

Haşim Hoca iyi yapmıştır, kötü yapmıştır. Doğru yapmıştır, yanlış yapmıştır. Amenna. Şahıs olarak gazetecilere toplantılarda ne yedirdi ise bize de onu yedirmiştir. Haşim Hoca’dan şahıs olarak farklı bir tek kuruş almamışızdır. Şükürler olsun.

Ama peki Haşim Hoca; Haşim Hoca iken maddi manevi olarak, onun sayesinde uçanlar bugün nerededirler?

Hoca’yı acaba yoğun bakımda kaç kişi ziyaret etmiştir?

Ben size söyleyeyim mi 3 kişi.

Oysa bizim dışardan bildiğimiz binlerce insan bir vesileyle ondan ekmek yemiştir.

Tekrar tekrar altını çiziyorum. KOMBASSAN Holding’e vakti zamanında da ne para verdim ne bağlantım oldu. Hala da hiçbir bağlantım yok.

Ama vakti zamanında adamın ekmeğini yiyen, bu isim ile mantar gibi türeyen isimler bugün kendi hengâmelerinde belki adamın arkasından dua bile etmiyorlar.

Burada Haşim Bayram iyi ya da kötü demiyorum. Savunmuyorum, savunmak da benim işim değil. Ama şehre ve ülkeye yaptıklarından dolayı felç geçirdikten sonra bile üç kez kendisini ziyaret edip gönül almaya çalışmıştım. Cenab-ı Allah’ım öbür yanda soracak olursa benim Hoca’ya borcum yok belki alacağım bile çıkar.

Ama birileri bunun muhasebesini iyi yapmalı.

BİNALİ YILDIRIM İÇİN KONYA ÇOK ÖZEL OLACAK

Biliyorum bazılarının içinde fitne fesat tavan yapmış durumda. Ne dersek diyelim onlar yine “kazı”, “koz” anlarlar.

Anlamaya da devam etsinler. Nasıl olsa Cenab-ı Allah’ım adaleti yeter bizlere.

Yaptığımız sohbetlerde, bize ulaşan notlar ve bilgilerde genel anlamda Hoca’dan sonra Konya’nın üvey evlat muamelesi görebileceği gibi bir kanaat var.

Bu kesinlikle yanlış siz değerli okurlarımıza küçük bir tüyo verelim.

Yeni Başbakanımız için Konya çok özel.

İlk fırsatta Konya’ya gelecek ve şehir için çok güzel müjdeler verecek.

Tamam mı?

Anlaştık mı?

Aksi olursa bana bu yazdıklarımı hatırlatın...

YILDIZI PARLAYAN İŞTE O KONYALI

Neyse lafı yine çok uzattık sayfada yerimiz kalmadı.

Siyaseti okumak için öyle fazla zeki filan olmaya gerek yok ki biraz izan olsa her şeyi görebilirsiniz.

AK Parti’nin genel kurulunu önce naklen yayınlardan televizyonlardan izledik. Sonra orada olduğunu bildiğimiz dostlarımızı aradık görüştük. Akşamda telefonumuzu elimize aldık sosyal medyadaki paylaşımlara baktık.

Hadi şimdi siz bana genel kurul salonunun Konya için 1 numaralı ismini söyleyin.

Hala bulamadınız mı?

Peki ben söyleyeyim yarın siz itiraz edin.

Konya için salonun yıldızı Yavuz ERENCE idi.

Binali Yıldırım, Başbakan olmadan bakan iken bile çözemediği bir iş olmayan Yavuz abimizi hadi bundan sonra tutun tutabilirseniz.

İşte Binali Yıldırım bunun için büyük siyasetçi olur.

İşte bunun için Sayın Davutoğlu, Konya için bulunmaz o şans için ancak 22 ayda o koltukta oturur.

Yavuz Erence için bizimle aynı görüşte olmayanlara bize katılmayanlara küçük bir anekdot daha geçelim mi?

Bakın o kongre salonunda bulunan vekillerin bile boyunlarında kimlik kartları vardı. Doğru mu?

Peki Yavuz Beyin sosyal medya fotoğraflarına bakar mısınız?

O kimlik kartından var mı?

SON NOT

Dedeman yöneticileri ve Konya uçağından yine rezil olan insanlarımız ile ilgili bilgileri de inşallah yarın yazarız. 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Berrak bir gönülden kirli su akmaz. Güzel bir ruhtan kötü söz çıkmaz. Hayatta her şey ters gidiyorsa bil ki sen ters yöne girmişsin.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Mübarek Ramazan ayının yaklaştığı bu günlerde , sattığımız ürünlerin fiyatlarında Ramazan ayarı ya da zammı yapmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.