Okurlarımızın bizi “trafik manyağı ya da takıntılısı” olarak tanımamaları için son dönemlerde mümkün olduğu kadar şehir içi ulaşım konusunu göz ardı etmeye çalışıyorum. Gördüklerimizi görmemeye, duyduklarımızı duymamaya çalışıyoruz. Sadece sizlerden gelen feryatları mümkün olduğunca değerlendirmenin çabasındayız.

Direksiyon başında da olsak, yaya da olsak, hatta hatta toplu ulaşım araçlarının içinde yolcu olarak da bulunsak bizim şehrin insanında bu konuda garip bir büyü var.

Mesleğimiz, yaş grubumuz, maddi gelirimiz, kadın ya da erkek olmamız, kültür seviyemiz özetle hiçbir şey trafik denilince bizim için fark etmiyor. 

Hangi konumda olursak olalım, kural tanımaz, kuldan utanmaz Allah’tan korkmaz bir yapıya bürünüveriyoruz.

O koca koca tanıdığımız bildiğimiz insanlar bile sanki çizgi filmlerde ki canavara dönüşüyorlar. Ve bu o tanıdık isimlerin altında eşlerinde dünyanın en marka otomobilleri de olsa bu insanları trafikte tanıyamıyoruz.

Şimdi size inşaatı devam etmekte olan (İnşallah bittiği günü de görmek nasip olur) Numune Hastanesi’nin arka yolundan yine otomobilin içinden çektiğimiz bir kareyi paylaşmak istiyoruz.

O tek yönlü daracık yolun halini görüyorsunuz değil mi?

Bu yol trafik levhalarına göre tek yönlü yol ama araçlar geliş gidiş olmak üzere çift yönlü park etmişler.

Veeee tüm bunlar yetmiyormuş gibi koskocaman kamyon yine ters yönden, girilmez levhasına rağmen sokağa girmiş.  

Şimdi biz normal güzergahında olanlar ise tıkanmış bekliyoruz. Bu arkadaşın keyfi olacak. Bu dar yoldan geri geri gidebilirse gidecek ve biz ise normal yolumuza devam edebileceğiz.

Yani bu işe polis ne yapsın, yasalar ne yapsın?

Mesela bu eski Numune Hastanesi bölgesinin hali trafik yönünden felç olmuş durumda. Burası yoğun bakımda. Polisler nerede ise her dakika ellerinde fotoğraf makineleri sürekli ana caddeye park edip giden otomobillerin fotoğraflarını çekiyorlar.

Muhakkak ki ardından da ceza tutanağını yazıyorlardır.

Dolmuşlar deseniz bir başka alemde.

Onlar da yolun ortasında durup yolcularını indirip bindirirler.

Bizler trafiği değil insanları anlayabilmiş değiliz.

Artık yapılacak tek duanın yine “Allah’ım bizleri ıslah et” demek olacak.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Durulduğu zamanlar olur insanın, yorulduğu zamanların olduğu gibi. Ama ömrü bitiren, kırıldığı zamanlardır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Kendimizi bildiğimiz zaman ADAM oluruz