Üniversiteler, bilim ve araştırmalar
Yıllardır Türkiye Üniversiteleri hakkında dedikodular yapılır, hatta Amerika, İngiltere üniversiteleri ile karşılaştırmalar yapılarak, bilimde ve araştırmalarda ne kadar geri olduğumuz yazılır ve söylenir. Bunlar bilim dünyası için çok önemli olmasa da beni üzüyor. Zira dünyanın hiçbir yerinde kendi ülkesinden bu kadar şikâyet eden kesim yoktur. Sanki ülkemde 30-40 sene evvel ilim-bilim vardı da son 20 senede durduruldu.
Daha önce üniversiteler ve bilim hakkında birçok yazı kaleme aldım. En yakını Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesinde yapılan ve Türkiye de ilk defa milli şeker pancarı çeşidini ıslah eden asistanım Prof. Dr. Rahim Ada’nın başarı hikâyesini anlatmıştım.
Üniversitelerimiz sanayiye oldukça açık, ancak sanayiler üniversitelere o kadar açık değil. Topluma oldukça iç içe biri olarak, bu konuyu en açıklığıyla yaşayanlardan biriyim. Denk geldiğinde, bir sanayici ile karşılaşırsam çalışmalarımızdan, projeler ve proje kaynaklarından bahsederim. Çoğu sanayici ilgi duyar görülse de, bir süre sonra unutur, yeniden aradığımızda da telefonumuza bile çıkmaz. Bu konuda elbette profesyonelce çalışan çok iyi sanayiciler de yok değil.
Son aylarda kenevir ile çalışıyorum. Kenevirin hammadde olabileceği ne kadar sanayi kolu varsa o kadar bu tesisleri ziyaret ediyor, yatırımlar ve projeleri görüşüyorum. Birçoğu ile tanıştığımız halde, Ar-Ge, Proje, destek dendiği zaman maalesef çoğu geri adım atıyor.
Bu arada halka açılmada, kabuğuna çekilmiş, sanayicilere destek vermede geri kalan bilim adamları da vardır. Bence bunlar da sanayicilerle aynı kategoride yer alsa da, bilim ve tecrübe ele ele vermeli.
Geçen hafta davetleri üzerine Necmettin Erbakan Üniversitesi, Bilim ve Teknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezini (BİTAM) ziyaret ettik. Henüz 2015 tarihinde temel uygulamalı ve disiplinler arası alanlardaki araştırma ve geliştirme faaliyetlerini merkezi bir organizasyon çerçevesinde düzenlemek amacı ile kurulmuştur. Merkezimiz üniversitemizdeki araştırmacıların yanı sıra çevre üniversiteler ve sanayi kuruluşlarından gelen analiz isteklerine de cevap veriyorlar.
BİTAM müdürü Doç. Dr. Fatih Erci, yardımcıları Doç. Dr. Emrah Madenci ve Dr. Eda Gümüş ile ekibi çok iyi yetişmiş araştırmacılar. BİTAM’ı gördüğüm ve içeri girdiğim anda düzeni, temizliği ve teknik donanımı ile sanki Avrupa’da bir araştırma merkezine girmiş gibi hissettim. BİTAM’a bu imkânı sağlayan Rektör Prof. Dr. Cem Zorlu hocamıza da teşekkür ettim.
Yönetim ve ekibi, tematik Laboratuvarlar, biyomalzemeler ve biyoteknoloji, enerji ve yarı iletken teknolojileri, gıda ve ilaç; hücre biyolojisi ve genetik ile malzeme ve üretim teknolojileri başlıkları altında hizmet veriyorlar.
Oldukça genç olan BİTAM yönetim kadrosunun çalışma azmi ve heyecanı yüzlerinden okunuyor. Daha da ötesi BİTAM Konya sanayisi için bir umut kaynağı olmuş. Bu haliyle Konya sanayicisinin referans laboratuvarı gibi çalışıyor ki bu da Konya sanayicisinin ülkem ve dünya teknik üretim ve pazarlamalara daha sağlam girmesine yardımcı oluyor. İşin en iyi tarafı da BİTAM devlete yük olmadan kendi bütçe kaynağını kendisi tesis ediyor.
Görüldüğü gibi insana yapılan yatırımlar boşa gitmiyor. Fatih Erci hocamız gibi bilim insanlarına yapılan yatırımlar seneler sonra da olsa kendini fazlasıyla ödüyor. Önü açılan insan bunu yapıyor.
Yolları açık olsun, tebrik eder, başarılar dilerim.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.