BUGÜN KONYASPOR İÇİN NE TWİTLEDİN?
Lafla, kağıt ve kalemle, sosyal medya aracılığıyla bazı şeyleri ifade etmek çok kolay oluyor. Zaten yapılan bazı araştırmalar insanların kendilerini daha güvende hissettikleri için yazmaya daha meyilli olduğunu gösteriyor. Sosyal medya gibi bir platform ülkemizde temel ihtiyaç gibi kullanıldığından artık herkes yazarçizer, yorumcu oldu. Ve günümüzde buna da sosyal medya yazarı diyoruz. Bazıları bunu öyle bir noktaya getirmiş durumdaki binlerce takipçisiyle bizim yazdığımız köşelerden bile sesini fazla duyurabiliyor.
Sözüm o ki devler arenasında iki yıldır biz de kendimize mütevazi bir yer buluyoruz ve Marsilya maçının oynandığı gün kadim dostum, gazetemiz yazarlarından Süleyman Sayan ile Basın Tribünü programını yaptık. Ali Çamdalı'sından Ömer Ali'sine, Aykut Kocaman'ından Reşit Akçay'ına, taraftarından yönetimine kadar birçok şey hakkında birkaç kelam da olsa söz ettik. Programı bitirir bitirmez maçı takip etmek için koştur koştur ismi lazım değil bir kafeye geçtik. Elimize birer bardak çay tutuşturarak maçı takip etmeye başladık ki bizimle birlikte maçı izleyen kitle her pozisyonda takıma tepki gösteriyordu. Tepkisini bağırarak gösteren insanlar üzülerek söylüyorum ki ağır küfürler de ediyordu. Bu tepki maçın ilk dakikasından son dakikasına kadar devam etti.
Tarihimizde ikinci kez Avrupa'ya gidiyoruz ve mazisine biri Şampiyonlar Ligi kupası olmak üzere 25 kupa ile başarı sığdıran, Fransa'nın köklü ve güçlü takımı olan Marsilya karşısında deplasmanda bu heyecanı doyasıya yaşayıp alkış tutmamız lazım iken herkes sövüyordu. İşte tam da bu nokta da maç aslında benim için başlamadan bitti. Bu bahsettiğim olay son günlerde birçok mekanda yaşanıyor. Bunları gördükçe ben mi futboldan anlamıyorum diye kendimi sorgulamaya başladım.
Geçtiğimiz günlerde de dile getirmiştim. Aykut Kocaman'ın ayrılmasının ardından yönetimin Reşit Akçay ile anlaşmasına en soğuk bakanlardan biri ben olmuştum. Akçay geldi, ofansif oyun anlayışıyla daha heyecanlı maçlar izleyeceğini düşünen insanlar o gün takkesini on kez havaya atarken bugün ağızlarını doldurarak sövüyor. Bu ne perhiz, bu ne salata! Bu oyuncuların, bu teknik heyetin, bu takımın yanında iyi gün dostu mu olacaksınız? Çok kısa sürede sistem o kadar değişti ki yapılan on beş transfer ile bu sistemin oturması elbette zaman alacaktır.
Başından beri ben bu kadar olumsuz bakarken umutlu düşünebiliyorsam bazı insanlar neden bu kadar olumsuz anlam veremiyorum. Cezalar, istifa, iletişimsizlik derken zaten avucumuzun içerisinde birçok sorun varken neden adım adım kaosa gidiyoruz? Elbette eleştirilerimiz olacak ama bu küfür de neyin nesi? Çok mu şımardık yoksa ortada benim göremediğim çözülmeyecek bir problem mi var? Geçtiğimiz sezona kadar ülkemizin seçkin taraftarı olarak parmakla gösterilirken bu sene topun ucundayız. Bizim işimizi yapmamız lazım. Herkes kendine düşen işi yaparsa eminim bu buhrandan çabucak kurtulacağız.
Malum sezonun ilk beş haftası çok zorlu bir fikstürümüz vardı. Trabzon, Başakşehir ve Beşiktaş gibi hedefini şampiyonluk olarak koymuş takımlarla deplasmanda boy ölçüşüyoruz. Farkındaysanız bizim maçlarımızı takip eden Fenerbahçe'de lige iyi başlayamadı. Akıllı olalım ve başkalarına kolayca gösterdiğimiz hoşgörü kavramını kendi içimizde birbirimize karşı da gösterelim. Yoksa geçtiğimiz sezonun iki kupalı şampiyonu ligden düşmesin diye kıvranır dururuz.
Eleştirileriniz kırıcı, ayrıştırıcı değil; yapıcı olsun. Hani sürekli söylüyoruz ya, bizim bizden başka dostumuz yok. Başka Konya'da, Konyaspor'da yok. Barcelona-Juventus maçını izleyip ertesi gün bu takımdan o performansı beklerseniz daha çok dizimizi döveriz. Marsilya'da forma giyen Dimitri Payet dediğimiz oyuncunun piyasa değeri bizim takıma eşdeğer görünüyor. Bundan dört beş sene önce birinci ligde Boluspor ile yarışırken bugün, Marsilya gibi bir kulübü neden deplasmanda yenemediğimizi sorgulayabiliyorsak demek ki iyi yoldayız. Haddimizi bilelim ve emin adımlarla yürüyelim. Haftanın son lig maçında pazartesi günü Beşiktaş deplasmanında karşılaşacağız. Çok riskli maç olacak ve hakemin son düdüğü ile hiçte hoşlanmayacağımız bir skorla ayrılabiliriz. Sövmeyin vesselam...
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.