BÜYÜKSEN, BÜYÜK KALMAYI DA BİLECEKSİN!
1 Ekim 2005’te 2005-2006 futbol sezonu Süper Lig 8. hafta maçında Konyaspor-Fenerbahçe karşılaşmasının 72. dakikasında skor 2-0 Konyaspor lehine iken Anelka’nın kaleci Özden’e el-faul karışımı müdahalesi ile attığı golü kurallı sayan hakem Özgüç Türkalp’ın kararı ile maç 2-1’e gelmişti. Peşinden çıkan kartlarla direnci kırılan Konyaspor Fenerbahçe’ye 2-4 kaybetmişti olaylı maçı. Ertesi hafta Beşiktaş ve Galatasaray lig maçlarına “el değmemiş lig istiyoruz” pankartı ile çıkmışlardı. Sempatizanı olduğum Beşiktaş’ın taraftarı olduğum Konyaspor’un hakkını dolaylı da olsa savunması çok mutlu etmişti beni.
25 Ağustos 2006 tarihinde sezonun dördüncü haftasında Beşiktaş-Konyaspor maçının henüz ikinci dakikasında soldan İbrahim Üzülmez’in ortası defansımızdan sekmiş, topu sağ kolu ile durduran Burak Yılmaz’ın attığı golü bu kez hakem Zafer Önder İpek kurallı saymış, maç 3-1 Beşiktaş lehine sona ermişti. O zaman anlamıştım sempatizanı olduğum Beşiktaş’ın itirazının lige el değmesine değil kendi elinin değmemesine olduğunu ve bitmişti sempatizanlık.
Beşiktaş’ın diğer iki büyük Galatasaray ve Fenerbahçe’ye göre hakem kararı ile biraz daha fazla puan kaybettiği gerçektir ancak Beşiktaş’ın hakem kararı ile kaybettiği puanlar Anadolu takımlarının kaybettiklerinin yanında devede kulak değil sadece birkaç tüy olur belki. Hele Konyaspor’un kayıplarını özellikle kritik süreçlerdeki kayıplarını tarih kaydetmiştir. 25 Mart 2001 tarihindeki Diyarbakırspor-Konyaspor maçındaki mutlu ve çelik bir hakemin yaptıkları ile takımımızın yolunun kesilmesi unutulmaz rezaletlerdendir. Naklen yayına izin verilmeyen maçın görüntülerinin hakem kararları ve görüntülerin montaj rezaletini daha geçenlerde Erman Toroğlu bir kez daha yazmış ancak kimseden ses çıkmamıştır. 19 Mayıs 2013 tarihindeki Konyaspor-Bucaspor playoff çeyrek final ilk maçında Luiz Enrique’nin 45. dakikada kornerden gelen topu neredeyse defans oyuncumuzla birlikte gol yapışı hakem Serkan Çınar tarafından görülmemiş ve Buca’daki rövanş maçında zoru başararak ekibimiz süper lig mücadelesine devam edebilmişti.
Konyaspor bu sezon başarılarını yeni stadyumun atmosferi, taraftarın müthiş desteği, yönetim istikrarı yanı sıra özellikle Aykut Kocaman ve ekibi ile futbolcuların beyin ve kas gücünden almaktadır ve her güzel sonuç emek ve duanın eseridir. Ziraat Türkiye Kupası çeyrek final ilk maçındaki Beşiktaş dış saha galibiyeti de temiz bir galibiyettir. Beşiktaş yönetiminin maç sonu feryatlarını ben bir büyük takıma affedersiniz yakıştıramadım. Hele hele Rangelov’un pozisyonunun ofsayt olduğu iddiasında bulunurken, Olcay’ın Skubiç’e yaptığı hareketin kart ve penaltı olduğundan hiç söz etmezseniz bu bana rövanş maçını etkileme çabası gibi gelir. İnşallah Konyaspor Beşiktaş’ı eler ve maçta hakem kararları haksız sonuçlara neden olmaz.
Büyük takımlar büyük kalabilmeli. Saha dışı etkenlere müracaat etmemeli. Hakemleri eleştirirken de objektif olmalı. Anadolu takımları olmadan futbolun büyüsünün tüm ülkeye yayılamayacağını unutmamalı. Gelirleri artırma çabalarında salt kendilerini düşünmemeli. Burada Profesyonel Futbolcular Derneği’nden de bir isteğim var. Büyük takımlar artık diğer takımlara verdikleri oyuncuların kendilerine karşı oynamama maddesini sözleşmelerden çıkarmalı. Hem fair play hem de bence insan haklarına aykırı bu yasak büyük kulüplere yakışmıyor. Büyükler büyük kalmayı da bilmeli. Saygıyla
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.