Gaziantepspor’u da güzel futbolla 2-1 yenmeyi başardık. Oyunda mücadele göremedik çünkü hakem oyuncuların mücadele etmesine izin vermedi. Maalesef Federasyon Konyaspor’u deneme tahtası yapmaya devam etti. Yine etliye sütlüye karışmayan pozisyon olmadan atakları bitiren bir hakem vardı. Maçı kazandık yayıncı kuruluşun özet hazırlayan ekibinin futboldan çok da anlamadığını, attığımız ikinci golde, bizlere gösterdi. Ders niteliğindeki golü pozisyonun başından itibaren vermesi gerekirdi. Ama bütün bunlardan daha önemli bir konu var Aykut Kocaman. Bugün izin verirseniz Aykut Kocaman’ın Konya’ya geldikten sonra kendisi ve takım hakkında düşüncelerimi yazmak isterim.

2014-2015 Sezonu 7. Hafta sonunda 6 Puanla düşme potasının hemen üzerinde bulunuyorken, yönetim Teknik Direktör Mesut Bakkal ile yollarını ayırmış, yerine 5 adaydan biri olan Aykut Kocaman ile anlaşmıştı. Aykut Kocaman herkesin bildiği üzere beyefendi, doğru, dürüst deyim yerindeyse adam gibi adam. Sizce gittiği her kulüpte bir şeyleri değiştirmeyi başarması tesadüf olabilir mi? Aykut Kocaman 10 numara pozisyonundaki oyuncuları neden takımda tutmuyor? Konyaspor golleri nasıl gelişiyor? Taraftarın hoşuna gitmeyen pas trafiği ne işe yarıyor? Aykut Kocaman sistemi nedir? Geçen sezon neredeyse ilk yarı topladığı puanı nasıl 8 haftada toplamayı başardı? Bu sorular ışığında Aykut Kocaman neleri değiştirdi ya da Konyaspor’da neler değişti bu başarı sağlanmaya başladı?  Kısaca değinmek isterim.

Aykut Kocaman, Türkiye’de bir sistemi oturtmak isteyen, kendi futbol doğrularını yapmaya çalışan, bir yapısı var. Aykut Kocaman geldiği günden beri, özellikle olumsuz oyunlarda sürekli belirttiğimiz, sabra dayalı başarı sağlayan bir teknik adam. Aslında Aykut Kocaman 10 numara pozisyonunda ki oynayan oyuncularla bir problemi yok Aykut Kocaman istediğini yapamayan oyuncularla problemi var. Aykut Hoca oyuncu tercihini; top ayağındayken başarı sağlayan oyuncudan çok, kaptırdığı toplar sonunda takımı eksiltmeyen oyunculardan yana kullanıyor, kimsenin toptan hızlı olamayacağı mantığını, takıma benimsetmek istiyor. Bu yüzden topla gereksiz yerde oynayan oyuncularla problemli gibi görünüyor. Başarılı olduğu sürece dilediği oyuncuyu göndermesinde mahsur görmüyorum. Ligimizde; 10 numaralı oyuncular genelde fizik kalitesi belli standartla oyuncular olduğu için, Kral tercihini bu oyunculardan yana kullanmıyor. Konyaspor gollerine baktığımızda; Duran toplar dışındaki goller tamamen bireysel yetenekler yerine, tamamen oynayarak isteyerek planlanmış hareketler topluluğunun birleşmesiyle, organize ataklarla gelişen, sistem golleridir, duran toplarında gelişi organize olduğu için tamamına bu gözle bakabiliriz. Ayrıca takımda belli bir golcü yok takımın attığı gollerde 6 farklı isimin golle buluştuğunu görüyoruz bu sistem için mükemmel bir durum. Konysapor’da isimler önemli değil önlem anlamanız yeterli olmayacak golle her an her oyuncu buluşabilecek demektir. Pas trafiğine gelirsek; Konyaspor’un dikine olmayan yana pasları birçok taraftarın eleştirdiği bir konu, bunun iki nedeni var. İlki, karşı takımı tabiri caiz ise uyutmak sersemletmek, ikincisi, hızlı gelişen ataklarda ilerde çoğalamadığınızda topu kaptırmak yerine sistemle alakalı olarak daha organize bindirmek ve topu rakibe vermek yerine kendisi sahip olmak, kısacası top sizdeyken tehlike yoktur. Aykut Kocaman’ın taktiği oyuncuların çok yönlü olabilmesi ki her oyuncunun saha içinde farklı görevlerde olabilmesi, defans oyuncularının oyun kurma ve atağa katılabilmesi kanatların hızlı ve bindirme yapabilmesi, fizik gücünün ön plana çıkması, doğru koşular, güçlü mücadele, oyunu daraltmak, pas trafiğinin yoğunluğu, rakibi baymak ve saha içinde değişse de 4-3-3 sistemi üzerine kurulmuş bir sistemdir. Geçtiğimiz yıl Aykut Kocaman ilk geldiği sıralar inişli çıkışlı bir grafik sergilemiş, özellikle Galatasaray ve Gençlerbirliği maçlarında yediği beşer golle eleştiriler almıştı. Aslında bunun mantıklı bir açıklaması vardı Aykut Hoca o takımı sezon başında devralmamış sonradan gelerek sistemini oturtmaya çalışmıştır.  Mesut Hoca’yla kıyaslandığında tamamen ters diyebileceğimiz futbol anlayışıyla birlikte sistem oturtmanın yanlış olduğunu düşünerek belki de teknik patronluk döneminde ilk kez sistem yerine sonuca dayalı oyuna dönmüştür. Devre arasından sonra hep bir tık, bir tık diyerek üstüne bir şeyler koymayı başarmıştır. Aykut Hoca’nın kurmadığı ekiple, düşme potasından aldığı takımı ilk sekiz içerisinde sezonu tamamlaması, oyun içinde yaptığı müdahalelerle takımın aldığı başarılı sonuçlarla mimar olması onu ve sistemini değerlendirmek adına  yanlış olacağından 2015-16 sezonunun başlamasını heyecanla beklemiştik. Sezon sonunda takımdan ayrılan ya da ayrılmak zorunda kalan oyunculardan dolayı Aykut Hoca’nın planlarını ve yapmak istediklerini gecikmesi anlamına geliyordu.  Kral tamamen hazır olmayan oyuncuları sahaya sürmüyor, isme değil sistemin işlemesine bakıyor, bir makinanın dişlileri gibi her dişlinin önemi ve görevi var ve bu dişliler işlendikçe kalite artıyor. Konyaspor Kral’la birlikte sürekli yükselen bir grafik sergiliyor yalnız millet olarak; çabuk sevip çabuk unutan bir yapımız var. Hoca’nın arkasında duralım daha yapacak çok işimiz var gidilecek çok yolumuz var, bu yolda bazen kazanacağız bazen kaybedeceğiz önemli olan sistemin işlemesi ve futbolun doğruları. Bana göre Bunu yaptığı sürece kazanamasa da başarılıdır. Yapacağımız en büyük hata ise kendimizi dev aynasında görmek, basamakları birer birer çıkalım, biliyorsunuz dişlinin biri çıktımı tüm makine bozuluyor ya da hata veriyor, hocanın yanında duralım göreceğiz başarı gelecek.