Şu aşağıdaki cümleler benim kanaatim, düşüncem, görüşüm, analizim desem beni asarlar. Ya da gazetemizi taşlarlar. Hatta bazıları mal bulmuş gibi, ya da bir yanları yananlar(!) aleyhimize kampanya başlatılırlar.

Ne var ki biraz sonra aşağıda bazı üstü kapalı cümleler ile dikkat çekebileceğimiz Ahmet Davutoğlu Hoca konusunda olduğu gibi bunlar bizim asla kendi düşüncemiz değildir. Aksine şehri yöneten, şehrin ekonomisine yön veren, adalet ve güvenlik adına kendilerini ortaya koyan Allah korkusunu yüreklerinde hissedip kulun her zaman önünde hesap vermeye hazır olan insanların ortak kanaati ne acıdır ki “Şu mübarek Konya’nın güzel insanları, kendi değerlerini yok etmede et makinesinden daha hızlı”… oluşudur.

………..

Ülkeyi bilemeyiz ama Konya’da şükürler olsun ki bir EVET-HAYIR kampanyası yok.

Bizde sadece EVET çalışması hızla devam ediyor. Bu işe gönül verenler ile görüntü vermek için yarışanlar; el ele kol kola, al gülüm-ver gülüm ile örnek bir referandum stratejisi yürütüyorlar.

Allah hepsinden razı olsun.

EVET cenahının karşısında HAYIR muhalefeti olmayınca, yapımız gereği kendimize bir rakip, dahası işi iğrençleştirip düşman bulmamız gerekiyor. Çünkü Cenab-ı Allah’ım beni affetsin sanki bu bizim fıtratımızda bir “düşman” çıkartma işimiz var.

Ve aklımıza da en yakın, kendimizden birileri geliveriyor.

Kim o?

Hoca…

Eski Başbakan…

Ahmet Davutoğlu…

Ya da Başbakan iken yere göğe sığdıramadığımız Davutların Ahmet…

…………

Allah sizi inandırsın bizim memlekette yüksek sesle ben “HAYIR” cıyım diyen zaten yok ya, bizim EVET çiler “Ahmet Davutoğlu niye seçim çalışmasında yok”, “Bu Davutoğlu niye Konya’ya gelmiyor”.. cinsinden ateşi üfleye üfleye bayağı da büyütmüş durumdalar.

Sosyal medyada yazılanları çizilenleri zaten görmeyeniniz yoktur.

Yanılmıyorsam, hoca en son Alman istihbaratının ürünü idi(!)

……………

Eyyyyyy büyük Allah’ım eyyyyyyyy.

Ben bu dünyada da öbür dünyada da şuna şahitlik ederim.

Hoca’yı Konya’da “Vatan haini ilan edenler”, Başbakan iken dükkânlarına evlerine, araçlarına Davutoğlu’nun posterlerini resimlerini asanlardı.

………..

Bu satırları yazarken de hani aklıma şunlarda gelmiyor değil yani;

“Vallahi bugünleri görmemizde iyi de oluyor. Cenab-ı Allah’ın adaleti bu olsa gerek. Biz Konya ve Konyalı için Davutoğlu’nu haşa bir gökten inmediği kaldığı o gülerde, herkes hocanın etrafında pervane iken, uzaktan uzağa hocayı bağrımıza basıyorduk ancaaaaak, ekibini de uyarıyorduk şurada yanlış yapıyorsunuz, burada hata var” diyorduk…

Diyorduk ama kim takar Yalova Kaymakamını….

Biz de kim oluyorduk ki?

Biz bilsek oralarda biz olurduk değil mi?

Nasıl olsa Hoca ile birlikte, Konya uçuyor, Türkiye’de uçacaktı…

Ahhhh ki ahhhh hem de ne ahhhhh.

Rüzgâr bir döndü, birinci gün “Hocam” diye ağlayanlar, ikinci gün “Bir daha AK Parti’ye oy verenin…” diyenler, üçüncü gün hava durumundan söz ediyorlardı.

Aradan üç ay geçmeden Ahmet Hoca ve ekibi de durumu gördü. Görüldü ama iş işten geçmişti bir kere.

Hoca kaybetti. Ekibi kaybetti, Konya kaybetti, ülke kaybetti.

…………

Yanılmıyorsam en son 10 ay önce idi Sayın Davutoğlu ve ekibi şehir merkezinde ilçelerde bir dizi çalışma yaptılar. O eski havadan eser yoktu artık.

…………

Bu durumda empati yapacak olsanız siz ne yapardınız?

………..

Derken bu günlere geldik. Hocanın bir hainliğini ilan etmediğimiz kalmıştı.

Dedik ya dayanamadık önceki gün gece ulaştık bu ekibe.

Son bilgileri şöyleydi;

1. Sayın Davutoğlu önümüzdeki günlerde Konya’ya gelecek ve bizzat EVET çalışmasına katılacak.
2. Sayın Cumhurbaşkanımız ile görüşüyor ve gerekli çalışmalar yapılıyor.
3. Kitabını yazdı yakında herkes haberdar olacak.
4. Hocanın ekibi Binali Yıldırım Bey’in ekibi ile sürekli istişare halinde.

SONUÇ: OLAN YİNE KONYA’YA VE KONYALIYA OLDU

Yani; Konya ve Konyalı adına tarih tekerrür etti.

Bugünlük bu kadar

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Her gönül, ümit dolu bir yarın bekler

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

İstanbul yolu güzergâhındaki TEDES uygulamasında kurallara uyduğumuz zaman daha iyi ADAM oluruz.