K.Erciyesspor maçı bittiği günden bu yana kafamda sürekli bu maçı oynuyorum. Konyaspor takımı nasıl oynarsa büyük Konyaspor taraftarı çifte bayram yaşar sürekli bunun muhasebesi içindeyim. Sezona çalkantılı başlayan Fenerbahçe ilk olarak Aziz Yıldırım ile yaşadığı bazı uyuşmazlıklar nedeniyle Ersun Yanal’ı gönderdi. Daha sonrasında bir dönem şehrimizin diğer takımı Anadolu Selçukluspor’da da görev yapan İsmail Kartal göreve getirildi. Bu değişikliğin yapıldığı günden bu yana ulusal medya sürekli olarak Ersun Yanal’ın Fenerbahçe’si ile İsmail Kartal’ın Fenerbahçe’sini kıyasladı. Bu nedenlerden ötürü çok da sağlıklı ve huzurlu bir hazırlık kampı geçirmeyen Fenerbahçe’de ilk göze çarpan farklılık takımın fizik kalitesi ile ilgiliydi. Buradan hareketle bir çok şey yazıldı, çizildi...

Bu sene kendine UEFA kupasını hedef seçen Konyaspor, bu doğrultuda teknik direktörümüz Mesut Bakkal’ın istekleri doğrultusunda kadrosunu ve özellikle hücum hattını yeniledi. Yapılan transferlerin genel kalitesi de bu hedefi doğrular nitelikte olunca ve hazırlık maçlarında alınan başarılı sonuçlara müteakip Konya halkı bir anda hedefi belirledi, Avrupa Kupaları’na katılmak...

Ancak sezon başı Ankara’daki turnuvada sakatlanan Djalma ve Hasan Kabze’nin eksiklikleri ilk 4 haftada fazlasıyla hissedilince skor olarak tatmin edici neticeler alsak da, oyun anlamında tabir-i caizse aç kalmış olduk. Sezonun belki de en önemli karşılaşmalarından birini bu hafta sonu İstanbul’da Fenerbahçe’ye karşı oynayacağız. Bu mücadelenin neden bu kadar önemli olduğuna gelirsek; bu tip karşılaşmalarda çok daha iyi neticeler almaya yatkın bir oyuncu grubuna sahibiz. Özellikle Torje, Marica ve Djalma kalitesindeki oyuncular hem kendilerini göstermek hem de takımlarındaki kredilerini uzatmak amacıyla bu tip maçlara çok daha iyi hazırlanırlar. Teknik anlamda bir analiz yapacak olursak; ilk 4 haftada Fenerbahçe’nin en büyük zaafı geçen seneye kıyasla çok yavaş oynamaları. Bununla birlikte Emre’nin sakatlığı neticesinde bu görevi devralan Alper ya da Mehmet Topal’ın pas yüzdesinin düşük olması da Fenerbahçe’nin hücum alanında etkili olmasını engelliyor. Ligimizin beklerini en iyi hücuma çıkaran takımı olan Fenerbahçe’nin buna rağmen oynadığı karşılaşmalarda çok fazla pozisyona girememesi tamamen bu temposuz oyunundan kaynaklanıyor. Geçen sene Webo, Kuyt, Sow ve Emenike’den maksimum verim alarak şampiyon olan Fenerbahçe’nin bu yılki en önemli handikapı bu oyuncuların formsuz, mutsuz ve huzursuz olmaları. Özellikle Emre ile Emenike’nin önceki hafta saha içinde yaşadıkları gerginlik neticesinde kızağa çekilen Emenike, bence kafa olarak Fenerbahçe sayfasını kapatmıştır. Bu tür psikolojik etkenlerin de yanımızda olduğunu düşündüğümüzde bu zorlu deplasmandan kazanmadan gelmeyi açıkcası aklım kesmiyor. Konyaspor olarak hücuma çıkmayı çok seven Gökhan ve Caner’in arkasına Torje ve Ömer Ali’yi kaçırabilirsek ciddi anlamda şansımız artar. Bunun için de Uğur İncemen ve Mehmet Güven gibi orjini defansif orta saha olan ancak top kullanma kabiliyeti yüksek seviyelerde seyreden oyuncularımızın savunmanın arkasına atacağı isabetli paslara ihtiyacımız var. Bu oyunu tutturabildiğimiz takdirde Hleb de daha serbest oynamaya başlayacak ve skor üretme şansımız artacaktır. Bu bağlamda Djalma’nın eksikliği bu oyun sistemiyle oynanması durumunda çok önemli bir eksiklik gibi duruyor. Torje ve Djalma orta sahadan gelecek toplarda hem hızları hem de aniden yaptıkları patlama koşuları sayesinde Fenerbahçe savunması için ciddi tehdit unsuru olacaktı. Ömer Ali’nin hızlı bir oyuncu olması önemli ancak aniden durup tekrar hızlanma özelliği yani çabukluk anlamında Djalma’yı arayacağımızı söyleyebilirim.

Futbolcu kardeşlerimiz eğer kendi performanslarını sahaya yansıtabilirse bu karşılaşmadan uzun yıllar unutulmayacak bir zaferle dönmemiz işten bile değil. Zaten Mesut Bakkal hocamızın bu karşılaşma için “karakterli bir oyun ortaya koyacağız” demeci bunun sinyallerini verdi. Tek korkum gayrı resmi etkenlerin karşılaşmanın önüne geçmesi. Geçen hafta Akhisar’a kaybeden Fenerbahçe’nin haftaya G.Saray deplasmanına çıkacak olması ve Konyaspor karşılaşmasında olası bir puan kaybına ne kadar tahammül edilebileceğidir. Allah yar ve yardımcımız olsun inşallah...