Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yabancı uyruklularla evliliklerine dair istatistiği dikkatimi çekti ve bu husus ile ilgili bir yazı yazma ihtiyacı hissettim.

Çünkü, bu konunun dini yönden ele alınması zaruret arz etmektedir.

TÜİK’in verilerine göre yabancı uyruklu gelinler 23 bin 264 kişiyle toplam gelinlerin yüzde 4,3'ünü oluştururken yabancı damatların sayısı ise 4 bin 580 ile toplam damatların yüzde 0,8’ini oluşturmaktadır.

Yabancı gelinler arasında yüzde 14,5 ile Suriyeliler birinci sırada yer alırken Suriyeli gelinleri Azerbaycan ve Alman uyruklular takip etmektedir.

Yabancı uyruklu damatlar arasında ise yüzde 31 ile Alman uyruklular birinci sırayı alırken Alman damatları Suriyeli ve Avusturyalılar izlemektedir.

Ayrıca, sosyete ve sanatçılar arasında yabancılarla evlenme fantazisi yaygınlaşmıştır. Gerçi, bunların din imanla pek alakası yokta yine bizim vatandaşımız gençlerimize kötü örnek oluyorlar.

Bu konu Müslüman olanlar için hayati derecede önemli olup asla ve asla ihmali kabil değildir. Onun için bu hususa önemle dikkat edilmelidir.

Gayri Müslimlerle evlenme ile ilgili İslam’ın hükümlerine bir bakalım ki, bu husus ne kadar önemliymiş bir görelim.

                Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’nun, “Müslüman kadın gayrimüslim bir erkekle evlenebilir mi?” sorusuna yaptığı açıklamayı aynen aldım ki, konu net olarak anlaşılsın.

Müslüman bir kadının müşrik ve dinsiz erkeklerle evlenemeyeceği Kur’an-ı Kerim’de açık bir şekilde vurgulanmıştır:

“... İman etmedikleri sürece, Allah’a ortak koşan erkeklerle, kadınlarınızı evlendirmeyin. Allah’a ortak koşan hür erkek hoşunuza gitse de iman eden bir köle ondan daha hayırlıdır.” (Bakara, 2/221).

Müslüman kadınların Ehl-i Kitap erkeklerle evlenmesi konusunda ise; İslam âlimleri, Mekke’den Medine’ye hicret edip gelen kadınlar hakkında nazil olan Mümtehine suresinin 10. ayetinden hareketle, Müslüman bir kadının, gayrimüslim erkekle evlenemeyeceğini ifade etmişlerdir (Bkz. Cassâs, Ahkâmü’l-Kur’ân, V, 328-331; Kurtubî, el-Câmi’, XX, 419).

Günümüze kadar İslam Âlileri arasında Müslüman kadınların gayrimüslim erkeklerle evlenemeyecekleri konusunda herhangi bir görüş ayrılığı olmamış, aksine bu konuda icma oluşmuştur.

Müslüman erkeklerin gayri Müslüm kadınlarla ilgi hükmüne geçmeden önce şunu ifade edeyim:

Bir kişinin nüfus cüzdanında dininin İslam yazması o kişinin Müslüman olduğunu göstermez. O kişinin gerçekten Müslüman olduğu araştırılmalıdır.

Çünkü, gerçek Müslümanlar azalmıştır. Adam Müslümanım diyor; ancak, İslam’ın bir çok emir ve yasaklarını inkar ediyor.

Kitap ehli diye nitelendirilen Hıristiyan ve Yahudilerinde de birçok şirke varan inançlar içinde olduğu bilinmektedir.

Bu sebeple gerçek manada Alla(cc)’a, ahirete inanan kitap ehlini bulmanın da çok çok zor olduğunu düşünüyorum.

Mesela, Hıristiyanlarda Teslis yani baba, oğul, kutsal ruh inancı vardır ki, bu Allah(cc)’a ortak koşmadır.

Onun için evlenmeden önce ister erkek ister bayan olsun kişinin inancı titizlikle araştırılmalı ve ona göre evlilik kararı alınmalıdır.

Müslüman bir erkeğin gayri Müslim bir kadınla evlenmesinin hükmü açıklaması şöyledir:

Kadın olsun erkek olsun müşriklerle evlenmek yasaklanmış (Mümtehine, 60/10); ancak, Müslüman erkeklerin, Ehl-i Kitap’tan iffetli kadınlarla evlenmelerine izin verilmiştir (Mâide, 5/5).

Kural olarak izin olmakla birlikte özellikle doğacak çocukların dini yönden geleceği gibi birçok sakıncaları da ortaya konulmuştur. Bu duruma göre;

“Müslüman bir erkeğin Hristiyan ve Yahudi bir kadınla evlenmesi caiz ise de tahrimen mekruhtur, harama yakındır.” (Hindiyye)

Sonuç olarak; Müslüman erkek ve kadın evlilik kararı almadan önce evleneceği kişi hakkında ayrıntılı araştırma yapmak zorundadır; çünkü, atılacak yanlış bir adım telafisi çok zor zararlara hatta felakete yol açabilir.

Konu çok ayrıntılı olup bilgi sahibi olmak isteyenler ehli sünnet kaynaklardan araştırılabilirler.