Sosyal medyaya inanırsanız vakalar binleri geçti. Güya Ankara Tıp’ta bir doktor kendince rakam veriyor. Ancak konuşmasının 1-2 dakikası kesilip servis edilmiş. Bayan doktor kötü senaryoya göre varsayım cümleleri kuruyor ama haliyle Whatsapp gruplarından anında milyonlar durumdan haberdar olabiliyor. Ben size yaşadığımızı anlatayım.

Çarşamba günü ikindin saatlerinde koronadan bir ölümün daha gerçekleştiği bilgisi gelmişti. Ekip arkadaşlarımızla bunu haber yapıp yapmayacağımızı konuştuk. Resmi kaynaklar haliyle bu bilgiyi henüz vermemişti.

Biz birkaç farklı kaynaktan teyit ettik. Hastanın adını, soyadını, nereli olduğunu, yaşını, hayatını kaybettiği hastaneyi her şeyi öğrendik.

Bekledik. Zira Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca öylesine canhıraş gayret gösteriyordu ki gece saatlerinde zaten onun açıklayacağını düşündük.

Peki, Bakan Bey bu açıklamayı yapmasaydı?

Apaçık söyleyeyim gerek bizim şehrimizde gerekse diğer yerlerde devletine güvenmeyip gerçek sayıları açıklamamakla suçlayan bir kitle var.

İkindin gelen bilgiyi Sağlık Bakanımız akşam açıklıyorsa; vaka sayısı da ölü sayısı o inanmayanların isimleri kadar gerçek. Biz buna şahidiz.

Türkiye’de her şey şeffaf ve durum neyse anında bildiriliyor.

Lütfen sosyal medyanın diliyle değil, devletin resmi diliyle hareket edin ve devletimize güvenin.

İtalya’nın hali ortada; İspanya, Fransa, Almanya, İngiltere…

Sahi İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın, "Daha birçok aile, vadeleri dolmadan sevdiklerini kaybedecek" Açıklamasını gördünüz değil mi? Daha dün okullarını tatil ettiler. Güya ‘sürü bağışıklığı’ uygulaması yapacaklarmış.

Perde arkasında ülkelerini 40-50 yıl sonra çökertecek yaşlı emekli sisteminin olduğunu görmek zor değil.

Bizleri küçüğümüzden büyüğümüze en ince ayrıntıya kadar düşünen yöneticilerimiz var. Yeri gelince hakkı teslim etmeyi bilmek lazım…

Bana bir şey olmaz demeyin. Israrla evlerimizde kalmamız tavsiye ediliyor. Cumhurbaşkanı dün yasak demedi ama insanların bunu yasak demeden de kendi kendine uygulamasını istedi. Yani sadece adı konulmadı. Evlerden çıkmamakta fayda var. Zaten bir kış boyunca yağmayan kar şimdi tüm şiddetiyle şehrimizde… Doğal olarak sokaklarda değiliz…

DUA SİLAHINI ÇEKME ZAMANI

Mübarek bir gündeyiz. Belki milyonlarca vatandaşımız yıllar sonra ilk defa bugün Cuma namazı kılamayacak. Bu gerçekten hazin bir durum.

Lakin yapacağımız şeyler var.

Cumhurbaşkanı açıklamaları esnasında çok güzel bir noktaya değindi. Bizlerin maddi tedbirler dışında sarılacağı harika bir kalkanı var: dua zırhı…

Yüce Allah bizlere hem ayetleri hem de Peygamberimizin hadisleri ışığında dua ile ilgili çok önemli uyarılar yapıyor. Zira dua ilahi bir emirdir, çok önemli ibadetlerden biridir.

Duanın Allah katında ne kadar değerli olduğunun bilinciyle; şu sıkıntılı günlerde özellikle rahmet kapılarını açan bu ulvi anahtarı kullanmanın tam vaktidir.

Dua, Mü’min kulların manevi silahıdır ve Allah dua etmeyene kızar. Şüphesiz Rabbimize ihtiyaç duymadığımız tek bir anımız dahi yok. Adabına uygun şekilde dua ederek bu bela ve musibetleri de başımızdan savacağız inşallah. Olacak olandaki hayrı bilen elbette yalnızca Allah…