GÖZÜMDE CANLANIR KOSKOCA MÂZİ
Galatasaray karşısında aldığımız beraberliğe sevinsem mi üzülsem mi bilemiyorum. Kupanın çeyrek final ilk ayağında Galatasaray'ı Konya'da ağırladık. Genel itibariyle yedek ağırlıklı sahaya çıkan sarı kırmızılılara Mehmet Özdilek'in tabiriyle takımda fazla forma şansı bulamayan oyuncularla karşılık verdik. Bu da Konyaspor'un zaman zaman tutuk olmasına, bizim açımızdan oyunun tıkanmasına sebebiyet verdi. Elbette ligi düşüneceğiz lakin kupayı da bu kadar geri plana atmanın nedenini bir türlü anlamış değilim. Madem üç günde bir sahaya çıkmayı kaldıramıyorsak, ligi de bu kadar çok önemsiyorsak neden Trabzonspor maçında kupaya el sallayıp yönümüzü tamamen lige dönmedik? Şayet bunu yapmıyorsak finale çıkmamıza iki maç varken bu rotasyon bana hiçte anlamlı gelmiyor.
Ara transfer döneminin en göze çarpan kulübü olarak 6 yıldız oyuncuyu camiaya kazandırdık. Birçok mevkide kadro derinliğine sahip bir takım hüviyetine girmişken as kadroyla sahaya çıkıp dünkü Galatasaray'ı burada yenip, avantajlı bir skorla İstanbul'a gitmemiz gerekirdi. Emin olun bunu dün çok rahat yapabilirdik. Ki geçtiğimiz yıl Başakşehir ve Beşiktaş'ı saf dışı bırakarak iki kupayı birden aldık. Son şampiyon ünvanına sahibiz ve ligde hatırı sayılır bir prestijimiz var. Buradan avantajlı bir skorla ayrılıp İstanbul'da Galatasaray'ı elesek; yarı finalde muhtemel rakiplerimizden Kayseri ve Akhisar maçının galibini de kupanın dışına atsak yine finaldeyiz. Finalde kupaya uzanmanın camiamıza maddi ve manevi anlamda birçok avantajı var. Bunu geçtiğimiz yıl gördük ve doya doya yaşadık.
Ligde bir hedefimiz kalmadı. 15'inci olur, 13'üncü olur, 11'inci olur; yani kalıcı olmak bize yetiyor. Pazar günü de lider Başakşehir ile oynayacağız. İçinde bulunduğumuz ana kadar Başakşehir zaten bizim dengimiz değildi. Yani yenilsek de kimse üzülmez. Bizim Kayseri'den, Sivas'tan, Osmanlı, Karabük, Antalya'dan alacağımız puanlar zaten bizi ayakta tutacaktır. E canım asılsana o zaman kupaya Trabzon'u eliyorsan; asıl da kupayı alıp sende Aykut Kocaman gibi kahraman ol. Eto'o'yu, Jahoviç'i, Orkan'ı, Volkan'ı aldıktan sonra ben yine kupayı müzemizde görmek, iki yıldır Avrupa kupalarına doğrudan katılan takımın yine kupa kahramanı olarak Avrupa'da prestijini devam ettirmesini arzu ediyor, istiyorum. Kim bilir, belki de ben yanlış düşünüyorum. Sözü çok uzatmadan transfer edilen oyuncularla da ilgili birkaç kelâm edip noktayı koyayım.
**
Orkan Çınar, Eto'o'nun takıma dahil olmasının ardından arka planda kalan bir isim hüviyetine bürünse de yine Eto'o'dan sonra benim favori gördüğüm isimdir. Kalitesini iki haftadır gözümüze sokarcasına ortaya döküyor. Volkan Şen ile birlikte sıkı bir forma yarışına girmesi takımın ve biz taraftarların tamamen faydasına olacaktır. Volkan Şen transferi ise bana tamamen sürpriz oldu. Bu oyuncudan verim almak istiyorsak geçmişte kalan tüm husumetler unutulmalı, sahip çıkılmalıdır. Oyuncu da yeterince hassas olursa takımda en çok asist yapan, Jahoviç'e en çok gol attıran isim olur düşüncesindeyim.
Şunu da göz ardı etmemek gerekir ki artık milli bir oyuncumuz var. Demba Ba'nın Göztepe ile anlaşma sağlamasının ardından tabiri caizse sarı kırmızılı takımdan adeta kibarca dışlanan Jahoviç, kendini Konyaspor'da yine yeniden ispatlama çabasına girecek gibi görünüyor. Galatasaray karşısında attığı gol bunun ispatı gibiydi. Hırsı, hem kendini hem takımı düzlüğe çıkarır. Bakışlarında Rangelov'un hırsı var. Sonu benzemesin diyorum. Mustapha Yatabare ise ara transfer sürecinin en gereksiz ismi oldu. Çok fazla para harcamadan lige tutunma çabasıyla alınan oyuncunun çıktığı ikinci maçında çenesinin kırılması çok talihsiz oldu. Umarım biran önce sağlığına kavuşur ve aramıza katılır. Ben takıma çok fazla katkısı olacağını düşünmüyorum. Ve son olarak Samuel Eto'o yani bir dünya yıldızını Konya'ya kazandırdık. Real Madrid’de futbol hayatına başlayan ve Barcelona, İnter, Chelsea, Mallorca, Espanyol, Everton, Sampdoria gibi dünyaca ünlü kulüplerde forma giyen Eto'o muhtemelen temsilcimiz Atiker Konyaspor'da futbol kariyerine son verecektir. Bilgisi, tecrübesi ve futbol zekasıyla takıma ve takım arkadaşlarına çok şey öğreteceğine eminim diyebilirim. Biran aklımda Atatürk Stadı'nda yaşanan mazi canlandı da o günlere kıyasla biz gerçekten büyük bir kulüp olduk ne kadar bazı eksikliklerimiz olsa da; buna da çok şükür, bin şükür…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.