İzninizle yeni bir haftaya yeni bir güne kendi kendimize söz vererek yani “kimseyi üzmeme, kimseyi kırmama” adına söz vererek başlıyoruz.

İnşallah gün içerisinde vitesten atıp kendi sözümü kendimiz yemeyiz.

HAVALAANININ HAVASI VE ŞEHİR MERKEZİ

Geçtiğimiz haftadan bu yana özellikle bir konuyu yazmak istiyorum. Ama şeytan taşlamaktan çakıl bulamayınca sıra bu konuya bir türlü gelmedi.

Kar kış oldu mu Konyalı için özellikle iş dünyası ve sanayicilerimiz başta olmak üzere sıkıntı başlar.

Niye?

Çünkü eğer abartmıyorsak uçuşların yarısından fazlası hava şartları nedeni ile iptal olur.

Ben de dahil herkes bu işe kızar. Kimileri söver mi söver.

Çünkü Ankara’ya Erzurum’a Sivas’a uçak iner Konya’ya inemez.

Kimsenin aklı da bu işe ermez.

Her ne hikmetse belki de kendi lüzumsuzluğumuzdan dolayı yıllardır bıkıp usanmadan biz bu işi gurdalayıp durduğumuz için en sonunda Hava Üs Komutanlığının yetkili ve de etkili komutanları bu kış başında yine bizi çağırdılar kulağımızı çektiler.

Sonuçta uçuşların niye iptal olduğunu, kendilerinin THY başta olmak üzere sivil uçuşlar ile ilgili hiçbir alakaları olmadığını pistin temizliğinden tutun da vatandaş olarak bizim aklıma gelen hiçbir suçlamanın sorumlusu olmadıklarını gözümüze soktular.

Evet şehir merkezinden Akyokuş’ta hava günlük güneşlik iken, Zafer’de yerler kar içinde iken güneş içimizi ısıtırken, ne bileyim Türbe önünde karda bahardan kalma gün varken havaalanı pist bölgesi sisler altında.

Yani sanki burası özel olarak seçilmiş.

Hava ve iklim şartları ile ilgili ne kadar teknik bilgi varsa burası için özel olarak organize edilmiş gibi.

Artık özellikle kendim için Numune Hastanesinin bulunduğu yerden pencereden bakıp “Bugün hava güneşli pırıl pırıl uçak kalkar” demeyeceğim.

Naçizane size tavsiyem siz de demeyin. Yanılırsınız. Yanılıyoruz.

MERAM’DA GÜZEL ŞEYLER OLACAK

Meram’ın Meramlının makus bir kaderi var.

Başta Meram’ı yönetenlerden tutun yaşayanlarına kadar herkesin işi zordur.

Çünkü Meram’ın tam ortasından bir cadde geçer.

Diyelim ki geliş yönünüze yolun sağ tarafında kalan kesim şehrin kalantor kesimidir. Şehri madde açıdan bu kesim yönetir. Paraya yön verir. Siyaseti bu kesim evirir çevirir. Bürokratından siyasetçisine atananından seçilmişine herkes burada oturur.

Bu yolun caddenin karşı kesiminde ise yani karşı kısmında ise şehrin en çilekeş garip insanları vardır. Kimse yanlış anlamasın ama pazarcısından üreticisine, işçisinden garip işsizine kadar da bu insanlar bu taraftadır.

Meram, işte bunun için zordur.

Neyse yakın zamanda Meram tam fokur fokur kaynayacaktı ki Başkan Fatma Toru Hanım ile Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek fokurtunun belli bir kademesindekileri kahvaltıda buluşturdular oracıkta gazı alıverdiler.

Derken bir öğrendik ki Tahir Başkan A takımını yanına aldı ve Meram’da küçük küçük ziyaretler yapıverdi.

Hem de “Tahir Başkan’a ulaşılmıyor”, “Bizi Reis kabul ediyor Tahir Başkan görünmüyor bile” diyenleri Tahir Bey o ince siyasi dehası ile resmen mat etti.

Ve şimdi o ayaklanmaya(!) çalışan kesim “Meram güzel olacak. Meram’ı güzel günler bekliyor” demeye başladılar.        

Sakın ha. Bakın bu noktada bir şeyin altını kalın çizgilerle çizelim ki yanlış anlaşılmasın bunu asla biz demiyoruz, üç ay önce kızıp öfkelenenler diyor. Aman haa.

 HASAN ANGI YANİ BENİM BAŞVEKİLİM GÜNDEMDE

Sade vatandaş kar buz soğuk derdinde, iş dünyası sanayici dolar avro ile birlikte yanıyor, esnaf siftah peşinde, memur işçi elindekini korumaya çalışıyor, emekli öbür dünyaya hazırlık yapıyor… derken kimse fokur fokur kaynayan siyaset kazanına bakmıyor.

Dahası karda buzda ayağım kaymasın diye önüne bakmaktan kafasını kaldıramıyor.

Ülke olarak, şehir olarak herkes önce referanduma ardından seçimlere kilitlenmiş durumda. 

Yani bunlar olunca taşeron işçiler Devlet memuru olacak (!), dolar avro 2 binlere düşecek, piyasalar canlanacak, sokaklarda kaldırımlarda paralar uçuşacak.

İnşallah.

İstemeyenin bir değil iki gözü çıkar inşallah.

Bunlar olurken de AK Parti kendi içinden yeniden küllerinden doğacak, içindeki sıkıntılı isimleri atacak,  taze kanla birlikte hep birlikte güzel günlere yelken açacağız.

Bunların olması içinde yeniden kadrolar oluşacak.

Gelelim bu işin Konya bölümüne.

Açık söyleyeyim, AK Parti İl Başkanı Sayın Musa Arat ve ekibinden hiç rahatsız değilim. Belki ilk anlarda zik zaklar yapıldı. Hata yanlışlar da yapıldı. Ama her gecen gün istişareler ile bir ortak akıl bulundu.

Ama siyasette her sıkıntılı dönemin faturası birilerine kesildiği gibi bu yeni dönem içinde vekillerden teşkilatlara yeni yüzler yeni isimler lazım.

Bunlar düşünüldüğü zaman özellikle AK Parti cenahında “Peki kim il başkanı olacak?” soruları ile başlayan yeni senaryolar yazılıyor.

Aslında bunlarda boş şeyler. 

Yeni senaryoyu da elbette Sayın Cumhurbaşkanımız yazacak.

Yine de boş durmayan kesim il başkanları atıyor ya.

Şu ana kadar bu isimler içinde en oturaklısı en babası AK Parti’nin kuruluşundan bu yana maddi manevi yer alan hatta kendini feda edip bugün köşesine çekilen isim Hasan Angı geliyor.

Hasan Angı Bey’i yani benim başvekilimi tanımayanlar yeni dönem için filmi 15 yıl geriye sarıp “yeniden Hasan Angı” diyorlar.

Ama bilmiyorlar ki bu insan çok zor bir insan.

Tabii Hasan Angı’daki ufuk, beyin, siyasi zeka vallahi ilk günden bu güne çok az vekilimizde ya var ya da hiç yok.

Kardeşim adam bir kere yüksek uçak mühendisi. Var mı bunun ötesi.

Yalnız dedik ki Hasan Angı zor adam.

Daha AK Parti’nin kuruluşundaki günlerde bile Hasan abimizin Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül Beyefendiye nasıl “olur” dediğini bilen bilir.

Bilenlerde daha sağlar. Bize inanmayanlar gidip onlara sorabilirler.

Hasan abinin “peki” demesi için Türk siyasetinin bu iki önemli ismi arabaya binip Konya’ya gelmeye kalkıyorlardı.

Vekilken Bakanlığa bile o zor damarından gitmeyen başvekilim şimdi sadece kendi dünyasında. Bırakın bu işleri başını kaldırıp komşusuna bile bakmıyor.

Haaa yeniden denilse yapar mı? Bunu bilemem. Hiçte yapacağına inanmıyorum.

Ama en iyisini de Hasan Angı’nın yapacağına kalıbımı basarım.

Sonuçta bu tür konuşmalarda artık bende yavaş yavaş sesli olarak kendi görüşümü söylemeye başladığıma göre sizlerle de paylaşabilirim;

“Yeni il Başkanı hangi Hasan olursa olur. Onu bilmem ama Hasan Angı olmaz.”

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

ZuIüm, ahde riayetsizIik ve hiIe deniIen üç kötü hasIet, kimde varsa zararIarı yine kendisine dokunur.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?         

Karın çamurun kendi pisliğimizi örtmeyeceğini görebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.