Hasan Durucan

Hasan Durucan

YOU ARE A COWARD*

YOU ARE A COWARD*

 

(*Sen korkaksın)

Temsilcimiz Atiker Konyaspor gerek yaptıklarıyla gerek yapmadıklarıyla gerek yapmak istedikleriyle gerekse yapmak istemedikleriyle son birkaç yıldır çok konuşulan, çok yazılan adından sıkça söz ettiren; hatta ve hatta gündem belirleyen bir takım haline geldi. 

Stadıyla, taraftarının takımına verdiği destekle, teknik heyetiyle, hocası ve mütevazı kadrosuyla yakaladığı başarı hiç şüphesiz son yılların en iyi çıkış yakalayıp da sürdürme gayreti içerisinde olan takımıdır. Bu ligde bilmem kaç milyon Euro döke saça hedeflediği başarının yanından bile geçemeyen takımlara Konyaspor bir örnektir, semboldür; başkaldırıdır. Futbol keyif oyunudur ve zevk vermeli, değil mi? Belki içinde bulunduğumuz sistem işin tadını çıkarabileceğimiz türden göze hitap etmiyor olabilir lakin dişimizi sıkmaya devam edersek Konya kazanacak. Bu yolda çekilen çile kutsal olmalı ki takımımızın üzerindeki anlamsız baskı gerek futbol federasyonu tarafından, gerek merkez hakem kurulu tarafından gerekse ulusal medya tarafından ara ara ısıtılıp önümüze sürülüyor.

Gönül istiyor ki takımımızın eksiklerini yazalım, doğru hamlelerini alkışlayalım, biz bize muhabbet edelim diyorum ama bunun önüne geçiyorlar. Galatasaray karşısında çok mu vahim hakem kararları ön plana çıktı? Daha objektif bakacak olursam hayır diyebiliyorum. Ama birikti be kardeşim. Elle atılan golü görmemezlikten gel, sevincimizde oyuncumuza kırmızı kart göster, taraftarımız taşlandığında tribünlere ceza ver, bize yapışan faulde takdir haklarını karşı takım lehinde kullanıp üstelik birde itiraz ediyorsun diye kırmızı kart göster derken iyi bile sabrediyoruz. Küfür ettiğini duymadım görmedim şahitlik etmedim bilemem ama Sneijder gerek ilk yarıda yaptığı faul ile gerekse Mete Kalkavan’a yaptığı itiraz sonucu oyundan atılmalıydı. Atılmalıydı ki dengeler asıl o zaman değişecekti. Atacak cesareti bulamıyorsan yüzüne de “Korkaksınız” diye cevabı tokat niyetine yapıştırırlar. Ben de daha uluslararası bir tabirle “You are a coward” diyorum. Sonra ne asaletin kalır ne karizman kalır ne de itibarın kalır.

 

AVA GİDERKEN AVLANDIK

Lige verilen üç haftalık aranın ardından mental ve fiziksel anlamda yorgunluğunu bir nebze de olsun atan Kocaman’ın öğrencileri ara transfer ile tabiri caizse ne olduğunu bilmediğimiz 25 yaşındaki Fildişili oyuncuyu kadrosuna katarak yoluna devam ediyor. Tabi bu süreçte kendilerini geliştirmeleri adına da Abdülkerim Bardakçı ve Vedat Bora’yı Samsunspor’a Ali Dere’yi de Konya Anadolu Selçukspor’a kiralayarak göndermiş olduk.

İkinci yarı lige daha çok ağırlığını koyup kendini hissettireceğini düşündüğüm temsilcimiz Atiker Konyaspor bu kapsamda Galatasaray’ı kendi saha ve seyircisi önünde olumsuz hava şartlarında konuk etti. Alışageldiğimiz Konyaspor’u yine sahada görmenin mutluluğuyla oyuna başlayan taraf olduk. İlk yarı oynadığı oyunla göz dolduramayan sarı kırmızılılar skor anlamında sonuca gitmeyi başarınca kendisine üst sıralarda yer buldu.

Galatasaray karşısında şanssızlıkların yakasını bırakmadığı Konyaspor ise kart cezalısı Bruma, Sinan Gümüş ve Luis Cavanda gibi ciddi eksiliklerle yakaladığı sarı kırmızılıları kağıt üzerinde yenmeye çok yakındı. İlk yarısını açık ara üstün oynadığı müsabakada yakaladığı üç net bariz gol pozisyonunu filelerle buluşturamayınca maçın ikinci yarısını böylelikle de skoru zora sokmuş oldu. İkisi Riad Bajic biri Nejc Skubic olmak üzere göz göre kaçırdığımız golleri görünce atamayana atacaklar diyordum ki yaklaşık beş yıl sonra suskunluğunu bozan Sabri Sarıoğlu’nun ayağından golü yedik. Şimdi Bajic’e mi kızayım atamadın diye yoksa Rangelov’un üçüncü bölgede ayağında bekletirken kaptırdığı topla kontraya çıkan Galatasaray’ın Sabri ile üstünlük sağladığı gole mi üzüleyim.

Neyse ki daha maçı çevirebileceğimiz önümüzde zaman var, onu çıkar bunu al dediğimiz dakikalarda Kalkavan’ın elinde kırmızı kartı görünce bizim için de maçın bir önemi kalmadı. Belki de bu sezon ilk defa bu kadar kompakt oynamayı başaran Galatasaray on kişi kalan Konyaspor’a dişi geçiremeyince skoru koruyarak maçın son düdüğüyle üç puanın sahibi oldu. Futboldur, adaleti yok derler; bugün kaybeder yarın kazanırız fakat üç puandan çok daha önemli bir hamleye imza atarak İzmir şehidimiz Polis Memuru Fethi Sekin’in biricik oğlu Burak Tolunay Sekin’i şehrimizde ağırlamanın haklı gururunu yaşadık. Şimdi üç puan sizin olsun, bu şeref ve onur bize yeter.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Hasan Durucan Arşivi
SON YAZILAR