Abdullah Yıldırım

Abdullah Yıldırım

Hassas Dengeler....

Hassas Dengeler....

      Başarılı insan kimdir, gerçekten her gün medyada veya hayatın her döneminde karşımıza çıkan bu insanlar, çok mu başarılılar, çok mu çalışıyorlar veya çok mu zekiler de, başarısız olup hala olduğu yerde sayanlar da tembeller mi acaba?

       Geçen bir yılda, bilinen resmi rakamlara göre 3200 kişi intihar etmiş, çoğunluğu da 35 yaşın altında. Trafik kazalarında bile bu sayıya ulaşılamazken, nasıl oluyor da, sessizce, bu insanlar, aramızdan yok olup gidiyorlar, nerede yaşıyorlar, isimleri nedir, niye intihar ediyorlar, inanılmaz bir dramlar var da bilmiyor muyuz?

          Evet maalesef bilmiyoruz, çünkü ülkemizde öyle bir adam kayırmaca var ki, öylesine aç gözlülük ve doyumsuzluk var ki, bir yeri ele geçiren, ölünceye kadar orayı asla bırakmıyor, kendisine çocuklarına, o da yetmiyor torunlarına, o da yetmiyor tüm sülaleye, hiç ölmeyecekmiş gibi, hep benim olsun diyerek büyük bir hırsla, çalmaya, çırpmaya, götürmeye devam ediyor.

       Üniversitede, profesör mü oldu, kendi yetmiyor, çocuklarını, gelinlerini, yeğenlerini, onlarda olmasa kayınvalidesini bile oraya yerleştirmeye çalışıyor, aynı aileden hepsi işe aynı yerde başlıyor, diğer tarafta bir evde üç kardeş üniversiteyi bitiriyor, bir tanesi bile aç kurtları aşamadığı için işe giremiyor, maalesef bunalım ve arkası geliyor.

     Belediye başkanı olmuşsa, tamam artık kral, kibirden yanına varılmıyor, zannediyorsunuz ki, doğuştan belediye başkanı, yeddi ceddi, etrafta iş kovalıyor.

    Oda başkanı veya üretici kooperatif başkanı oldukları zamanda, Tazmanya canavarı gibi etrafta ne var ne yok, ailece ve yakınları ile silip süpürme derdine giriyorlar. Bu çarklara giremeyen, dışardan seyredenler de, bu çapsızları adam zannederek, hayran hayran bakıyor, kendileri bunlardan, iş bekliyor, bir şeyler bekliyor, olmayınca da, müthiş bir bunalım ve dram.

        Ben öğrencilerime de ders anlatırken, hep derdim ki, gördüğünüz her önemli adam denilene saygı gösterip durmayın, normal davranın; çünkü, ülkemizde elimizde fenerle, dürüst adam arasak, çok az bulacağımızdan eminim.

        Sistemin nasıl işlediğini bilmeden, çocuklarımızı, üniversiteyi bitirince, piyasaya bırakıyoruz, aç kurtların eline, çocuğumuz, mimar, mühendis, iktisatçı, avukat veya iletişimci olarak, hayata atıldıkları zaman, inanamıyorlar, insanların aç gözlülüğüne ve sonrası, bunalım geliyor, bir şey isteyemedikleri içinde maalesef iç dünyaları içinde kaybolup gidiyorlar.

    Yollar, parklar, köprüler, metrolar yapılsın ama, bir yılda intihar eden üç bin küsur kişide alarm zilleri çaldırsın, toplumun kılcal damarlarına girilsin ki ne dramlar var bilinsin. Özellikle eğitimli kesim, mutlak şekilde  hayata hazırlanmasına yardımcı olunmasına bakılmasa lazım.

        Yoksa sahnede aynı cambazların ip oynatmasından sıkıldık, hiç değişmiyorlar, parti başkanlıkları, ancak ölünce, oda ve diğer başkanlıklarda yolsuzluk yapıp içeri girince biten bir ülkede, bu kadar intihar oluyor, onun için hiç ses getirmiyor.

        Aslında yapılacak olan, tüm makamların sınırlı sürelerle. Oralara hasbelkader gelen insanların mülkü yapmadan. En fazla 5 yılla sınırlayıp, yeni gelenlere yol açılmalı, ekonomide dengeler yeniden sağlanmalıdır, yoksa asgari ücretle, Konya’da, bile boğaz manzarası da yok ama, 800 bin liraya daire alan, aynı yerde yaşarsa, bu kadar gelir uçurumu, daha büyük toplumsal olaylara yol açar...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdullah Yıldırım Arşivi
SON YAZILAR