Bu yıl iftar programlarının siyasallaşmasından dolayı bize ulaşanlardan inanın yorulduk. Dahası kimse üzerine alınmasın ama bıkkınlık geldi. Böylesine güzel bir günde böylesine sıkıntılı bir konuya girdiğimiz içinde Cenab-ı Allah’ım bana akıl fikir feraset versin. Beni ıslah etsin inşallah.

………..

Bakın bu konunun en son örneğini dün VATAN rumuzlu okurumuz bize şöyle yazıyordu;

“Uğur Bey bir gün de siyasilerin devletin imkanları ile kamunun parası ile iftar sofraları kurmalarını eleştirmenizi bekliyorum. Şu mübarek günlerde aday olan zatı muhteremler kendi ceplerinden harcayarak fakir fukaraya iftar verse daha iyi olur diğer türlü sıkıntı...

Kendi adıma hangi siyasi olursa olsun kamunun parası ile iftar verip seçim çalışması yaparak rant devşirmeye çalışanlara hakkım haram olsun...

İnşallah bu konuyu dikkate alacak kadar cesaretli bir gazetecisinizdir…”

……………

İftar programlarına şöyle bakmamız lazım.

Çok açık ve net söylüyorum benim kapımın önünde hangi kurum ya da belediye iftar verse çıkıp da orada yemem. Çünkü çok şükür ben kendi soframda eşimle anamla babamla, çocuklarımla çorbamı içip doyuncaya kadar peynir ekmek yemekten üstüne de ayağımı uzatıp çayımı içmekten aldığım keyfi 5 yıldızlı otellerdeki programdan alamıyorum. (üstelik gördüklerimden de günaha giriyorum)

Ama vatandaşlarımız bu iftarlara gerçekten çok büyük rağbet gösteriyorlar. Vatandaşlar akın akın bu toplu iftarlara gidiyor. Gidenlerin büyük bir kısmına bakıyorum eşini çoluğunu çocuğunu alıp lokantaya, restorana iftara gidemeyen insanlarımız. (Çünkü benim de bildiğim tanıdığım insanlar var) Aynı zamanda bu insanlar bu vesile ile evlerinden ailecek çıkıp yemek yeme fırsatını bulmuş oluyorlar. Veeee bu işin en önemli konusu 5 kişilik bir aile bu yemeği dışarıda kaç liraya yiyebilir? Temiz düzenli ve bedava iftar. Hangi akıllı insan bu fırsatını kaçırır ki?

Buraya kadar amenna, tamam mı? 

………….

Vatandaşın ya da birilerinin en büyük sıkıntısı şikâyeti bu iftarların öncesinde ya da sonrasında siyasilerin özellikle de siyasilerin veya milletvekili adaylarının konuşma yapmaları imiş.

Gerçekten bir yerde bu görüşe hak vermemek elde değil.

Madem Allah rızası için, hayır için, birlik beraberlik kardeşlik için bu sofralar kuruluyor niye siyasete çerez yapılıyor ki?

……….

Neyse bu ramazanı böyle idare edelim. Biraz daha dişinizi sıkın bakalım. Erken seçim kararı Ankara’yı olduğu gibi bizim de ağzımızın tadını bozdu ama yapacak bir şey yok. Sabır, sabır inşallah.

ÖZLEM HANIMA HEM TEŞEKKÜR EDİYORUZ

HEM DE KENDİSİNDEN ÖZÜR DİLİYORUZ…

Dünkü konuklarımızdan biriside MHP’nin bayan ve engelli milletvekili adayı Özlem Sarıoğlu Hanım idi.

Özlem Hanım’ın danışmanı ile bir gün önceden randevulaşmıştık. O saatte danışmanı geldi. Ama Özlem Hanım yoktu. Danışmanı özür diliyordu. Çünkü gazetemizin bulunduğu binanın engelli rampası olmadığı için hanımefendinin yukarıya çıkamayacağını söylüyordu. Çok utanmıştık. Hemen aşağıya indik. Ama Özlem Hanım’ı görünce arabadan inmesini de istemedik. Ve gazetecilik hayatımızda ilk defa kısa da olsa bir siyasetçi ile otomobil içinde görüşme yaptık. Siyasetle ilgilenenler Özlem Hanım’ı tanıyorlardır.

Ama biz okurlarımız için kısa bir paragraf açalım. 

Genç arkadaşımız % 92 engelli. Ama bu arada birde Spina Bifida hastası. Yani ayrık veya açık omurga hastalığı. Buna rağmen tekerlekli sandalye ile bütün engellere rağmen birinci üniversiteyi bitirmiş şimdi de ikinci üniversite 3. sınıf öğrencisi. Ve yine Özlem Hanım’dan öğrendik ki kendisi MHP’nin Konya’da bugüne kadar ilk ve tek engelli vekil adayı imiş.

Kendisine sadece siyasette değil tüm hayatında başarılar diliyoruz. Hem de yürekten. Cenab-ı Allah’ım yolunu açık etsin. Güç kuvvet ve dayanma gücü versin.

Bu kardeşimizi uğurlayıp asansöre binerken gözümün önüne hemen Hacı Ahmet Özdemir hocamız geldi. Gerçi ne zaman bir engelli vekil aklıma gelse hep o an gözümün önüne gelir ve utancımdan terlerim.

Bizim kat binanı üçüncü katı. Asansörlü. Asansörde bir arıza oldu mu merdivenlerden çıkarız ya... Her basamakta da asansöre söveriz yaaa.

Son seçimlerden önce idi. Hacı Ahmet Özdemir abimiz ve ekibi yine randevu almışlardı. Randevu saatinde kapı çalındı genç bir grup vardı. Buyur ettik. Gençlerden birisi, “Asansör arızalı sayın vekilim merdivenlerden geliyor” deyince ne yapacağımı şaşırmış hemen aşağıya koşmuştum. Ve Ahmet abimiz o üç katı tek tek çıkmıştı. Tabi o gün bizim sohbetimizden bir şey beklemeyin. Yer yarılmış sanki içine girmiştim.    

Bu vesile ile Hacı Ahmet Özdemir abimize de en derin saygı ve hürmetlerimizi iletelim. Sizi seviyoruz hocam.

KONYA VE KONYASPOR İÇİN

HAYIRLI OLUR İNŞALLAH…

Bugün inşallah çoğunluğun sağlanması ile Konyaspor’da bir devir kapanıyor ve yeni bir devir açılıyor. Kim ne derse desin üç gönülle koca koca yürekli insanlardan oluşan listesinin tatlı bir yarışa girecek olması ile önce Konyaspor sonra da şehir kazanacak.

Biz şimdiden sandıktan kim çıkarsa çıksın hayırlı olsun diyoruz.

Sandıktan çıkamayacaklar ise asla kaybetmiş olmayacaklar. Çünkü bir hayırlı işin önderi oluyorlar. Bu kadar iş adamının, sanayicinin, esnafın özellikle de ekonomik yönden sıkıntılı bir dönemde “Biz de varız” demesi yürek işidir.

Bizde genel kurul öncesi bu işe isimlerini ortaya koyan yürekli tüm Konyaspor sevdalılarına teşekkür ediyoruz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Sen kendin fani iken dertlerin nasıl baki kalsın?

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Engelli insanlarımızın yerine empati yapmayı becerebilip ç özüm ortaklığına girdiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.