HEM NALINA HEM MIHINA
Hafta sonu Konya’nın çok hareketli olacağını günler öncesinden söylemiştik. Takip eden okurlar mutlaka hatırlayacaktır. Bir taraftan bakanlar buluşması diğer taraftan Davutoğlu Hoca’nın bina açılışı derken Cumartesi günü sabah 09.00’da başlayan tempo akşama kadar aynı yoğunlukta devam etti. Size Cumartesinin özetini sabahtan akşama kadar ayrıntılı yazacağım. Bakanlı medya buluşmasından Selçuklu kongresine, Gelecek Partisinin açılışından, Konyaspor’un maçına, ardından Karatay AK Parti teşkilatı tarafından düzenlenen yeni üye programına kadar hepsini takip ettik…
Ancak öncelikle gazetem adına söylemem gerekenler var.
Bina açılışından bir gün önce günlük olarak yaptığımız sokak röportajlarının konularından birini “Davutoğlu’na destek verir misiniz?” şeklinde belirledik.
Rastgele örneklemle yaptığımız röportajlarda toplamda cevap veren 15 kişiden 10-11 kişi “evet hemşerimiz, destekleriz yanıtını verdi.” Biz de orantılı bir şekilde kısaltarak videoyu yayına hazırladık.
Hem muhabir, hem kameraman ve kurgucu arkadaşlarla bizzat görüştüm, etik değerlerimizin dışına çıkan, yediği ekmeğe ihanet eden bir kişi ile dahi çalışmadığımıza şahitlik ettiğim için bir kez daha mutlu oldum.
Tabi biz tarafsız gazetecilik anlayışıyla o röportajı yayınlar yayınlamaz birden gürültü koptu. Sağdan soldan arayanlar… Sosyal medya hesaplarımıza saldıranlar… Bizleri şucu bucu ilan edenler…
PUSULA’nın milli ve manevi değerlerine bağlılığını; vatanına, milletine ve devletine olan sarsılmaz sadakatini hiçbir kişi ya da kuruma ne sorgulatırız ne de ağızlarına laf veririz. Bizim çizgimizi de içimizi de dışımıza da bilenler bilir. Gerisi laf-ı güzaf…
Lakin böyle şeylere gerçekten üzülüyorum. Birilerini yok sayarak yok olmalarına vesile olamazsınız. Bunu bir kere aklınızın bir köşesine yazın.
Kaldı ki bizim yaptığımız röportajlar ne bilimsel bir kamuoyu araştırması ne de bugünden yarına Konya’da Gelecek Partisi’nin oy oranını belirleyen bir çalışma. Sadece bir haber çalışması… Kısa sürede binlerce izlenme alması aslında gündemi doğru okumak ve takip etmekle alakalı bir durum.
Ben Gelecek Partisi’ne PR çalışması olur diye o röportajı yayınlamasaydım; inanın kendimle çelişmiş olurdum. Doğru neyse, ortaya çıkan sonuç neyse hakkaniyet ölçüsünde gerekeni yaptık yine olsa yine yaparız.
GELELİM BAKANIMIZIN MEDYA BULUŞMASINA
7 Mart çakışması dedim, renklilik dedim… Dediğim gibi de oldu. AK Partili kaynaklarıma ısrarla neden açılış gününde kongre diye sordum? Kesinlikle planlı bir durum olmadığını, 7 Mart tarihini öncelikle kendilerinin belirlediğini söylediler. Dünyalarında farklı bir parti olmadığını böyle şeyler yaparak aynı cümlede dahi zikredilmenin kendilerine değil başkalarına yarayacağını belirttiler. Kaldı ki böyle bir şeye gerek olmadığını zaten halkın şuanda gereken cevabı aleni olarak verdiğini söylediler…
Yani planlı bir zamanlama çakışması söz konusu değil.
Ancak onlara da söylediğim bir kaç cümle var ki size de aktaralım. Biz şehre olan olağanüstü katkılarından ötürü Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum’u gerçekten çok seviyoruz. Medya buluşmasında onun adının zikredilmesi yeterliydi. 1 gün önce Rusya’dan Dünya tarihini etkileyecek bir anlaşma yaparak dönmüş Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun gelemeyeceğini az çok herkes tahmin ederken; medyaya “Çavuşoğlu ve Kurum geliyor” şeklinde servis yapılması yanlıştı.
Tıpkı o kaynakların zikrettiği gibi bunlara ne gerek ne de ihtiyaç var!
Bakan beyin toplantısı mutat olarak Büyükşehir Belediye Başkanının basın bilgilendirme toplantılarında söylediklerinin bir tekrarı şeklinde gerçekleşti. Yeni bir şey yoktu yani… O yüzden zaten uzun olan bugünkü yazımı daha fazla o konuya ve rutin kongre faslına değinerek uzatmıyorum.
GELECEK’TEN UMUT VAR MI?
AK Partililer alttan alta bir şeyler yapar da Gelecek Partililer durur mu?
Öncelikle benim konvoy meseleme taktılar. Dediğim şuydu, konvoy yapmamakla ilgili bir karar alındıysa bu sadece gariban vatandaş, düğüncüler için değil siyasiler içindir ve herkes kurallara uymak zorundadır. Böyle dediğim için beni hemen yaftalama yoluna gittiler. Peki, yaftaladığınız o kişi lehinize bir şeyler olduğunda neden kıymete biniyor? Anlaşılması gereken şu; biz doğru bildiğimizi söylüyoruz ve bundan da geri durmayacağız.
Eğer karar alındığı halde yapılan konvoyla ilgili bir yaptırım uygulanmazsa ve yarın gariban düğüncüye yaptırım uygulanırsa yuh olsun bizi yönetenlere!
Peki, 5000 araçla karşılama yapacağız demişlerdi. Ben size gerçek rakamları vereyim.
Hem olayı takip eden arkadaşlarımızdan hem de resmi kaynaklardan aldığım bilgi, konvoyda şehir merkezi dışında 1000 araç bile yoktu.
Açılış saat 14.00’daydı. Bizim gazetenin yeriyle Gelecek Partisi’nin binası yaklaşık 500 metre mesafede, ben 14.15’te gazeteden çıktım. Zannediyorum ki adım atarken zorlanacağım ona göre kendimi hazırlayarak indim. Lakin gördüğüm manzara hayal kırıklığıydı. O kadar billboarda, reklama, çağrıya rağmen 14.20’de açılış alanından çektiğim görüntü işte buydu;
14.26’da Davutoğlu Hoca 3-4 araçla açılış alanına geldi. Tam o saatte aldığım resmi rakama göre alanda 700 kişi vardı. Zaten hem gözlerimiz hem de çektiğimiz fotoğraflar bunların şahidiydi…
Gelecek Partililer bu süreçte Konya Belediyelerinin kendileriyle uğraştıklarını söylediler. Sözde, parti binasının önüne sahne kurulmasına izin verilmemişti. Araştırdım ve ilgili evraka ulaştım. Durum hiç de bahsettikleri gibi değildi.
Bunun yanı sıra Selçuklu Belediyesi çöp kamyonunun tam açılış zamanlamasında kendilerine kasti olarak çöp aldığından bahsettiler. Onu da araştırdım. Belki biraz mahrem ama yine de yazacağım. İl Emniyet Müdürlüğü yeraltında olan çöp konteynerlerinin temizlenmesini özellikle istemiş. Herhangi bir riske karşı belediye uyarılmış ve gerekli temizlik yapılmış. Yani art niyet arayacak hiçbir şey yok. Bu şehir hoşgörü ve kardeşlik şehri bunu herkes bilmeli…
Bu hafta sonu bu kadarla bitmez ama daha fazla yerimiz kalmadı. Kalan anlatacaklarımızı önümüzdeki günlere bırakalım. Zira Konyaspor’la ilgili birkaç söz etmezsem o da içimde kalır…
LİGDE KALIRIZ AMA 1 ŞARTLA
Evet, dünkü Malatya maçından sonra daha çok inanıyorum ki ligde kalabiliriz. Hatta haftaya Fenerbahçe’yi yener maç başı 1 puan ortalamayı yakalarız. Akabinde ileriki haftalarda oynayacağımız Alanya, Antep gibi maçları alır 32-33 puanla da olsa ligde tutunabiliriz. Lakin bu söylediğim hayalin tek bir şartı var: o da kaleci Serkan ile bugün itibariyle yolları ayırmak!
Düşecek isek de yedek kalecimiz ile düşelim. Kimse ağzını açmaz. Yönetimdeki dostlardan ilk defa bir şey rica ediyorum. Lütfen bu arkadaşı takımdan uzaklaştırın! Gerisini yazarak ne takıma ne de sizlere zarar vermek istemiyorum…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.