Prof. Dr. Recep Dikici

Prof. Dr. Recep Dikici

Hicri Yılbaşı ve Aşure

Hicri Yılbaşı ve Aşure

Hicri Yılbaşı Gecesi, 30 Zilhicce / 1 Muharrem 1445 – 1446 (6 / 7 Temmuz 2024 Cumartesi / Pazar)’dır. Hicri Yılbaşı Günü ise, 1 Muharrem 1446 (7 Temmuz 2024 Pazar)’dır. Muharrem ayının birinci gecesi, Müslümanların kamerî yılbaşı gecesidir. Müslümanların şemsî yılbaşı gecesi ise, efrencî Eylül ayının yirminci gecesidir. Muharrem ayı, İslâm kamerî senesinin birinci ayıdır. Muharrem ayının birinci günü Müslümanların kamerî senesinin, birinci günüdür. Gayri Müslimler, kendi yılbaşları olan ocak ayının birinci gecesinde, noel baba yapıyorlar. Güyâ Hıristiyan dininin emrettiği küfürleri işliyorlar. Bu gecede tapınıyorlar. Müslümanlar da, kendi sene başı gecelerinde ve günlerinde müsâfeha ederek, mektuplaşarak tebrikleşir. Birbirlerini ziyaret eder, hediye verirler. Sene başını mecmua ve gazetelerle kutlarlar. Yeni senenin, birbirlerine ve bütün Müslümanlara hayırlı ve bereketli olması için dua ederler. Büyükleri, akrabayı, âlimleri evinde ziyaret edip dualarını alırlar. O gün, bayram gibi temiz giyinirler. Fakirlere sadaka verirler.

Aşure Gecesi, 9 / 10 Muharrem 1446 (15 / 16 Temmuz 2024 Pazartesi / Salı) gecesidir. Aşûre Gecesi, Muharrem ayının onuncu gecesidir. Muharrem ayı, Kur’an-ı kerimde kıymet verilen dört aydan biridir. Aşûre, bu ayın en kıymetli gecesidir. Allahü Teâlâ, birçok duaları Aşure günü kabul buyurdu. Âdem aleyhi selamın tövbesinin kabul olması, Nuh aleyhi selamın gemisinin tufandan kurtulması, Yunus aleyhi selamın balığın karnından çıkması, İbrahim aleyhi selamın Nemrudun ateşinde yanmaması, İdris aleyhi selamın diri olarak göğe çıkarılması, Yakup aleyhi selamın, oğlu Yusuf aleyhi selama kavuşması ve gözlerindeki perdenin kalkması, Yusuf aleyhi selamın kuyudan çıkması, Eyüp aleyhi selamın hastalıktan kurtulması, Mûsâ aleyhi selamın Kızıldeniz’den geçip, Firavun ’un boğulması ve Îsâ aleyhi selamın vilâdeti ve Yahûdîlerin öldürmesinden kurtulup, diri olarak göğe çıkarılması hep Aşure günü oldu. Nuh “aleyhi selam” gemide aşure tatlısı pişirdiği için Müslümanların aşure pişirmesi şart değildir. O gün, herhangi bir tatlı yapmak, tanıdıklara ziyafet, fakirlere sadaka vermek sünnettir, ibâdettir.

Hazret-i Hüseyn “radıyallahü anh” o gün şehît oldu diyerek, mâtem tutmak, dövünmek de bidattir. Günâhtır. Şîîler, hazret-i Hüseyn için mâtem tutuyorlar. Hazret-i Hüseyin’i, Hazret-i Alî’nin oğlu olduğu için, tapınırcasına övüyorlar. Ehl-i sünnet ise, onu Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” torunu olduğu için çok seviyoruz. İslâmiyette mâtem tutmak yoktur. Müslümânlar, yalnız Aşûre günü mâtem tutmaz. Kerbelâ fâciasını hâtırlayınca her zamân üzülür. Kalpleri sızlar. Gözleri kan ağlar. İslamiyet’te mâtem tutmak olsaydı, Aşûre günü değil, Resûlullah’ın Tâif’de mübârek ayaklarının kana boyandığı ve Uhud’da mübârek dişinin kırılıp, mübârek yüzünün kanadığı ve vefât ettiği gün mâtem tutulurdu. Muharremin dokuzuncu ve onuncu günleri oruç tutmak sünnettir. Muharremin yalnız onuncu günü oruç tutmak mekruhtur. Hicrî yılbaşımız mübarek olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Recep Dikici Arşivi
SON YAZILAR