Gerek Sanat Atlası’nın daha önceki nüshalarında, gerekse köşemde hep vurguladığım gibi, Konya’mızda kültür sanat alanında parlak günler yaşıyoruz son birkaç yıldır. Türkiye Yazarlar Birliği, Aydınlar Ocağı, Fikir ve Sanat Adamları Derneği, TEYAD gibi pek çok kuruluşumuz düzenledikleri etkinliklerle kültür hayatımızı diri tutuyorlar. Şüphesiz bunda belediyemizin ve İl Kültür Turizm Müdürümüz Abdüssettar Bey’in büyük katkıları, emekleri var, sivil toplum kuruluşlarımıza sağladıkları imkanlarla geniş bir kesimin kültür ve sanatla hemhal olmalarını sağlıyorlar.

İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar Bey, Hasan Oğuz ve Ömer Lütfi Ersöz kaptanlığında güzel işlere imza atan TEYAD’da geçen haftaki sohbetinde şehrimizin kültür sanat hayatının günümüzdeki durumunun  fotoğrafını çeken bir söyleşi gerçekleştirdi Kapılarının, Konya’nın kültürel gelişimine dair önerilere her zaman açık olduğunu, hata ve eksikliklerin de Allah rızası için kendilerine bildirilmesini isteyen Yarar’ın, sorumluluklarının bilincinde azimli ve kararlı bir portre çizdiğini gördük. Bu düşünceden hareketle, cevap verdikleri takdirde aynen yayımlayacağımızın sözünü vererek kendisine bazı sorularım olacak.

 Mevlana müzesi etrafının düzenlenmesi, Alaaddin tepesi kazılarında dillendirilen bazı eleştiriler hakkında ne düşünüyor, eğer daha önce verilen bir cevap ya da bilgilendirme varsa benim kusurum, son durum nedir acaba?

Mevlana, tabi ki Konya’nın en önemli değerlerinden.Bursa, Edirne, Antalya, Van üzerie verdiğiniz örneklerde bu şehirlerdeki kültürel ve turistik avantajları dile getirirken, Konya’nın ticari ve turistik kazanç noktasında yetersiz kaldığını ifade ettiniz. Bu meselede, bir müdür olarak nerelerde eksik olduğunu, hatalar yapıldığını ve neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?

Yine Mevlana konusunda özellikle Şeb-i Arus törenlerinin her yerde yapılmaması, kendilerinden izin alınması gerektiği gibi olumlu çalışmaların neticeleri acaba ne durumda, törenlerin uygunsuz ortamlarda ve daha ziyade ticari kaygılarla gerçekleştirildiği olumsuzluklar bitti mi?

Göbeklitepe’nin sadece bir tapınak olmasına rağmen son zamanlarda popülerleştiğini, fakat Çatalhüyük’ün insanlığın yerleşim kültürüne geçtikleri bir şehir olmasına rağmen yeterince gündeme gelmediğini, bilinmediğini vurguladınız. Ayrıca, şehrimizin daha pek çok görülesi güzide yerleri var pek bilinmeyen. Bu konuda da sorumlu olan kurumlardan birinin en tepesindesiniz, o halde bu tanıtım ve gündem eksikliği kimlerden ya da ne gibi durumlardan kaynaklanıyor? Bu konuda ne gibi çalışmalar, yönlendirmeler yaptınız veya gelecekteki plan ve programınız nedir?

Konuşmasında defalarca kez kolektif aklın önemi ve şehrimizde bu konuda eksiklik yaşandığını vurguladınız, hizmetler ve faaliyetler konusunda kurumlar arasında sıkıntı mı yaşanıyor, sözlerinizde bir sitem hissettik, bu konudaki düşüncelerinizi merak etmekteyim.

Hasılıvelkelam; Abdüssettar Yarar Bey, bir özeleştiri yaptığında bulunduğu bu son derece önemli ve kıymetli makamdaki çalışmalarını değerlendirdiğinde kendisine nasıl bir karne çıkarır?

Başta da söylediğim gibi, değerli müdürümüz bu sorulara cevap verdiği takdirde, noktası virgülüne aynen yine köşemden yayınlayacağımı tekrar ederken, hizmetlerinden dolayı kendisine teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum