Maçtan önce soranlara, "Konyaspor bugün sürpriz yapıp Fenerbahçe'den puan alabilir" diyordum. Fakat Yeşil Beyazlılar öyle bir oyun ortaya koydu ki, alınan mağlubiyet benim için sürpriz oldu. Devre arasında Alexander Hleb ve Jagos Vukovic transferleriyle yetinen Torku Konyaspor, Kadıköy’de mücadeleye iyi başladı. Bir Anadolu takımı büyük bir takım karşısında deplasmanda nasıl oynamalı onu gösterdi. Top rakipteyken takım halinde savunma yapıp, topu kaptıkları anda da hızlı hücuma çıktılar. Gol de bu şekilde geldi. Yeni transfer Hleb'in asistinde Djalma'nın Volkan'ı ters köşeye yatırması golü güzelleştiren, gol öncesi Gekas'ın ofsaytta olması ise golün güzelliğine gölge düşüren unsurlardan... Her şey çok güzel giderken sezon başından beri Konyaspor'un belalısı olan duran toplar bu maçta da başımıza iş açtı. Fenerbahçe 43. dakikada Bruno Alves ile eşitliği sağladı.  İlk yarıda pozisyonu olmayan ev sahibi ekip, 'bedavadan' bulduğu bir golle soyunma odasına beraberlikle gitti. Devrenin son dakikalarında gelen bu gol Fenerbahçeli oyuncularda nasıl doping etkisi yaptıysa, Konyasporlu oyuncularda da aynı derecede moral çöküntüsüne sebep olmuştur kuşkusuz.

Yeşil Beyazlılar ikinci yarıda ilk yarıya göre daha ofansif oynadılar. Şansları biraz yaver gitseydi tekrar öne geçebilirlerdi. Gökhan Gönül'ün ters vuruşunda direkten dönen top, 'formsuz' Gekas'ın yakın mesafeden topu Volkan'a nişanlaması Konyaspor'un öne geçmesine engel oldu. Buna ek olarak 60. dakikada Volkan'ın Djalma'yı 'biçtiği' pozisyon var tabi. Fenerbahçe ikinci yarıda duran toplarda tehlike yarattı. Bunda, maçın ilk yarısında çok iyi bir performans ortaya koyan Selim'in de payı var. İkinci yarıda birçok hata yaptı. Öyle ki, gol resmen 'geliyorum!' diye bas bas bağırdı. 2 defa boş pozisyonda kaleyi yoklayan Egemen üçüncü de affetmedi ve Konyaspor, oynanan oyuna göre en kötü 1 puanla döneceği deplasmandan ne yazık ki mağlup ayrıldı.

Temsilcimiz, Kadıköy’de rakiplerine top göstermeyen Fenerbahçe karşısında %47 oranında topla oynadı. 60 dakika 10 kişi mücadele ettikleri Beşiktaş maçı haricinde, Fenerbahçe'nin top oynama oranının rakibine bu kadar yakın olduğu maç sayısı yalnızca üç. Bunlardan biri de Galatasaray maçı zaten. Ben yine de ortaya koydukları üstün mücadeleden dolayı Konyasporlu oyuncuları tek tek kutluyorum. Böyle oynamaya devam etsinler, ilk 10 hayal değil...

Mesut Bakkal'ın takıma olumlu bir hava kattığı açık. Israrla istediği forvet arkası mevkiine transfer edilen Alexander Hleb ilk maçında iyi bir oyun ortaya koydu. Uğur Hoca'nın ilk 11'de fazla şans vermediği Djalma, Mesut Hoca ile formunu buldu. Ancak Gekas'ta ne kadar daha ısrar edilecek bilmiyorum. Yunan golcünün 12 maçta yalnızca 2 golü bulunuyor.  O bölgede Hasan Kabze'yi oynatmak ya da bir santrafor transfer etmek daha mantıklı olabilir. Bu sezon Gekas'la gitmez...

Hakemlere değinecek olursak, vasatın altında bir performans ortaya koydular. Konyaspor'un golünde Gekas ofsayt. Fenerbahçe'nin ilk golü de ofsayt kokuyor. Sow aktif alanda ve topa doğru hamlesi var. Volkan'ın Djalma'yı düşürdüğü pozisyon ise bana göre net penaltı. Süper Lig'in yalnızca adının 'süper' olduğunu bu maçtaki hakem hatalarından sonra bir kez daha anlamış olduk.