Konyaspor`muzun Kayserispor deplasmanından işimize çok yaramasa da bir puan ile döndü. Ancak Kayserispor açısından baktığımız da ise bu sonuç rakibimiz açısından hiç de iç açıcı olmadı. Kayserispor bu maçı alarak geçen haftaki Denizlispor galibiyeti ile başlayan iyi gidişi devam ettirecek, ileriki haftalarda lige tutunmak için büyük bir adım atacaklar ve moralleri daha da artacaktı. Bu açıdan baktığımız da ise maçın sonucunun bizim açımızdan iyi olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü rakibin gardı bu maç ile düşerek ligden düşme korkusunu içlerinde hissetmelerine devam ettirdi.

Maçın geneline baktığımızda hiç de fena oynamadık diyebiliriz. Özellikle ilk yarının tamamında rakibin gol bulmak için yaptığı baskıları bertaraf ederek doğru oyun ile kontra ataklara çıktık. Doğru oyunun mükafatı olarak da Ömer Ali`nin ayağından bir gol bulduk ve çok net pozisyonlara girdik. Oyunun tamamında dengeli oynayan takımımız 44. dk`da ligde ilk defa ilk duran top golünü Amir ile buldu. Maçın ilk yarısı böyle bitecek derken Serkan gibi Milli Takıma kadar yükselmiş olan bir tecrübeye yakışmayan bir gol yedik. Serkan gole benzer birçok golü geçtiğimiz maçlarda da yemişliği var. Ancak bu seferki yenen gol diğer maçlara göre bizim için daha anlamsız oldu. Çünkü bulunduğumuz konumu düşününce yenen golün affı maalesef yok. Maçın ilk yarısı 2-1 skoru ile bitti ve Kayserispor`un ümitlenerek devreye girmesine neden oldu.

İkinci yarı da ilk yarı gibi rakibin baskısı ile başladı. Bir iki pozisyon haricinde bu baskının sıkıntısını bariz yaşamadık. Bülent Hoca maç içinde gerekli değişiklikleri yaparak oyuna etki etmeye çalıştı. Ancak bana göre Volkan değişikliğinde biraz geç kaldı. Volkanı 5-10 dk erken oyuna dahil etseydi rakibin baskılı oyununu durdurabilirdi diye düşünüyorum. Yine maç 2-1 biter diye düşünürken ani kontra atağımızda Thuram kaleciyi geçti ancak topu kaleyle buluşturamadı. Dönen topta ise rakibin en etkili oyuncularından Mensah topu Selim`den sökerek Hendrike`ye verdi. Henrike de düzgün bir vuruş ile Serkan`ın kapattığı köşeden golü yedik. Yani maç yine istediğimiz gibi bitmedi.

Yediğimiz iki golde de hem kalecinin hem de savunmanın bireysel hataları vardı ve bize pahalıya mal oldu.

Ben oynanan oyundan oldukça memnunum. Çünkü deplasmanda oynanması gereken oyunu çok doğru bir şekilde oynadık. Eğer bireysel hatalardan gol yemeseydik muhtemelen 2 yada daha fazla fark ile maçtan galibiyet ile ayrılabilirdik. Takımımız sahada mental açıdan sıkıntılı da olsa daha rahat oynuyor. İleri uçtaki oyuncularımız daha rahat oynadıklarında pozisyonlara da daha rahat giriyoruz. Rahat oynama ile ilgili Shengelia`nın maçtan sonraki açıklamaları da doğrular nitelikte. Pozisyon bulmakta zorlanmıyoruz. Bulduğumuz pozisyonları değerlendirme konusunda ise hala eksikliklerimiz var. Özellikle forvet oyuncularımız bu konuda oldukça kısırlar.

Önümüzdeki hafta rakiplerimizden Kasımpaşa ile çok önemli bir maça çıkacağız. Bu maçtan mutlak üç puan almamız gerekiyor. Eğer sonuç istediğimiz gibi olmazsa sonrasını düşünmek bile istemiyorum. Bu nedenle oyuncularımızın ve teknik heyetimizin artık bu maça her zamankinden daha çok odaklanması gerekiyor. Özellikle bundan sonraki maçlarda bireysel hatalar yapılmamalı. Çünkü bizim takımımızın normal şartlarda bireysel hata haricinde gol yemesi mümkün değil. Savunma anlamında konsantre olunca rakibin gol bulma şansı bana göre sıfır.

Son olarak; cumartesi günkü maçta taraftarımızın takımımızı her şartta doğru yönlendirmesi ve galibiyeti getirecek reaksiyonlar vermesini gerekiyor. Çünkü bundan sonraki maçlar bizim için hayati önem taşıyor. Oyuncuların iç saha baskısını hissetmemeleri gerekiyor. Eğer iç sahadaki tüm maçları alırsak ligi çok iyi yerde bitireceğiz. Bu nedenle hep destek tam destek diyorum.

Saygı ve Selamlarımla...

Doç. Dr. Mustafa TOPKAFA