Kayıp aranıyor… Adı Konyaspor
Yirmi yedinci hafta maçları oynanmadan önce ligin altıncı sırasındaki Atiker Konyaspor dokizunculuğa kadar düştü. Puanların birbirine yakın olması nedeni ile maçların kolay olmayacağı belliydi. Fakat on sekiz günlük arada bu takım ne yaptı ne çalıştı belli değil. Başakşehir maçı bittikten sonra şöyle bir istatistiklere baktığımızda topla oynama oranı yüzde 63’e yüzde 37’ydi. Aynı şekilde isabetli paslarda da beş yüz yirmiye iki yüz yetmiş beşti. Tabii ki bu oyunla bu yüzdeler normal.
Bir sporsever olarak akşam yedide çocuklarını alıp bir yerlere götürmektense Konyaspor maçını izlemek kadar doğal bir şey yoktur. Fakat izlemek istediğimiz bu oyun olmamalıydı. Koca doksan dakika sormazlar mı maçı kazanmak için ne yaptınız. Koca bir hiç. Sahada bilinçsiz şuursuz bir takım hüviyetinde gözüken Konyaspor bu maçtan da eli boş döndü.
Şunu söylemek gerekirse takımda özgüven gitmiş yenmeyi ve takım olmayı unutmuş bir takım olarak gözüküyor. Dakikalar seksene geldiğinde ister istemez kanalı kapatıyorum. Niye mi daha da günaha girmemek için. İlk golü yiyoruz takım bir tepki verir diye düşünüyoruz . Nerdeee… Takım bırakmış top oynamayı sahada geziniyor.
İkinci golü de yiyince takımın gardı düşüyor ve maçı kafalarında bitiriyorlar. Şimdi sorarlar bu takımın bu durumda olmasısın sorumlusu teknik heyet mi yoksa yönetim mi? Bunun cevabını ben vermek istemiyorum. Tamam liderle oynuyoruz ellerinde kaliteli oyuncular var ama biz maçı almak ya da beraberlik için ne yaptık.
Skubic’in, Ömer Ali’nin olmaması da bizim için bir handikaptı. Bu sezon sakatlıklar ve cezalı futbolculardan dolayı çok çektik. Artık önümüzdeki Sivas maçına bakmamız lazım. Bu maçta cumartesi günü saat dörtte. Umarım bu takım aynı şekilde futbolseverlerin gününü mundar etmez de taraftar pazar gününü boşa değerlendirmemiş olur.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.