KONYASPOR’A DESTEK
Balık hafızalıyız vesselam. Daha ligin başında biz bu takımın düşmemek için oynayacağını konuşurken, Aykut Hoca’nın kuru kavaktan düdük çıkarmasını takdir edemez olduk. Hoca sistem sistem derken, yönetim bile anlamamıştı hocayı. Neler söylenmedi ki hoca hakkında. Herkes birer teknik direktör, herkes oynanmış oyun üzerinden taktisyenlik peşinde. O şöyle oynasaydı şu böyle oynasaydı. Bitmiş maçı yönetmek çok kolay. Bu futbolcu, bu kadar kötüyken neden oynuyor. O futbolcuyla bir hafta boyunca birlikte olan, performansını bilen hoca, kötü olsa neden oynatsın.
Ama hoca sabırla takımı hiç ummadığımız yerlere getirdi. Hem ligde, hem de kupada üst sıraları zorladık. BJK ile oynanan ilk maçta, takımda rotasyona gitmesi bile olay oldu. Kimsenin göremediği, hocanın takıma ve sistemine güveni, sistemini takıma kabul ettirmiş olmasıydı bu. Eğer sistem oturmuşsa kimle oyuna başlamış, kim girmiş, kim çıkmış fark etmiyor, kaybedilen bir şey yok. Sistem kazanmasını biliyor.
Tamam, futbol bir gösteri olayıdır. Ama gücün kadar bu gösteriyi sahne koyarsın. Gücünü aşar, buna ayak uydurmaya çalışırsan, bugünkü yerinde olmaz, düşme hattında olursun. Bu yüzden haddini bilerek, oyunu yönlendirmeye ve rakibi istediğin ölçüde tutmak zorundasın. Önce defansı sağlama alıp topa hâkim ol, rakibi kontrol et, sonra oyunu kontrol altına al, nasılsa bir açık verecek ve sende gole gideceksin. Yani bekle, telaş etmeden topa hâkim olarak oyuna ve sonuca hâkim ol.
Bugüne gelirken, taraftarın desteğini de unutmamak lazım. Şu an Türkiye’nin en iyi taraftarı olduğunu gösterdi. Asıl imtihan, bugün oynanacak BJK maçında olacak. Taraftar gerçek rüştünü bu maçta ispat edecek. Benim korkum, Konyaspor üzerine bir oyun oynandığı. Rant çevresi ve maçın yayın hakkı alan TV kanalı bile itiraf etti. Maça atanan Ankara bölgesi hakemi olan Konyalı hakem bile bu oyunun bir parçası olabilir mi? Sanki şeytanın gör dediği bir olay. Bizi bize yıktırmasınlar sakın.
Kupanın bu boyutunda olaylar kızışırken, içimde farklı bir korku daha oluşuyor. Sanki sadece kupa oyunu değil, seyircinin bütünlüğünü parçalamak, centilmenliğini yok etmek için bir provokasyon olabilir. Saha kapatma ve cezalarla ligdeki durumunda gerileme yapmasına yol açacak kararlar çıkabilir.
Taraftara düşen en büyük görev, kupa maçının sonucu ve hakem kararları ne olursa olsun, maç başından sonuna kadar, 90 dakika boyunca yılmadan, durmadan, küfür etmeden takımı desteklemesi ve takıma zarar verecek hareket ve sözlerden uzak durması gerekir. Konyaspor’un kaybetmesi gibi bir düşüncem yok ama olursa da, ligde yolumuza devam ediyoruz. BJK, iyi başladığı sezonların ilk yarılarının sonunda, ikinci yarıları hep gerilemekte. Pazartesi maçında da gördük ki, bu düşüşü, biz de kupa maçının ikinci ayağında perçinleyeceğiz.
Ben öyle tahmin ediyorum ki hoca, ligdeki konumunu düşünerek, Trabzonspor maçına sakat ve yorgun olmaması için takımda yine rotasyona gidebilir. Bazıları karşı çıksa da, en mantıklı yol bu. Söylediğim gibi sistemin olduğu yerde, rotasyonla bir şey kaybetmezsin. Benim tahminim, hoca ligdeki tabelayı öncelik olarak görüyor, kupayı gittiği yere kadar götürmeyi düşünüyor.
Konyaspor’a sahip çıkalım. Bundan sonra ayak oyunları başlayacak. UEFA’dan GS’ye gelen cezayla, lig bizim için daha bir önem kazandı. Çünkü GS ilk beşe giremez, Avrupa kupalarına gidemezse, cezası bir sonraki yıla yansıyacak. Bu nedenle GS’yi kurtarmak için belli oyunlara girilebilir, kurtarma operasyonları düzenlenebilir. Bu yüzden takıma sahip çıkıp herkes üzerine düşen görevi yerine getirmeli, yönetim dikkatli olup ona göre kulis yapmalı, taraftar yapacağı tezahüratlarla takıma gelecek cezalara meydan vermemeli. En büyük görevlerden birisi de basına düşmekte. Basın da, kısır çekişmeleri bırakıp, kulübe, hocaya ve takıma destek olarak, yazılarıyla kamuoyu oluşturmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.