BAŞARIYA ENGELLER
Gücüne güvenmeyen, hatalardan ders alıp tekrar ayağa kalkmaya cesaret edemeyen insanlar, karşılarına engeller çıktığı, problemler oluşmaya başladığı anda şikâyet odaklı yaşamaya başlarlar. Başarmak istiyorsanız, şikâyet odaklı yaşamayı unutun. Eğer başarı ve mutluluk yolunda mücadele etmeyi göze aldıysanız, önünüze çıkan engelleri “şikâyet etmeyi” bırakın. Engeller, şikâyetlerle yok edilmez, aksine şikâyetlerle engelleri daha da büyütürsünüz. Şikâyet, bilgisiz ve kendine güvenmeyen, sürekli yardım dilenen, yardımlarla bir yere gelmeyi düşünen korkak insanların işidir. Yani şikâyet; başarma gücü olmayan, kendine ve cesaretine güveni olmayan, aciz ve zavallı insanların işidir. Eğer siz, kendinize güvenen ve hedefi olan insansanız, şikâyet yerine, şikâyete neden olan şeyleri ortadan kaldırmaya çalışırsınız. Yani çözüm, şikâyet ederek çözümü başkalarında aramanız ve nedenlere yüklemeniz değildir. Çözüm; şikâyete konu olan ne tür engel varsa onu başkalarına şikâyet etme yerine kendin ortadan kaldırmaya çalışmandadır.
Başarı ve mutluluk, şikâyetlerle değil, şikâyete konu olan şeyleri kendi gücünle ve mücadelenle ortadan kaldırmanla gelecektir. Siz başarısızlığınıza kılıf aramayın, çalışmaya kendiniz olarak devam edin ve her şikâyetin sizi bir adım daha geride bıraktığını anlayın. Çünkü şikâyet konusu olan şeyi bir başkasının ortadan kaldırmasını beklemeniz, sizin için vakit kaybı olacak, başkalarının kaldırdığı engel de sizin problemleri çözmede acizliğiniz olacak ve gelişiminize engel olacaktır. Vakit kaybı ise önünüze çıkacak imkânlardan yararlanamamanıza ve başarının yok olmasıyla birlikte mutsuz olmanıza sebep olacaktır.
“Bağımlılık.” Başarı ve mutluluk yolunda ki en büyük engellerden birisi de budur. Bağımlı olduğunuz ne varsa ondan kurtulmadığınız müddetçe ilerlemeniz mümkün değildir. Bu bağımlılıkların başında zihinsel yorgunluk, tembellik, kişilere olan bağlı kalışlarınız, rutinin dışına çıkamamanız, yılmanız, tekrar deneme gücü bulamamanız ve yardım beklemeleriniz gelir.
Başarı ve mutluluk, tembelliği sevmez. Aslında tembellik, korkak, kendine güveni olmayan ve rahatına düşkün, konfor dairesinden çıkmak istemeyen ve her şeyi başkalarından bekleyen insanların işidir. İmkânları vardır ama değerlendirmek için harekete geçmezler. Çünkü o başarıyı başkalarının kendisine sağlamasına alışmıştır. Yani bağımlılığı onun hareket kabiliyetini zayıflatır, oturduğu yerde beklentilerinin yerine gelmesini ister. Bağımlı insan kendisi değil, neye bağımlıysa o dur.
“Mükemmeliyetçilik.” Maalesef bazı insanların en büyük hastalığı da her şeyin “en güzelini yapmak” istemesidir. İnsanlar, mükemmel olmadıkları halde, kendilerini öyle sandıkları için yapacakları işin mükemmel olmasını isterler, elde edilen küçük başarıların mutluluğunu da yaşayamazlar.
Mükemmel olmayı ve mükemmeliyetçiliği bir yana bırakın. Unutmayın, hiçbir şey mükemmel değildir. Mükemmel olan sizin görecenizle oluşturduğunuz bir değerdir. Göreceli olan bir başarı için kendinizi yormaya, zorlayıp gayret sarf ederek zaman kaybetmenize ne gerek var ki? Başkasına göre sıradan olan, size göre mükemmel, size göre mükemmel olan da başkasına göre sıradandır. O halde neden kendinizi yoruyorsunuz? Siz kendinizi mükemmele ve mükemmelliğe odaklamayın, bunu başarmanız mümkün değil. O yüzden mükemmellik düşüncesinden uzaklaşıp başarının basitçe elde edilmeye çalışılması, sizi hedefe daha kolay ulaştıracaktır.
Eğer mükemmeliyetçiliği bir yana bırakır, kendinizi olduğunuz gibi kabullenirseniz, mükemmel olmasa da başarıyı elde edecek ve mutlu olacaksınız. Başarınızı küçümsemeyin. Eğer başardıysanız, zaten mükemmeli yakalamışsınız demektir.
“Beklenti.” Neden sizi mutlu edecek şeyler için başkalarının sizden beklentisini ve sizin hakkınızda söylenecek sözleri kendinize dert edinirsiniz. Başarı sonucunda mutlu olacak olan sizsiniz. Yetenek sizin, güç sizin, ideal sizin ve geleceği yaşayacak olan da sizsiniz. Bu yüzden başarı ve mutluluğunuzun derecesini başkalarının belirlenmesi için neden insanlardan beklenti içinde olursunuz? Siz, yeteneğiniz ölçüsünde başkalarından beklentiniz olmadan hedefinizi koyun. Eğer sizin bir beklentiniz varsa, bu beklentinizde sizin yerinize birileri hedef koyuyorsa ve o beklenti halinde olduğunuz insanlar gücünüzden fazlasını size yüklemeye kalkıyorlarsa, bilin ki kendi hedeflediğiniz başarı gelmeyecek, sizde mutlu olamayacaksınız. Onların istediği başarı belki gelecek ve o zaman da onlar mutlu olacak belki de siz o başarıyı istemediğiniz için yine mutlu olamayacaksınız.
Şunu unutmayın! Başkalarının beklentisine yoğunlaşmadan kendi hedefiniz doğrultusunda şikâyet etmeyi, bağımlılığı ve mükemmeliyetçiliği bir kenara bırakarak ilerlemeniz, geleceğiniz açısından çok önemlidir.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.