MEVKA’NIN VE ŞEHRİN ADAM GİBİ ADAMLARI
Dün güne iki muhteşem olay ile başlamıştım.
Sabah bahçeye çıktığım zaman hava sıcaklığını telefondan eksi 6 olarak görüyordum. Gerçekten dondurucu bir soğuk vardı. Köpeklerin ve tavukların suyu da donmuştu zaten. İçeriye girdim bizim hatun seslendi “Bir köpek yavrusu var ağlıyor”…
Allah Allah! Bizim köpekler de sabahleyin bir huysuzlanmışlardı ama önemsememiştim.
Tekrar bahçeye çıktım gerçekten de bir ince köpek sesi geliyordu.
İkimiz birden sokağa çıktık ve sesin geldiği yöne doğru ilerlemeye başladık. Yan tarafta boş bir tarlada 3-4 aylık yavru bir köpek bizden korkmuş köşeye sinmişti. Bizim hatun tekrar eve gitti. Bir kaba süt koymuş ceplerini de yem ile doldurmuş geldi.
Korkudan kuyruğunu ayaklarının arasına sıkıştırmış açlıktan kemikleri sayılan yavru köpek bir süre sonra süte geldi. Beş dakika sonra yarım kilo sütü bir nefeste içen yemleri yiyerek kendine gelen köpek yavrusu ayaklarımıza dolanıyor teşekkür ediyordu.
Bu yavruyu bahçeye almamız mümkün değildi.
Çünkü bizim canavarlar bunu parçalarlardı.
Neyse yan tarlada bir kenara onu sıkıştırdık suyu yemini tekrar oraya koyduk ve eve girdik. Derken ilk telefon çaldı.
MEVKA’dan çok önce tanıdığım gerçekten beyinli yürekli adam gibi adam “abi” gibi sevdiğim Fatih Yalçın arıyordu.
Selam sabahtan sırasında bir yandan da düşünüyordum “Ne yazdım acaba? Yine yanlış ya da birilerini rahatsız eden bir şey mi yazdım? Fatih abi sitem mi edecek?” derken Fatih abimiz “Uğur Abi Karatay Yavuz Selim İlköğretim Okuluna makine demişsiniz ya. Biz MEVKA çalışanları olarak bu sınıfımıza bu hediyeyi vermek istiyoruz” demez mi?…
Vallahi uçtum uçtum.
Hemen sosyal medyadan bizimle temasa geçen arkadaşa ulaştım. Cep telefonunun numarasını istedim. Ve Fatih abinin telefonunu kendisine vererek birbirleri ile temasa geçmelerini sağladım.
Millet daha yeni yeni uyanırken biz yaşadığımız iki olay ile yerimizde duramıyorduk.
Ve anlıyorduk ki gün içerisinde güzel şeyler olacaktı.
YANILMADIK POLİSE DUA ETTİK
Sabah saatleri idi. Çok sevdiğim bir abimiz aşağıdaki fotoğrafları gönderdikten sonra
Şöyle yazıyordu “Uğur abi burası Maliye’nin önü. Polis tüm yasak ve uygunsuz park yapan araçları çekiyor. Cadde temizleniyor” diyordu.
“Hay Allah sizden razı olsun” demekten Sayın Valimiz Yakup Canbolat’tan ve Sayın Emniyet Müdürümüz Şükrü Yaman’dan tüm görevlilere kadar bu devlete millete teşekkür edilmez miydi?
SAĞLIK İL MÜDÜRÜ MEHMET KOÇ HOCA İLE
NUMUNE HASTANESİ MÜDÜRÜ SÜLEYMAN DÖNMEZ’E
VE KONYALI HAYIRSEVERLERNE ŞÜKRAN BORÇLUYUZ
Dedik ya güne iyi başladık iyi gidecek inşallah diye.
Öğle saatlerinde bir sağlıkçı dostum ile sohbet ediyordum. Aklıma geldi, ona sordum. Yaklaşık 15-20 gün önce bir şey duymuştum. Yenilenerek hizmete giren Numune Hastanesi’ne maddi olarak katkı sağlamak için hayırsever insanlarımız sıraya girmiş…
Bir yerde inanıyor, bir yerde de duyduklarıma inanamıyordum.
Sonra araştırdık. Gerçekten de pek çok sayıda hayırsever insanımız Numune Hastanesine gitmişler biz oda tefrişatı yapmak istiyoruz demişler. Ancak Sağlık Bakanlığı kararı gereği odalar tek tip olacağı için böyle bir şeye ihtiyaç yokmuş. Ama medical olarak bazı ihtiyaçlar için, yöneticiler tarafından hayırseverler bu yöne teşvik ediyormuş. Ve başta yoğun bakım olmak üzere en son teknik cihazlar, hayırsever desteği ile süratle hastaneye kazandırılıyormuş.
Sizlerden de Allah bin kere razı olsun…
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Nasihatlerin en güzeli başkalarına örnek olmaktır.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Alt geçitlere girerken aniden şerit değiştirip trafiği tehlikeye sokmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.