Muhalefet Sorunu
Her ne kadar yerel seçim yapıyorsak da, yerel seçimin ötesinde bir “Genel Seçim” havası yaşıyoruz. Adayların seçildiği zaman neler yapacağını merak dahi etmiyoruz. Hoş onların da bizleri tatmin edecekleri akıllı uslu, mantıklı çözüm önerileri de yoktur ya.
Bu seçimin de bundan önceki seçimlerden önemli bir farkının olacağını sanmıyorum. Meydanlar insanların bakış açılarını ne ölçüde değiştirebilir, doğrusu bu konuda da pek bir değişiklik olacağını sanmıyorum.
Bana göre mevcut iktidar bu defa da alır başını gider.
Ülkemde her şey dört dörtlük mü derseniz, değil elbette. İktidarın yanlışları yok mu derseniz, var elbette.” Peki sen vatandaş olarak her konuda mutlu musun” deseniz hayır değilim.
Öyleyse nasıl olur da iktidar alır başını gider ?
Zaten esas konu da bu ya.
Ülkemde hali hazırda bir iktidar sorunu yok. Ülkemdeki en önemli sorun ”Muhalefet sorunu” ne yazık ki. İcraatın başındakiler değil de, muhalefettekiler mi sorumlu derseniz, bazılarınıza garip gelebilir ama, ne yazık ki öyle.Muhalefet sorumlu.
İroni yaptığımı mı sanıyorsunuz?
Anlatayım o halde: Muhalefet hem sorumlu, hem sorunlu. Bir kere güven vermiyor. Hakaret ve karalamanın dışında yaptığı bir şey yok. Yapacağı bir şey de yok ki, onları anlatmak yerine hikaye anlatıyor. Millet büyük çoğunlukla istikrardan yana kullanıyor tercihini. Macera istemiyor. Bundan önceki 3’lü koalisyonda aldı boyunun ölçüsünü. Ülkeyi krizlerin içinden çekip çıkaran da bu günkü iktidar oldu. Vatandaş (her ne kadar balık hafızalı olduğumuzu söyleseler de ) o yılları unutmadı, unutmuyor.
Oysa iktidar, her zaman muhalefetin nefesini ensesinde hissetmeli. Ona göre yapmalı icraatını. İktidarın önünde muhalefet boşluğu olunca bu kadar oluyor. Son zamanlarda Devlet Bahçeli’nin sokakların stresini almak için yaptığı konuşmalar beğeniliyor, ama Kılıçdaroğlu’nun o koltuğu dolduramadığını da hep beraber görüyoruz. CHP’li arkadaşlarımız da bu durumdan pek memnun değiller ama, elden ne gelir? “Kaşığımızdan bu çıktı” deyip partileri için gayret gösterseler de bu şekilde bir yere varamayacaklarını kendileri de biliyor.
İddia sahibi, iddiasını ispat ile mükelleftir. Bir lider kalkıp da bir başka lidere “Hırsız” diyorsa, bunu ispat etmesi de gerekir. Eğer desteksiz atıyorsa, söylediği söz döner kendisini bulur.
Bir kere vatandaş bu konuda ikna olmuş görünmüyor.
Kamu oyu araştırmaları vatandaşın ikna olmadığını, söylemlerin siyasi olduğunu düşünüyor. Böyle olunca da“attığınız taş, ürküttüğünüz kurbağaya değmiyor. “
Vatandaş iktidarı –eksiği ile, fazlası ile- mutemet kabul ediyor. Başta da dediğimiz gibi yeni maceralara da girmek istemiyor.
Önümüzde ne kaldı ki?
“Dediydi” diyeceksiniz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.