Naci Atalay’ın “Sistem”inden Babaoğlu’nun “Beyaz Zambaklar Ülkesinde”sin
Eğitim de, bizim spor gibi hastalıklarımızdandır.
Mesela Konya’da da “eğitim” denildiği zaman büyük saygı duyduğum, izin verse elini öpeceğim isimlerin başındaki büyüklerimden birisi de Naci Atalay’dır.
Naci Hoca’yı yıllarca dershanecilikteki başarısı ile takip etmeye çalıştım. Çünkü Naci Hoca sadece adam gibi duruşu ile Konya’da “rüzgara karşı duran adam” gibiydi.
O yıllarda tek başına eğitimde elde ettiği başarıları takip etmeye çalışıyordum.
Daha sonra Hüseyin Üzülmez ile birlikte KTO Karatay Üniversitesi’nin kuruşundaki gizli kahramandı. O mütevazi yapısı ile hiçbir zaman öne çıkmadı, fotoğraf karelerinde bile yer almadı. Ama o bir gerçek eğitim gönüllüsü, reklamsız şehir sevdalısı idi.
Geçenlerde bilbordlarda dikkatimi çekti.
Daha sonra Zindankale’de bir duvar reklamı o bilbordlardaki duyuruyu adeta doğruluyordu.
Bildiğim kadarı ile gelecek eğitim yılında artık özel dershaneler olmayacak. Naci Hoca da geçtiğimiz yıllarda bir kolej kurmuştu Sistem Koleji. Ama peki bu koca dershane binası, ona güvenen binlerce üniversite adayı öğrenciler ve aileleri ne olacaktı?
Meğer Naci Hoca buna da örnek bir çözüm yolu bulmuş.
Konya’da yeni eğitim yılında şehrin göbeğinde bu kez “Sistem Lisesi”ni göreceğiz.
Böylece eğitimde ana sınıfından liseye yine bir SİSTEM modeli zinciri kuruluyormuş.
Şehrin eğitim adına çilesini çeken binlerce öğrenci ve veli ile geleceğimiz adına böyle zorlu bir mücadele veren örnek insan Naci Atalay Hoca başta olmak üzere tüm ekibine yeni liselerinde de başarılar dileriz.
PROF. BABAOĞLU BİR CEVHER AMA!...
KOP Başkanı Prof. Dr. Mehmet Babaoğlu ile zaman zaman bir araya geliriz. Biz Mehmet Hoca’nın yanında pek konuşmayız. Çünkü onu dinlemek insana büyük kazançlar sağlar. Mesela bu yılın ilk günü hoca ile yine birkaç saat birlikte olduk. Eğer ağzından çıkan cümleleri bu köşemize değil, gazetemizin manşetine taşısak şehir sallanırdı.
Başbakan Davutoğlu’nun “Yeni Konya”sındaki ekipte yer alan Mehmet Hoca şehir ve bölge adına öylesine dolu ki anlatamam. Gerçi o bize çok şey anlattı ama hepsinde de “off the record” diyordu. Biz de o yüzden susuyoruz. Ve de susmaya devam edeceğiz gibi.
İşte Mehmet Hoca iki gün önce bir kitap göndermiş.
Grigory Petrov’un “Beyaz Zambaklar Ülkesinde” yani “Bir Milletin Uyanışı”…
Allah rızası için ne yapın yapın bu kitabı temin edin.
Önceki gece bir solukta okudum.
Yeniden dünyaya gelmiş gibi mutlu ve dolu dolu idim.
Mehmet Hoca o gün de sık sık “Grigory Petrov şöyle diyor, Grigory Petrov böyle diyor” demekteydi de ben anlamıyordum.
Anladım hocam şimdi anladım. Dahası anlayabildim.
Ben seni taaa Selçuk’tan KTO’dan seviyorum. Sayıyorum.
Cevhersin, sen bu şehre lazımsın.
Ammaaaa.
Bir o kadar da akıllısın.
Fazla öne çıkmama adına saklambaca devam ediyorsun.
Ne diyeyim. En doğrusunu yapıyorsun.
Yeni bilgiler ile ufkumuza açtığınız yeni pencereler için bir kez daha teşekkürler hocam.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Parçaları kaybolmuş yap-bozlar gibi artık insanlar, kiminin kalbi, kiminin ruhu, kiminin beyni yok...
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Yayalar kaldırım yerine yoldan yürümedikleri zaman, sürücülerde yayaları ıslatmadıkları zaman ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.