19 Eylül 2016 Pazartesi günü 2016-2017 Eğitim -Öğretim sezonu başladı.

2016-2017 eğitim öğretim yılında açık öğretim öğrencileri dahil, örgün eğitimde resmi ve özel okullarda yaklaşık 18 milyon 43 bin 15 öğrenci ve 900 bin dolayında öğretmen ders başı yaptı.

Okullarda, "15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri Anma" konularını kapsayacak şekilde törenler düzenlendi.

Törenlerde, Bakanlık tarafından hazırlanan "15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri Anma" temalı broşürler tüm öğrencilere dağıtıldı.

Her şey güzel başladı ama her sene gibi eksikleri ile başladı.

15 Temmuz’dan sonra 28 bin öğretmen görevden alındı, 10 bin öğretmen açığa alındı. Zaten öğretmen açığı varken bir de darbeden dolayı 40 bin öğretmen görevlerinden ayrıldı.

Darbe olalı 2 ay oldu, yeni öğretmenler alındı mı?  Ya da eksiklerin yerine atama yapıldı mı? Hayır.

Okullar açıldı, engellilerin servis ihaleleri yeni bitti, sözleşme hala yapılmadı, birde ihaleye girenlerden itiraz olursa 2 ay daha uzayacak. İmkanı olan engelli çocuk okula gelecek olmayan 2 ay daha evinde bekleyecek. Bilen var mı? Hayır .

Peki öğretmen açığı, servisi, yemeği, badanası boyası yazın yapılmaz mı? Evet yapılır.

Peki bu idareci yöneticiler yazın ne iş yapar? Bu sorunlar için öncesinden tedbirleri alınmaz mı? Bilene sormak lazım.

Okullara kayıtlarda birde okul aile birliğine yardım şartı varmış.

Çok paraya iyi başarılı sınıfa eğer paran yok ise en başarısız sınıfa. Bu nasıl bir eğitim anlayışı anayasal hakkımız olan eğitim alma hakkımız bile neredeyse paran yok diye elimizden alınacak. Eskiden okul idaresi bu parayı alırdı şimdi okul aile birliği devreye girmiş.

Diğer taraftan başka sorunda anlaşmalı mağazalardan okul kıyafeti alma zorunluluğu. Bir asgari ücretli dostumun kızı 5. sınıfa başlamış. Sadece penye, pantolon, süveter üçlüsü anlaşmalı mağazada 140 TL diyor. Dışarıdan yarı fiyatın altında alacağım ama okulun armasını bulamadım diyor. Eşim yedek kıyafet de alalım dedi, ben de eskisin okulun armasını söker daha ucuza aldığımız kıyafete dikeriz dedim diyor. Bu giysinin sadece 3 parçası, ortada ayakkabı, çanta, palto, kırtasiye malzemesi yok.

Sorun bitiyor mu? Tabi ki hayır.  Bir de servis sorunu var. Servisler ateş pahası, 4-5 çocuk taksi ile gidip gelse daha ucuz.

Okullar açıldı şu an en büyük sorunda okul kitaplarındaki değişiklik. Ya arkadaş bu FETÖ denen hainleri Sayın Cumhurbaşkanı 3 senedir inlerine ineceğiz, göz açtırmayacağız diyor da, siz kitapları niye bu 3 senede neden düzenlemiyorsunuz? Yoksa 15 Temmuz’da mı bunların hain olduğunu anladınız?

Her yer aynı değişen yok. Tek konu hep koltuk hep koltuk. İşine sarılan değil koltuğuna sarılan çok..

Şimdide velilere gelelim. Tabi ki okulun ilk açılışı tamam çocuklarınıza eşlik edin, okulunu görün-tanıyın, mutluluğuna ortak olun ama sonraki günler bırakın da çocuğunuz okuluna kendi gitsin gelsin. Ne olur bırakın da çantasını çocuğunuz kendi taşısın. Ne olur okul bahçesine girmeyin sınıfına kendi gidip özgüvenini sağlasın.

Sizin göreviniz çocuğunuz ile arkadaş, anne-baba olup sıkıntılarını-sorunlarını paylaşmak. Arkadaşlarını ve gidip geldiği yerleri bilmek. Okul öğretmenleri ile zaman zaman dersleri hakkında bilgi alıp öğretmenlerin direktiflerini uygulamak.

En önemlisi de bize bir kelime değil binlerce kelimeyi öğreten öğretmenlerimize saygıda kusur etmemeyi öğretmek. Kılık-kıyafeti ile sevgi-saygısı ile örnek birey olması gerektiğinin nasihatini vermek.

Bu yazımızın amacı daha iyi eğitim, daha yaşanılabilir bir Türkiye adına katkıda bulunmaktır. Herkesin görevini layıkı ile yapmasıdır. Liyakat sahibi değilse layık olanların görevlendirilmesidir.

Öğretmenlerimizin kıymetini bilelim. Unutmayalım ki, “Öğretmen mum gibidir, kendini tüketerek başkasına ışık verir.”