Son yazımızla ilgili şehirde ciddi bir gürültü koptu. Belediyeden, üniversiteye, Kültür Müdürlüğü’ne kadar…

Maalesef eleştiri kültürümüz tam olarak oturmadığı için yüz övgünün yanına bir yergi koyduğunuzda hemen ‘tu kaka’ ilan ediliyorsunuz.

Tabi bunların yanı sıra “şehirde birilerinin gerçekten gazetecilik yapmaya başladığı” için mutlu olanları ve tebrik edenleri anmazsam ayıp etmiş olurum.

Elbette bizim yazdıklarımız ayet ya da hadis değil. Bile isteye yalan yanlış ve iftira yazmaktan Allah bizi muhafaza eylesin.

En çok muhatap olduğum kurum Selçuk Üniversitesi…

Rektör Mustafa Şahin Hoca ve diğer ilgililer ile görüştüm. O konuya geliriz. Lakin bizi tefe koyanlar birazdan okuyacaklarını idrak ettiklerinde azıcık vicdan yapacaklar mı merak ediyorum!

Malumunuz Cumhurbaşkanı mevcut adaylar dışında atama yapabileceğinden YÖK, aday listeyi sır gibi saklıyor. Hatta bunu soruşturanlarla ilgili dahi bazı yaptırımlar söz konusu. Tüm bu zorluklara rağmen adaylar ve bu durumu takip etmeyi sevenler için Ankara’daki dostlardan sohbet esnasında bazı bilgiler edindim.

Tüm resmi başvurular dâhil toplam müracaat eden aday sayısı otuz dört. Bunlardan yarısı Selçuk Üniversitesi menşeli. Kalan kısmının bir bölümü Konya’daki diğer üniversitelerden, İstanbul ve de Ankara’dan.

Yani birilerinin bol kepçeden salladıklarına inanmayın. Gerçekten doğru bilgiye dayanmayan bir şey yazmadık, yazmıyoruz inşallah yazmayacağız.

GELELİM ŞAHİN HOCA İLE GÖRÜŞMEMİZE…

Hoca bir kere kendinden emin. Sürecin rutin ve olumlu seyrinde ilerlediğini düşünüyor. Geçen yazıda belirttiğimiz ‘disiplin cezası’ meselesinin kendisine 2 yıldır kurulmaya çalışılan bir tezgâh olduğunu söylüyor. İşin FETÖ, üniversite ve YÖK ayaklarının olduğunu söylüyor.

Eski Selçuk Üniversitesi Genel Sekreteri Fazilet Uyar, Şahin Hoca hakkında 14 ayrı şikâyette bulunmuş. İncelemeye konu olan başka soruşturmalar da var. Lakin hoca bunlardan biri dışında şuana kadar herhangi bir ceza almamış. 1 tanesinden de uyarı cezası alınmış ve söylediklerine göre o da iptal edilmiş. En azından kendilerinde ceza aldıklarına dair resmi bir tebligat yok. Disiplin cezası olayının ısrarla bir komplo şekliyle uygulanmaya çalışıldığını ama başarılı olamadıklarını ifade etti Şahin Hoca. Ortada büyük rant olduğunu ve bundan nemalanmak isteyenlerin ayak oyunlarından söz etti…

Aksi bir belge olmadığına göre; Hoca’nın ve bu işi soruşturduğum diğer kaynakların sözlerine itibar etmek zorundayız. Şu anda Şahin Hoca’nın önünde adaylık için herhangi bir engel yok.

BU KEZ SİYASET AKILLI DAVRANIYOR!

O dönemi takip edenler hatırlar. Şahin Hoca netameli bir dönemin ardından Rektör oldu. Dönemin AK Parti İl Başkanı Musa Arat tabiri caizse süreci yönetememişti. Destekledikleri aday Rektör olamadı. Ve parti önemli bir prestij kaybetti.

Bugün kulaklarınıza çalınan vekiller şöyle yapıyor, şunu destekliyor, işte teşkilat şunun ardında vb. hiçbir kelama itibar etmeyin. Hepsi dedikodu.

Dün bu konuyla ilgili neredeyse bütün riyaseti kapsayıcı özel ve önemli görüşmeler yaptım. Vekiliyle de başkanıyla da!

Geminin başında akıllı uslu ve deneyimli bir kaptan olunca istediği kadar fırtına kopsun… Her şey kontrol altında…

Cumhurbaşkanı Rektör atarken mevcut konjonktür yanında özellikle ülkemizin ihtiyaç duyduğu alanlarda ihtisas oluşturabilecek isimler üzerinde yoğunlaşıyor. Zira üniversiteler bilim yuvası ve siyaset karıştırarak bir şey elde edilemeyeceği bu dönemde çok daha iyi anlaşıldı. Önceki bazı atamalardan gözlemlerimiz bu şekilde.

Ülkemizin stratejik alanlarda ihtiyaç duyduğu alanlarla ilgili çok önemli faaliyetlerin yürütülebileceği bir yer Selçuk…

Görünen o ki atama olana kadar bu iş daha çok su götürür ve biz de bu konuda birkaç yazı daha yazacağız.

Dileğim; bu yıl Nisan ayında görev süresi dolan KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Bayram Sade Hoca örneğinde olduğu gibi atama sürecinin geciktirilmemesi. Bu hem üniversite adına hem de adaylar adına çok yıpratıcı oluyor. Gerçi KTO Üniversitesi özel olduğu için çok gündem olmuyor. Lakin oradan da yükselen farklı kokular var. Belki başka bir gün de onu konuşuruz.

KAVGAYLA İLGİLİ YENİ BİLGİLER

Dedim ya son yazımızla ilgili çok şey konuşuldu diye. O kavgaya karışan taraflardan biri bize ulaştı. Olayın Selçuk Üniversitesi sınırları dışında olduğu için soruşturma açılacak bir durum olmadığını söyledi. Ayrıca iki taraf da birbirinden şikâyetçi olmuş ve olay savcılığa intikal etmiş. Bir daha böyle şeylerin yaşanmaması temennisiyle bu bölümü bitirelim.

YOLSUZLUĞA BAKIŞ AÇIMIZ!

Ulusal gündemle ilgili çok yazmasak da bazen çileden çıkarak birkaç söz söyleme gereği hissediyoruz. Biliyorsunuz ülke Mansur Yavaş’ın yolsuzluk meselesi ile çalkalanıyor. İşin içinde ne Ak Parti var ne de hükumet. Suçlamaları yapan eski bir CHP’li milletvekili Sinan Aygün. Lakin İP Genel Başkanı Meral Akşener’in attığı tweet sayesinde yolsuzluğa bakış açımızın nasıl olması gerektiği hakkında yeniden aydınlandık!

"Milletimizin hakkını savunan, Ankaralı hemşehrilerimize dürüst ve kaliteli belediyecilik anlayışıyla hizmet eden başkanımız #MansurYavaşYalnızDeğildir.
Bu çamur atma girişimleri, iktidarın millet iradesinden ne kadar uzaklaştığının, milletimize nasıl yabancılaştığının göstergesi." ( Meral Akşener)