SARIKAMIŞ'TA NE OLDU? (2)
Savaş; iki taraf arasında oynanan, tarif edilemeyen, sürprizlerle dolu bir savaş oyunudur ve her iki taraf için de gerçek bir travmadır. Hem de sadece içinde bulunduğu dönemi değil gelecek kuşakları da etkileyen sosyal bir travmadır. Her savaşın görünen bir kazananı, bir de kaybedeni vardır. Zaferlerin kazanılmasında tesadüflerinde büyük etkisi olması nedeniyle en iyi hazırlanmış ordular bile yenilip yok olabilirler. Savaşta her iki tarafta çok şey kaybeder. Dolayısı ile bir başka oyunda tekrar kötü rol almamak için kaybettiğimizi de itiraf etmemiz ve analizini iyi yapmamız gerekir. Savaşta ayıp olan yenilmek değil insanların birbirlerini muhtelif nedenler ile birilerinin emirleri ile öldürmek zorunda kalmalarıdır.
Burada asla Enver Paşa’yı eleştirmek gibi yanlışlığa düşmedik. Kendisi tarihte yerini almış değerli bir Osmanlı Paşasıdır. Dindar, vatansever bir Türk milliyetçisidir. Romantik bir maceracıdır. Orduyu, savaş meydanlarını tanımayan gözü kara bir komutandır. Turan hayalleriyle yatıp kalkan, Kafkaslardan Orta Asya’ya uzanan geniş diyarların hakimi olma rüyası gören bir komutandır. Herkesin birleştiği yüksek bir ahlaki değere sahip olması, keskin zekasının oluşu, yaşından beklenmeyecek bir olgunluğa sahip olmasıdır. Allah rahmet eylesin. Ancak şunu belirtmekte yarar var; Her karakter ve hatta kabiliyet kendini mahvedecek zaaflarını da beraber büyütür.
Savaş Uzmanlarının Sarıkamış’a ait değerlendirmeleri. Sarıkamış çevirme harekatının arka planında psikolojik olarak; “Son bir çılgınlıkla ölümle pençeleşen Osmanlı İmparatorluğunu kurtaracak bir mucizeyi aramaktan ileri bir anlayış yatmaktadır.”
Osmanlı’nın 1914’teki manzarası… İkinci vatanımız ve 450 yıl bizim olan Balkanlar kaybedilmiş, paralarını ödediğimiz silahlar, toplar, mermiler Balkanlarda düşmana terk edilmiş. Sanayi devriminden habersiz Osmanlı, Avrupalıların kapitülasyonlarının boyunduruğu altında. Ülkede sanayi tesisi yok, tarım bile gereği gibi yapılamıyor. Gazyağından iğneye, silahtan mermiye her şey dışarıdan alındığı gibi memlekette düzgün yol, liman, fabrika ve atölyelerin bile olmadığı bir dönem… İnsanları fakir, okutulmamış, devlet yönetimi çökmüş, hazinesi tamtakır, askerlerinin aylardan beri maaş almadığı, donanması mutsuz ve çağdışı bir haldeki devlet manzarası… (devam edecek)
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.