Başbakan Ahmet Davutoğlu, Amerikan “ CNN International” kanalında Gazeteci Christiane Amanpour’un DAEŞ ve PKK’ya yönelik sınır ötesi operasyona ilişkin sorularını yanıtladı. Amanpour’un “Savaşa geç katıldınız. Bu ani tavır değişikliğin nedeni nedir?” sorusuna Davutoğlu, “Aslında ani bir dönüş değil. Suriye toprağındaki tüm terörist varlıklara başından beri son derece aktif şekilde karşıyız. Ancak bu kez DAEŞ, geçen pazartesi Suruç’ta 32 vatandaşımızı öldürdü. Perşembe günü, sınırda 1 askerimizi şehit etti. Dolayısıyla sınırımızı DAEŞ’ten temizlemek gereklilik halini aldı ve operasyona hemen başladık” yanıtını verdi.

“Savaş ‘Kürt vatandaşlarımıza’ değil, PKK’ya karşıdır”

Davutoğlu, terör örgütü PKK’ya yönelik operasyonlarla ilgili soruya, “Öncelikle, bu savaş ‘Kürt vatandaşlarımıza’ değil, PKK’ya karşıdır” şeklinde yanıt verdi.

Davutoğlu, “Operasyonların iç siyasete yönelik olduğu” iddiasına karşılık şunları kaydetti:

“Bu, sahadaki gerçekliğe karşı bir iddia. 7 Haziran seçimleri Türkiye’de yeni bir siyasi tablo yarattı ve biz de koalisyon hükümeti kurmaya çalışıyoruz.

Tüm siyasi aktörler, terörle mücadelede birleşmelidir. Bu yüzden DAEŞ saldırılarından sonra, tüm siyasi parti liderlerine ortak deklarasyona imza atmak için çağrı yaptım. Sadece HDP kabul etmedi. Çünkü PKK ile bazı bağları var. Tekrar tekrar onları terörle ortak mücadeleye davet ettim. HDP’ye karşı değil.

HDP, bir ikilemle karşı karşıya. PKK’nın terörist faaliyetlerini reddetmiyorlar, kınamıyorlar. Siviller ve polis PKK tarafından öldürüldüğünde, kınamaları için çağrıda bulunduk. Bunu bile yapamadılar.”

Benim de birçok kişi gibi çokça Kürt dostum arkadaşım var. Dün de yine bu arkadaşlarım ile akşam yemeğini birlikte yedik ve sırası ile onların kim olduğunu ve düşüncelerini sizinle paylaşacağım.

 Tunceli eski milletvekili 3 dönem seçilmiş abim, arkadaşım, dostum Av. Sinan YERLİKAYA, 2013 yılında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan beyin Başbakanlığı döneminde,  meclis gurup toplantı salonunda Sayın Tayyip beyin elinden AK Parti rozetini takarak AK Partiye geçen Alevi Türkmeni bir dostum.

Yine Şırnak AK Parti 1. Sıra adaylarımızdan Arslan TATAR bey aynı zamanda iş adamı ve Şırnak Havaalanını yapan müteahhidimiz ve de rahmetli babası Mehmet TATAR amca 2 dönem Şırnak’ta çok sevilen milletvekilinin de oğlu.

Diğer dostum, kardeşimde Şırnaklı iş adamı 7 Haziran’da Şırnak’ta AK Parti milletvekili A. Adayı, Şırnak’ta AK Parti teşkilatını kuran ve yer bulamadığı için kendi kiracısının tüm zararını fazlası ile çıkartıp, işyerini AK Parti il başkanlığına karşılıksız veren anne tarafı Konya’dan gelme iş adamı İbrahim AÇAR Bey.

Bu dostlar ile ortak paydamız, başta hükümete güven, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu’na büyük hayranlık.

Tabiki bu hayranlığın en önemli nedenlerini de şöyle açıklıyorlar.

Yıllardır bizim bölgemizde çok yanlışlar yapıldı, vatandaş sahipsiz kaldı. Vatandaşın sahipsizliği, eğitimsizlik, fakir ve fukaralıktan birileri faydalandı ve bugünlere gelindi.

Bizler birçoğumuz, Laz, Çerkes, Boşnak, Arap, Arnavut, Ermeni, Yahudi, Rum, Süryani, Hemşin, Pomak, Çingene gibi etnik yapıya ve dine sahip olanlar gibi biz de Kürdüz, Aleviyiz diyemedik.

Hem diyemedik hem de birçok bölge bizi kabul etmedi.

Ama AK Parti hükümetinin iktidara gelmesi ile ve arkasından başlatılan çözüm süreci ile tüm etnik ve dini yapıya sahip olan vatandaşlar çok rahatça kendilerinin özgeçmişini ifade ettikleri gibi bu ülkede kardeşçe yaşamanın zevkini tadını aldılar.

Bize biz olduğumuzu, değer verildiğini, huzurun ne olduğunu tekrar yaşama fırsatı tattırdılar. Kardeşlik, birlik, beraberlik içinde huzur içinde yaşamanın ve son günlerde olan terörün oluşturduğu zarar ve can sıkıcı hadisler üzerinde ortak paydamızın bir olduğunu dün akşam bir kez daha teyit ettik.

Ben tüm vatandaşlarımıza şunu söylemek istiyorum. Kendini yahut mensup bulunduğun etnisiteyi (dini, ekonomik sınıfı veya sosyal statüyü…) başka insanlardan üstün görmemeli, kimsenin ne giydiğine, hangi dilde konuştuğuna karışmamalı, insanların tercihlerine saygı duymalıyız.

Bu kardeşliği bozacak her türlü hareket, bizi bu dünyada zelil edeceği gibi ahirette de azap ehli kılacaktır. Çünkü bu, Allah’ın emirlerine ve koyduğu hükümlere başkaldırmaktır.

“Bizim düşmanımız; cehalet, zaruret, ihtilaftır. Bu üç düşmana karşı sanat, marifet, ittifak silahıyla cihat edeceğiz.”

Olması gereken bu işte!

“Rabbim kalplerimizi birbirine ısındırsın inşaallah.”