Şehrin Değerleri İçin Ortak Ses Çıkarabilmeliyiz
Şeb-i Arûs Konya için kırmızı çizgi diyeceğimiz bir programdır. Geçmiş yıllarda da İstanbul ve bazı şehirlerde icra edildi. Lakin hiç bu kadar ayağa düşürülmemişti.
Pazartesi günü hem köşe yazımızda hem de gazetemizin manşetinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Şeb-i Arûs programını nasıl katlettiğini ayrıntılı şekilde ele almıştık. Konya’da bu olaya en net tepkiyi ilk günden verdik. Kadınlı erkekli gösteriyi ve Kur’an-ı Kerimi Türkçe okuma sevdasını tarih not etti. Sözcüleri kanalıyla hala bunu savunmaları da ayrı bir garabet olarak ortada duruyor. Ekrem Bey sessizliğini korumaya devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın parti grubundaki konuşmasında bu duruma sert çıkmasından sonra Diyanet’ten gelen tepkileri de birlikte takip ettik.
Yani illa önce Sayın Cumhurbaşkanı bir şeyler diyecek. Yoksa etliye sütlüye karışan yok. İlginç!
Anlamadığım şu. İBB böyle bir program düzenliyor. Şehir olarak ayağa kalkmamız gerekirken garantici davranıp öncelikleri başkasına bırakıyoruz. Üzücü gerçekten.
AK Parti adına duruma ilk anlardan itibaren Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay tepki verdi. Akabinde Hz. Mevlâna’yı ilçe olarak topraklarında barındıran Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca’nın verdiği tepkiyi okuduk. Kuşkusuz bunlar çok değerli.
Muhalefet milletvekillerinden ve il başkanlarından da tepki verilmesini beklerdim.
Neticede Hazreti Mevlâna ortak değerimiz.
Millet İttifakı’nın tezahürü de olsa resmi olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi CHP adına hareket ediyor.
Konya’dan bu konuda ciddi bilgi alabileceğimiz iki isim var. Biri mevcut il başkanı diğeri de CHP’li vekil Abdüllatif Şener. CHP İl Başkanı bu ara başka sıkıntılarla uğraştığı için İBB’nin Şeb-i Arus programını Sayın Şener’e sordum. Konuyla ilgili birkaç cümle söyledi. Lakin sohbet olarak kalmasını istediği için burada yazmayacağım. Zira biz kim olursa olsun bazı gazeteciler gibi bir paragraftan bir cümle kesip insanları zor durumda bırakacak bir şey yapmayız. Buna da gazetecilik demeyiz zaten.
Hülasa keşke muhalefetiyle iktidarıyla bu olaya şehir olarak ortak tepki verebilseydik. Parti ya da grup ayrımı yapmadan güçlü bir ortak ses üretebilseydik… Bunu bir gün başarabilirsek şehir olarak değerlerimize gerçekten sahip çıkıyoruz demektir. Hasretle o günleri bekleyeceğiz…
YAĞIŞ İÇİN YALVARMANIN VAKTİDİR
Çoğumuz ciddiye almıyor. Geçtiğimiz yıllarda bu vakitler beyaz örtü ile kaplı şehir merkezimize tek dal kar düşmedi. Şehir merkezini bırakın çevre bölgelere de kar yağmadı. Geçtiğimiz yıl bu konuda ilgili uzmanlarla yaptığım görüşmelerden sonra şehir merkezindeki ısı farkının karı yağmura çevirdiğini yazmıştım. Yağmur yağsa ona da razıyız lakin 15 günlük Konya hava tahminine baktığımızda neredeyse hiç yağış görünmüyor.
Barajlardaki su oranı gittikçe azalıyor. Hem içme hem de sulama suyunda sıkıntılar baş gösterebilir böyle giderse. Kurak bir yıl demek ekonomiden tarıma çok zor bir yıl anlamı taşır. Allah korusun.
Kimileri dalga geçse de daha çok dua silahına sarılmanın vaktidir. Rabbim aramızdaki sevdiği kullarının hatırına tüm ülkeye ve güzel şehrimize yağış nasip etsin…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.