Mutluluk ,şimdinin günündedir , geçmiş zaten geçmişte kalmıştır ,gelecekten kimsenin zaten bilgisi olmaz elimizde olan sadece şuandır ,hayallerdir,dualardır.
Pekçok kişi arzularımızın bizi mutlu edeceğini düşünür,ama şimdiye kadar hiçkimse sürekli arzularının peşinde koşarak mutluluğu bulamadı.Zevk anlamında evet ama sonrasında mutlu olabildiler mi ?Hayır….İstek ve arzular o kadar baştan çıkarımıdır ki ….mutlu olmamız İçin tatmin edilmesi gereken ihtiyaçlar gibi görünürler , başarılı olmak ,evlenmek, ceo olmak ,zengin olmak bunlarla çok mutlu olunabileceğini düşünülür.Oysa mutluluk anı yaşayarak , bir koşula bağımlı kalmadan hayata devam ederek bulunur ,huzura kavuşmak İçin direnmeyi bırakmalıyız .
İnsana hayatta en zor gelen şeylerden biri de kendini olduğu gibi kabul edebilmekmiş ana başarıda tadından yenmezmiş .
İnsanlar , bilinçlenmeye başladığı günden itibaren hep kendisini arar ve ilginç olan şey de kendisini olmadık zamanlarda ve yerde yakalamasına rağmen kendisinden korkup kaçmasıdır .Sonra yeniden yola koyulur ve bu böyle devam eder gider.Ama tüm koltuk değneklerini bırakıp ben bu kadarını yapabilirim ben böyleyim dediğimiz anda tüm gücünü içimizde. toplamış oluruz . Hiçbir enerji kaçamadı olmadan gücünü içinde toplayan kişi yaşamın en zor anlarında bile güzelliklere odaklanmayı seçebilir .Bunu bir örnekle açıklamak istiyorum;
Bilge biri , uçurumun kenarına geldiğinde arkasında kaplanların olduğunu görüyor , aşağıya sarkan sarmaşıklara tutunarak iniyor fakat kaplanların bu kez aşağıya indiklerini farkediyor ,yukarıya tırmanmak İçin çabalamak istediğinde ise farelerin sarmaşıkları kemirdiğini görüyor ; iki taraftarda çok ciddi sıkıntı yaşarken tam o sırada çok lezzetli görünen kirazları farkediyor ve uzanıp onlardan yemeye başlıyor ,ve tüm hayatı boyunca yediği en lezzetli kirazlar olduğunu farkediyor .Bilge , ölüme birkaç dakika kala bile burada -Şimdinin Tadını -çıkarabiliyor.Yaşam bize sürekli kaplanlar ve kirazlar gönderir .Kirazların tadını çıkarabiliyormuyuz? Yoksa değerli bilincimizi kaplanlar İçin üzülmekte mi kullanıyoruz ?
İlahi sistem harika bir şekilde ilerliyor , bu süreçte aklını kullanmayıp öfke ,hırs ,kıskançlık , intikam duygusuyla yaşayanlar büyük yaşam dersleri ile sisteme faydalı olmaya ve saf sevgide kalmaya davet ediliyor .Sistem insanları bencillik sürecinden birey olma sürecine yönlendiriyor.
Kimse sana cevap veremeyecek ,zaman ayıramayacak kadar meşgul değildir .Bir insan nekadar sevgidolu olursa olsun herkesin öncekini kendi çıkarlardır.Ne yaparsan tap herkesi mutlu edemezsin
Yaşamdan istediklerini almak İçin harekete geçip ilahi gücün vermiş olduğu yetenekleri kullanmazsan ,bu yeteneklerinden dolayı ödüllendirilmezsin.
Hayatınızı değiştirecek sihirli bir değnek yok! Dışarıdan bir kurtarıcı beklemeyin ,aklınızı kullanın , yaradanın gücünü hissedip harekete geçin .Hayatta kendinden başka hiçkimse ile yarışma çünkü enerjini başkalarına vermiş olursun , senin daha iyisini görebilmen için bazı insanlar hayatına girer onlara teşekkür etmelisiniz .
Aynanın karşısına geçin ve sadece gözlerinizin içine bakın ve kendinizden değişimi hissedin , sonra coşkuyla gülümseyin .
İhtiyacımız olan tek şey Cesarettir…..Kalbinin rehberliğini ,kimsenin karanlık kuyularında yitirmeyin,yola çıkmaya , yağmurda ıslanmaya ve Kahraman olmaya cesaret edin.